Önce Eğitim
Bir toplumun en öncelikli meselesi nedir; sağlık, güvenlik, hukuk, ekonomi hangisi? Bu toplumun durumuna göre değişiklik gösterebilir. Sağlık hizmetleri iyi olmayan bir toplumun öncelikli meselesi sağlıktır. Güvenlik problemleri olan bir toplumun güvenlik ve savunma, adalet sistemi, düzgün işlemeyen bir toplumun en önemli meselesi hukuktur. Ekonomisi bozuk bir toplumun ise en önemli meselesi geçim derdi ve işsizliktir. Peki bütün bu saydıklarımızın yolunda gitmesi için gerekli olan nedir?
Elbette ki eğitim, önce eğitim!
Sağlıkla ilgili problemleri iyi eğitilmiş sağlık personeli çözebilir ve iyi eğitilmiş insanlar sağlıklarına da dikkat ederler. Güvenlik problemleri olan bir toplumun bu sorununu gene iyi yetişmiş güvenlik görevlileri, askeri, polisi çözebilir, iyi eğitilmiş toplumlarda suç düzeyi de düşük olur. Adaleti düzgün işlemeyen toplumlarda yine iyi yetişmiş hakimler, savcılar hukukun düzgün işlemesini sağlar. Ekonomisi bozuk toplumlarda ise yine eğitimli insanlar, ekonomistler, yöneticiler ekonomiyi düzeltilebilir. İyi eğitilmiş birey işini de iyi yapar ve iyi yapılan işler, üretilen ürünler her zaman karşılığını bulur.
Tarihe baktığımız zaman hep şunu görmüşüzdür. Eğitime önem veren, okuyan, okuduklarını uygulayan ve çalışma disiplini kazanmış toplumlar her zaman meselelerini çözerek gelişmiş ve ileriye gitmiştir, iyi eğitilmiş bireylerden eğitimli bir toplum meydana gelir ve eğitimli bir toplum, ilerleyip gelişir.
Gelişmiş toplumlar, eğitimli toplumlardır. Bu, tarihte hep böyle olmuştur ve böyle olmaya da devam edecektir.
Peki insanlarımızı nasıl eğiteceğiz? Eğitim deyince sadece okulda öğretilenler mi akla gelmelidir? Öğretmenlerin öğretmeye çalıştığı şeyler midir eğitim? Elbette sadece bunlar değildir. Eğitim, doğumla ölüm arasındaki süreçtir; yani hayatın kendisidir. Eğitim aileden başlar, sonra değişik etmenler de girer devreye. Çevre, okul, derken insanın kişiliğini, hayatının gidişini eğitim veya eğitimsizlik belirler, insan ailesinden, akrabalarından, arkadaşlarından, öğretmenlerinden; kısacası çevresinden gördükleri, duydukları, öğrendikleriyle hareket ve tavırlarını belirler.
Bir zamanlar doğu toplumları edebiyat, sanat ve bilimde nice değerli insan yetiştirmiştir. Doğunun yetiştirdiği en büyük bilim adamlarından olan İbn Sina 1036 yılında vefat etmiştir. Bugün hâlâ Paris Üniversitesinin Tıp Fakültesi öğrencileri St. Genmain Bulvarı yanındaki büyük konferans salonunda toplandıklarında iki kişinin duvara asılı büyük boy portresiyle karşılaşırlar. Bu iki portre, ibn Sina ve er-Razi’ye aittir.
Sorun doğu ya da batı sorunu değildir. Sorun eğitim sorunudur. Yetişmiş, yetiştirilmiş, daha doğrusu yetişmemiş, yetiştirilememiş insan sorunudur.
Anneler, babalar, okuyunuz ve okutunuz. Çocuklarınıza, arkadaşlarınıza, çevrenize okuma alışkanlığı kazandırınız.
Okuyan insan, öğrenir ve öğrendiklerini karşılaştırarak daha iyisini bulabilme yeteneği kazanır.
Okuyan insan düşünür, düşünen insan da her zaman iyi şeyler yapabilmenin çabası içinde olur.
Sizler okuyunuz ki, çocuklarınız da sizden gördüklerini yapsınlar, yani okusunlar!
Sizler okuyunuz ki, çocuklarınıza neler okumaları gerektiği konusunda yardımcı olunuz!
Sizler okuyunuz ki, okuyan ve düşünen nesiller yetişsin!
Annesine, babasına, ailesine, vatanına, milletine faydalı bireyler yetiştiriniz. Bu bireyler eğitimli bir toplumu oluştursunlar ve dünyada hakkettiğimiz yeri, eskiden olduğu gibi tekrar alalım.