Helalinden Kazanmaya Gayret Göstermek
Müslümanların en önemli vazifelerinden birisi de maddi hayatlarını idame ettirebilmek için helal yolda çalışmaktır. Helal olarak kazandığını helal yollarda harcamaktır. “Helal kazanç, dini bağlamda Allah tarafından yasaklanmamış olan şeylerin yine yasaklanmamış yollardan elde edilmesidir. Koyun veya pekmezin alım satımı helal, domuz veya şarabın alım satımı haramdır.
Sonrakilerin (şarap-domuz) ticaretinden kazanç, helal kazanç olarak isimlendirilemez. Yine insanların aldatılmadan kuralına uygun olarak yapılan ticaret helal kazançtır. Faiz, hırsızlık, dolandırıcılık vs. gibi yasaklanmış yollardan elde edilen kazanç ise helal kazanç olmayıp haramdır.”.
Ebu Bekir ed-Dükkide şöyle der: “Mideye helal lokma koyarsan, azalardan salih ameller meydana gelir. Şüpheli lokma koyarsan, azalar Allah yolunda amel etmekte şüpheye düşerler. Eğer haram lokma koyarsan o lokma seninle Allah arasında bir perde olur da bu yolda yürümen mümkün olmaz.” (İktisadı Hayat İST. TİC. Odası S.89). Helal yemek, helal yoldan kazanmak; kültürümüzde çok önem verilen değerlerin başında gelir. Kendisinin ve bakmakla sorumlu olduğu kimselerin kursağından haram geçirmemek; kendileri muhtaç ve zor durumda olsa bile insanlarımızın hassasiyet gösterdikleri bir husustur. Halkımızın kahir ekseriyeti aç kalmaya razı olan ama haram lokmanın boğazından geçmesine asla rıza göstermeyen insanlardan oluşur. Burada birçok dini kitapta yer alan İmam-ı Azam hazretlerinin anne ve babasının helal ve harama nasıl dikkat ettiklerinin, özellikle anne karnından itibaren çocklarına kesinlikle haram yedirmedikleri için İmam-ı Azam, İmam-ı Azam olmuştur.
Hz. Allah (CC) Kur’an-ı Kerim’de: “Ey Resuller! Helal olan şeylerden yiyin ve salih ameller işleyin. Çünkü ben sizin yaptıklarınızı pek ala bilirim.” (Müminun 51). Kur’an-ı Kerim’de helal kazanç ve helal yeme ile alakalı ayeti kerimeler vardır. Fazla uzatmamak için konu ile alakalı birkaç hadisi şerif mealine yer verelim.
Hz. Peygamberimiz (SAS) şöyle buyurmaktadır: “En faziletli amel helal kazançtır.” (Feyzul Kadir 2/26).
Bir başka hadisi şerifinde ise Peygamber Efendimiz: “En temiz ve üstün kazancı kişinin el emeği ve her türlü dürüst alışverişten kazandığıdır.”
Saad b. Ebi Vakkas (RA) bir gün Peygamber Efendimize (SAS) dedi ki: “Ya Resulullah dua buyur da Allah’u Taala her duamı kabul eylesin!”.
Peygamber Efendimiz cevaben şöyle buyurdular: “Duanın kabul olması için helal yiyiniz.” Bir çoğumuz değişik hususlarda Cenab-ı Hakk’a yalvarıp yakarıyoruz ancak bir türlü dualarımız kabul olmuyor. Çünkü ister istemez birçoğumuzun yediğine, içtiğine haram karışıyor da ondan.
El-Mikdam (RA) Peygamberimizden şöyle rivayet ediyor: “Hiç kimse elinin çalışmasını yemekten daha hayırlı bir yemek yememiştir!
Allah’ın nebisi Davut (AS) elinin çalışmasından yerdi.” (Beyhaki).
Ebu Hureyre (RA) Peygamber Efendimizden şöyle bir hadisi şerif rivayet etmiştir: “Şüphesiz insanlar üzerine bir zaman gelecek ki, o zamanda helalden mi haramdan mı elde etti dikkat etmeyecek, önemsemeyecektir!” (Nesei-Buharı).
Hz. Peygamber Efendimiz (SAS) bir hadisi şerifinde: “Malın helalden mi haramdan mı geldiğini düşünmeyenler, cehenneme neresine atılırsa atılsınlar, Allah’u Taala onlara acımayacaktır.”.
