EHLİSÜNNET
Ehli sünnet Bir kurtuluş reçetesi,
Bir hayat düzeni,
Bir hukuk sistemi…
Hani insanlar ziyandadır ya… (Asr-2)
Sık, sık yanılır ya,
Dalalete düşer ya…
İşte Abbasiler döneminde Müslümanlar, itikaden ve amelen bozuldular.
Kimi Mutezile, kimi Batıni, kimi Şia, kimi Selefi deyip ortaya çıktılar.
İslam dünyası karıştı. Özellikle Bağdat her türlü karışıklığın sapıklığın merkezi oldu.
Fedakar, cefakar çalışkan, gayretli alimler, imamlar, doğru insanlar, ihlas sahibi kişiler, kolları sıvayıp, hakka ve doğruya yönelip Sevgili Peygamberimizin hadislerini topladılar.
Şahitlerini buldular, Delillendirdiler, Doğruluğunu ispat ettiler.
İmam Buhari, İmam Tirmızi, Müslim, Ebu Davut, İbni Mace, Nesai v.s.
Artık ahlakta, zekada ve bilgide zirveye çıkmış imamlar. Kur’anı Kerimin rehberliğinde, Sünnetlerin ışığında İslami hayatı yeniden düzenlediler.
İtikatta İmam Maturidi, Eşari…
Amelde İmamı Azam Ebu Hanife, İmam Şafi, İmam Hanbeli, İmam Maliki, (Allah Onlardan razı olsun) bizlere ve bütün Müslümanlara rehber oldular.
Din ve dünya hayatımızı yönlendirdiler.
Edillei Erbaayı tarif ettiler. Yani dört delili..
Kur’an ,
Sünnet,
İcma,
Kıyası sistemleştirdiler
İşte İslam hukukunun esasları dediler.
Amenna ve saddakna..:
Kim ki; bu hukukla, iş yapar?
Evini, işini idare eder?
Devletini bu esaslara göre düzenlerse,
Artık bu sistemde ne faiz var, zenginler fakiri kandırsın, Büyük devletler küçük devletleri soysun?
Ne kumar, ne borsa, ne piyango, ne toto, loto var? Hayalle insanlar soyulsun
Ne içki, ne sigara, ne bonzai, ne esrar, eroin, ne rezalet?…
Ne zina var, bu düzende ne hastalık?..
Ne kul hakkı, ne adaletsizlik?
Mutluluk var, mutluluk!..
Sosyal hayat sevgi dolu, her şey yerli yerinde…
Çözülmedik sorun yok ki… Bunalalım, kaosa girelim
Selçuklu, gibi, Osmanlı gibi…
Daima güç, kalkınma, daima hak, adalet, daima şeref şan…
O halde;
Haydin Ehli Sünnete…
Seyfi Şahin.