* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Başınızı Çevirip Gitmeyin  (Okunma sayısı 638 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 2153
Başınızı Çevirip Gitmeyin
« : Kasım 17, 2024, 09:05:25 ÖÖ »


Başınızı Çevirip Gitmeyin

Çocuklara dair sorunlarla ilgili yapılan istatistikler korkunç boyutlara ulaştı. Masumiyetin simgesi olarak bildiğimiz çocuklar, fiziki ve duygusal şiddete maruz kalıyor, çalıştırılıyor ve tacize uğruyor. Öldürülen çocuk sayısı gün geçtikçe artıyor.

Dili, ırkı ya da mensup olduğu toplum ne olursa olsun çocuklar bütün insanlığın evlatlarıdır. Fakat bunun pratik yansımalarını gündelik hayatta pek göremiyoruz. Kendi çocuklarımızı gözümüzden dahi esirgerken, heder edilen yavrulara kayıtsız kalıyor ve gereken ihtimamı gösteremiyoruz.

Geçen gün bir arkadaşım şöyle bir anekdot aktardı: “Kar yağıyordu, hava çok soğuktu, aracımda ilerliyordum, birkaç çocuk üşüyen ellerini açarak para istiyor, yalvarmaklı şekilde bakıyorlardı. Görmemek için başımı çevirdim…” Bu tavır gündelik hayatta sık sık karşılaştığımız bir tavırdır ve bir kaçıştır.

Annelerimiz, savaş ve ölüm görüntülerine bakmamamız, yoksul mahallelerde yaşanan dramatik hikâyeleri izlemememiz konusunda uyarırlar. Fakat başımızı ne kadar çevirirsek çevirelim, hayatın içinde bu gerçekler yaşanmaya devam eder.

Bilinen bir gerçektir, çocuklarını ve yaşlılarını koruyamayan bir toplumun ilerleme şansı yoktur. Zira çocuklar nasıl ki, geleceğimizin neferleri ise yaşlılarımız da geçmişle gelecek arasında köprü kuran ve tecrübeleri ile yolumuzu aydınlatan değerlerimizdir.

Peki, neler yapılabilir?

Çocukları korumaya yönelik sivil ve resmi çalışmalara ağırlık verilmelidir. Sokaklarda yaşayan ve madde bağımlısı gençler rehabilite edilmeli ve topluma kazandırılmalıdır. Şiddet mağduru çocukların manevi aileler edinmeleri için projeler üretilmeli ve çocuklar şiddete karşı korunmalıdır.

Sokaklarda dilendirilen çocuklar resmi ve gayri resmi kurum ve kuruluşlar tarafından alınmalı ve yaşanabilir bir ortama kavuşturulmalıdır. Anne-babalar, kendi çocuklarına gösterdikleri hassasiyeti diğerleri için de gösterebilmelidirler.

Şunu unutmayalım, bir yetim çocuğun başını okşamak, karnını doyurmak ve onu hayata kazandırmakla hiçbir şey kaybetmeyiz. Aksine bu eylem bizi ebedi âlemde saadete taşıyabilir de. O yüzden bu sorumluluğu sadece resmi kurumlara devretmeyip biz anne-babalar da elimizden geleni yapmalıyız.

Çocuğun Kırılan Onuru

Anne, arkadaşları ile birlikte çayını yudumlarken beş yaşındaki çocuğu sürekli eteğine yapışmakta ve “anne sıkıldım” diye mırıldanmaktadır. Anne ise her seferinde çocuğu elinin tersi ile ittirmekte ve “bıktım senden biraz git şuraya” diye uzaklaştırmaktadır. Çocuk yüzü asık vaziyette salona doğru ilerlemekte fakat az sonra tekrar gelip sıkıldığını belirtmektedir. Anne ise aynı tavırla çocuğu kendinden uzaklaştırmakta, bununla kalmayıp, “Senden adam olmaz, tıpkı hayırsız babana benziyorsun, bir rahat bırakmadın ki, çayımı içeyim” diye söylenmektedir.

Anne ayda bir toplandığı arkadaşları ile sohbet edip, içini dökmek isterken çocuk kendisi için hiç uygun olmayan bu ortama ayak uydurmaya çalışmakta fakat başarılı olamamaktadır. Anne sıkıldığını ifade edip kendisinden yardım isteyen çocuğuna yapmadık hakaret bırakmamakta ve onu kendinden uzaklaştırmaktadır.

Peki, birisi aynı ifadeleri anneye sarf etmiş olsaydı nasıl bir karşılıkta bulurdu? Anne benliğine yönelen saldırılara karşı nasıl tepki verirdi? Sanırım onurunun zedelendiğini düşünür ve en sert şekilde karşılık verirdi. Fakat anne hakaret ve tehdit içeren bu ifadeleri çocuğuna sarf ederken en ufak bir rahatsızlık dahi duymuyor. Çünkü kendisinin anne olduğunu ve çocuğu üzerinde her türlü tasarruf hakkının bulunduğunu düşünüyor.

Biz anneler çocuklarımız üzerinde sınırsız haklara sahip olduğumuza inanıyoruz.

Oysa çocuklarımız bizden farklı ve bizden bağımsız birer fert ve biz kendimize yapılmasını istemediğimiz hiçbir şeyi onlara reva göremeyiz.

Çocuklar her ne kadar umursamaz bir tavır içinde görünseler de, hassas ve kırılgan bir yapıya sahiptirler. Kurşundan cümleler çocuğun doğrudan yüreğine işliyor ve orada kronik bir yara açıyor. Bizler o yaraları erken yaşlarda fark edemeyebiliriz, fakat ileriki yıllarda her şey su yüzüne çıkıyor.

Uzmanlar duygularımızın kırılgan bir zeminde yer aldığını ve düşünceden önce şekillenmeye başladığını ifade ediyorlar. Bizim umursamaz bir tavırla sarf ettiğimiz o sözler çocuğun benliği üzerinde negatif etki yapıyor. Bu nedenle çocuklarımızla ilişkilerimizde hassas olmalı ve onlara aptal, ahmak, hırçın, edepsiz, ahlâksız, tembel, yalancı gibi ifadeleri kullanmamalıyız.
Fatma Tuncer

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:00:00 ÖÖ]


Muallim - Öğretmen - Peygamber Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:54:03 ÖÖ]


Dar Günlerin Adamı Hz. Osman Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:18:19 ÖÖ]


İhlas ve Samimiyet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:13:16 ÖÖ]


Zekat İslam’ın Köprüsüdür Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:09:53 ÖÖ]


Kurtuluş İslâm’dadır Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:58:52 ÖÖ]


Tevhid ve İstikâmet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:55:38 ÖÖ]