* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Kainat ve İnsan  (Okunma sayısı 720 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2314
Kainat ve İnsan
« : Şubat 06, 2017, 04:08:29 ÖS »
Kainat ve İnsan ve Ticaret Ahlakı

Kainat ve İnsan

Kainatı yoktan var eden ve yöneten Allah'ın varlığı ve birliği, bugünkü ilim ve teknoloji gerçeği karşısında her geçen gün daha da açık bir şekilde anlaşılmaktadır. İlimle imanı kucaklaştıranlar, ilahi sanat eserlerindeki incelikleri ve derin hikmetleri hemen kavrayacaklar, gerçek sanatkar olan yüce yaratıcıya ulaşacaklardır.

Aklı başında olan her insan bilir ki; canlı, cansız, gördüğümüz ve görmediğimiz bütün varlık alemi, sonradan olmuştur ve olmaktadır. Yine biliriz ki, her varlığın bir yaratıcısının bulunması
mutlaka gereklidir.

Aşağıda arz edeceğim Kur'an-ı Kerim'deki şu bir kaç ayetin üzerinde düşünüldüğü zaman ne kadar dikkat çekici olduğu görülür;

Cenab-ı Hak buyuruyor ki, "Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve yer ile gök arasında Allah'ın buyruğuna bağlı hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde, düşünen bir toplum için, (Allah'ın varlığını ve birliğini ispatlayan üstün gücünü gösteren) bir çok deliller vardır."[1]

"Onlar, göğün nasıl yükseldiğine, dağların nasıl dikildiğine, yerin nasıl döşenip yayıldığına bakmıyorlar mı?"[2]

"Ey insanlar! (size) bir misal verildi. Şimdi onu dinleyin; Allah'ı bırakıp da yalvardıklarınız (taptıklarınız) yok mu, onların hepsi bir araya gelseler bile bir sineği dahi yaratamazlar."[3]

Bu ayetler gösteriyor ki; Allah'ın varlığını ve eşsiz kudretini ispatlayan en önemli delil, kainatın yaratılışı ve kainatta olan olaylardır.

İnsan, gerek kendi yaratılışına, gerek bugün yok iken, yarın hayata kavuşan başka varlıkların yaratılışına bir baksın! Bütün genişliği ve yüceliğiyle güzünün önüne serilmiş bulunan göklerin ve üzerinde yaşadığı yerin nasıl var olduklarını iyice bir düşünsün!

Hepimiz biliyor ve görüyoruz ki, kalbimiz, kurulmuş bir saat gibi işliyor. Damarlarımızdaki kan, gece-gündüz durmadan akışına devam ediyor. Annelerin göğüslerinde, yavruların bünyelerine uygun süt membalarının, durup dururken tam doğum sıralarında harekete getirildiğini de görüyoruz. Demek ki, hayatın açılan ilk sahifesi böyle, yani, yaratanımıza karşı borçlulukla başlamış oluyor. İnsan, bu borcunu yüce Allah'a ancak kulluk etmekle ödeyecektir.

Görme organımız olan gözü, işitme organımız olan kulağı, konuşacağımız dili, düşünme ve muhakeme organımız olan beyni, hayatımıza sebep olan kalbi... kendimiz hazırlamak, sağlamak zorunda kalsaydık, acaba halimiz nice olurdu?

Bize ücretsiz olarak bağışlanmış olan organlarımızdan herhangi birisinin, olanca imkanlarımıza rağmen onarımıyla, tedavisiyle bile başa çıkamıyoruz da, bunca şikayetlerimiz neden? Allah'a şükrederi kullardan olmak daha iyi değil mi?

Bedenimizde bulunan organlanmızı, özellikle beyin, kalp ve akıl nimetlerini düşünen bir insanın, büyük ve yüce yaratanına karşı kalbinin imanla dolup taşması, secdelere kapanması gerekmez mi? Bunun için olmalı ki: İslam büyükleri "Nefsini bilen, Rabbını da bilir." demişler ve yine;

"Yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü" diye eklemişlerdir.

Gerçek huzur ve saadeti bulacak insanlar; mülkün sahibini eserleriyle tefekkür ederek, kainattaki eşsiz sanatı görerek gönül rahatlığına erenlerdir.