Numan bin Beşir (RA) Resulullah (SAS) Efendimizden şöyle bir hadisi şerif rivayet etmektedir: “Helal bellidir, haram bellidir. Bu ikisi arasında şüpheli şeyler vardır. İnsanlardan çoğu onu bilmez! Her kim şüpheli şeylerden sakınırsa dinini ve ırzını şüphelerden beri etmiştir! Her kim de şüpheli şeyleri isterse (etrafı çevrili) koruluk etrafında davarlarını otlatan çoban gibi oraya girebilir! Dikkat! Her kralın bir koruluğu vardır. Dikkat! Allah’ın yeryüzündeki koruluğu onun haramlarıdır! Dikkat cesette bir parça et vardır. O Salih olduğu zaman bütün vücut Salih olur; eğer o fasit olursa bütün cesette fasit olur! Dikkat edin ki, o kalptir” buyurdu (Buhari-Müslim).
Bir başka hadisi şerifinde âlemlerin efendisi mübarek Peygamber Efendimiz (SAS) şöyle buyuruyor: “Allah kulunu, helal kazanç talebinden yorgun düşmüş görmeyi sever.” (Tac-2).
Peygamber Efendimiz, çalışmalar içen de ölçüler koymuştur: “Sizin hayırlınız ne dünyasını ahiret için ne de ahiretini dünyası için terk edendir. Her ikisi için de çalışmalıdır.” (Camiussağır 2).
Peygamber Efendimiz (SAS): “Kazancın en temizi ve güzeli, kişinin kendi eliyle elde ettiği kazanç, hileden hainlikten uzak meşru alışveriştir.” (Müsned).
Sehl b. Abdullah Tusteri (RA) buyuruyor ki “İmanın hakikatine kavuşmak için dört şey lazımdır.
a) Bütün farzları edeple yapmak.
b) Helal yemek.
c) Görünen ve görünmeyen haramlardan kaçınmak.
d) Bu üçüne ölünceye kadar sabretmek.
Bir gün Peygamber Efendimiz (SAS) Sa’d bin Muaz’la tokalaştığında ellerinin nasırlı olduğunu fark etmiş, sebebini sorduğun da ailesini geçindirmek için amelelik yaptığını öğrenince; mübarek Peygamber Efendimiz (SAS): “İşte Allah’ın sevdiği eller.” diyerek Muaz’ın ellerini öpmüştü (Şerahsi).
Konumuzla alakalı olarak Mevlâna şöyle der: “İnsanın elde ettiği şey zararsa çalışmamasından ileri gelmiştir, karsa çalışıp, çabalamasından. Kazanmak da ekin ekmeye benzer, ekmedikçe ona sahip olmaya hakkın yoktur. Hiç buğday ektin de arpa verdiğini gördün mü?”
Mevlâna, dostlarına her ne olursa olsun mutlaka helal lokmayı tavsiye eder ve şöyle der: “Nur ve kemali artıran lokma, helal kazançtan elde edilen lokmadır. İlim ve hikmet helal lokmadan doğar; aşk ve rikkat (gönül inceliği) helal lokmadan meydana gelir.” (Hz. Mevlana’nın hayatı).
Konumuza alakalı olarak Ahi Evran ise şöyle diyor: “Harama bakma, haram yeme, haram içme. Doğru, sabırlı, dayanıklı ol. Yalan söyleme. Büyüklerinden önce söze başlama.
Kimseyi kandırma. Kanaatkâr ol. Dünya malına tamah etme. Yanlış ölçme, eksik tartma. Kuvvetli ve üstün durumda iken affetmesini, hiddetli iken yumuşak davranmasını bil. Kendin muhtaç iken bile başkalarına verecek kadar cömert ol.”.
Yaşadığımız bu günlerde zam üstüne zam yaparak servetini artırmak için uğraşan bil umumu ticaret erbabı inşallah bu güzel sözlerden ibret alırlar. Rabbim hepimize insaflı, merhametli, kanaatkâr ve cömert olmayı nasip eylesin inşallah. Zamanımızda helal kazanıp helal yemek oldukça zorlanmıştır. Mevla’mız bizleri helal kazanan ve helal yiyen, gerektiğinde Allah (CC) yolunda harcayabilenlerden eylesin.
Amin.
Ali Sandıkçıoğlu.