-----------------------------------

[1] Bakara, 164

[2] Gaşiye, 18-20

[3] Hacc, 73

TİCARET AHLAKI

Dinimizde bir kural vardır. İnsanların en hayırlısı insanlara en yararlı olandır. Ticaret erbabı da, toplumumuzun insanlara en çok faydası dokunan bir kesimidir. Her insan, yiyecek, içecek, giyecek gibi ihtiyaç duyduğu şeyleri bizzat temin edemez. Ticaretçi; memleket memleket, il il dolaşarak insanların istediği malı, istediği eşyayı temin ederek toplumun istifadesine sunar. Hem kendi kazanır, hem memleket ekonomisine katkıda bulunur, hem de toplumun ihtiyacını karşılar. Bu bakımdan Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) güvenilir ve doğru bir ticaretçinin kıyamet gününde sıddıklarla, şehitlerle beraber olacağını müjdelemişlerdir.

Tüccarın bu değeri yanında, onlara sorumlulukları da şu şekilde hatırlatılmıştır:
"En temiz kazanç, o ticaretçinin kazancıdır ki; konuştuğunda yalan söylemez, müşterilerine hainlik etmez, vaadlerini yerine getirir, sözünden dönmez. Satmak için aldığı malı daha ucuza alayım diye kötülemez. Satarken daha pahalıya satayım diye de malını övmez. Borçlarını zamanında öder, bekletmez; alacakları hususunda borçlusunu sıkıştırıp zora koşmaz."[1]

Her hususta olduğu gibi ticaret hususunda da doğruluk, dürüstlük her müslümanın şiarı olmalıdır. Bu, Allah Teala'nın; "Ey iman edenler, Allah'dan korkun ve doğrularla bir olun."[2] emrinin gereğidir.

Ticaretinde doğru ve dürüst davrananın her zaman yüzü ak, kazancı helaldir. Kıyamet günü yakasına yapışanı da yoktur. O, ne dünyada, ne ahirette utanacaktır. Yaptığı hayrının ve ibadetinin karşılığını kat kat alacaktır.

Şu söz, doğruluğun önemini vurgulayan İslam büyüklerinin meşhur sözlerindendir:
"Müslümana devamlı farz olan ibadet doğruluktur. Devamlı farzını yerine getirmeyenin, vakitli farzları makbul olmaz." Rasuli Ekrem (s.a.s.) bir yiyecek satıcısına uğramış, mübarek elini, satışa sunulan bir hububat yığınına sokmuş, eline yaşlık bulaşmıştı. Satıcıya "Nedir bu yaşlık?" diye sorduğunda satıcı: Ya Resulallah! Biraz önce yağmur yağdı da ıslandı, karıştırdım, yaş kısmı altına geçti, demiş, bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.s) : "O yaşlık üzerinde kalmalı idi." Buyurmuş ve eklemişti: "Bizi kandıran bizden değildir."[3]

İbn-i Ömer (r.a.) diyor ki : Bir satıcı, malını müşterilerine övüyordu. Rasulullah yanına vardı, övdüğü malı yokladı. Malın kalitesi düşüktü. Buyurdular ki : "Her malı kendi değerine göre satmalısın, bizi kandıran bizden değildir."[4]

Ebu Hureyre (r.a.) sütüne su katan bir süt satıcısını gördü. Yanına yaklaştı ve sordu: "Ey zavallı! Kıyamet günü sana, su katarak sattığın sütlerden şu suyu ayır bakalım, denildiğinde ne yapacaksın ?"[5]

Dünya hırsına kapılmadan, helalinden kazanıp çoluk çocuğumuza temiz rızık, helal lokma yedirmeliyiz. Bu fani alemde başkalarına dünyalık kazandırma uğruna, kendi ahiretimizi yıkmamalıyız. Özümüz, sözümüz, ticaretimiz, sanatımız, ortaklığımız, dostluğumuz, arkadaşlığımız hep dürüstçe olmalı, dünyada da, ahirette de yüzümüz kızarmamalıdır.
Ne güzel söylemişler;

Sen usandırma eli, el de usandırmaz seni,

Müstakim ol, Hazreti Allah utandırmaz seni,

"Göğü Allah yükseltti ve ölçüyü O koydu. Sakın tartıda haksızlık etmeyin. Tartıyı doğru tutun, terazide eksiklik yapmayın."[6]

"İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında dolu dolu; onlara satmak için tarttıklarında ise noksan yapan hilekarlara yazıklar olsun. Onlar düşünmezler mi ki, kendileri büyük bir günde hesap vermek için diriltilecekler. Öyle bir gün ki, insanlar o günde alemlerin Rabbinin huzurunda divan duracaklar."[7]

-------------------------------------------------------

[1] Et-Tergib, 2/586

[2] Tevbe-119

[3] Ruhul Beyan, 16966, Osmaniye 1306

[4] Keşfü'l Hafa, 2/266

[5] Nüzhetün Nazirin, 146, Mısır.

[6] Rahman, 7-9

[7] Mutaffifîn, 1


 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]