* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Ne Olacak Şu Gençlerin Halleri  (Okunma sayısı 222 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Ne Olacak Şu Gençlerin Halleri
« : Temmuz 25, 2022, 07:54:15 ÖÖ »
Ne Olacak Şu Gençlerin Halleri
 
Arkadaşım Yasemin Göker gençlerle ilgili sorunları mülahaza ederken, Sümerlerden günümüze kadar ulaşan çivi yazılarından bahsetmiş ve tabletlerde yer alan, “Ne olacak şu gençlerin halleri” ifadesini hatırlatıp bu sorunun temeli ilk insana kadar uzanır demişti.

Anlaşılan iki kuşak arasında yaşanan çatışma ve memnuniyetsizlik insanın doğasıyla ilgili bir durum ve bahsi geçen sorunlar her çağda tartışılmış.

Yetişkinler değişime karşı direnç gösteriyor ve her şeyi bildiklerini iddia ediyorlar. Gençler ise değişime açıklar ancak tercihleri noktasında zayıflar, doğru ile yanlışı ayırt edebilecek yeterliliğe ve iradeye sahip değiller. Hedefleri olmayan genç bireyler çocukluğa veda edemiyor ve kurallara, ahlaki değerlere, aileye ve topluma karşı tepki göstererek varlıklarını hissettirmeye çalışıyorlar. Hedefleri yok gençlerin, rotası belli olmayan bir gemiye dönüşmüşler ve nereye doğru savrulduklarının farkında değiller.

Hayatı şatafat ve eğlenceden ibaret gören bu çocuklar sanıldığı gibi görünmez dağların ardında değiller, yanı başımızda, sokaklarda, yol kıyılarında, kafelerde umursamaz tavırları dikkatleri üzerlerine çekiyorlar. Kendilerini sürekli şekilde eleştiren erişkinleri yok sayıyor ve her şeyi kendi heveslerine göre yorumluyorlar.

Zihinleri bulanık, gözleri dalgın ve umutları sönmüş çocukların ve ne olduklarının, kim olduklarının, hangi koordinatta yaşadıklarının farkında dahi değiller.

İnsan gayr-i ihtiyari sorma ihtiyacı hissediyor; varlık âleminde hiçbir canlının sahip olmadığı özelliklerle donatılan insan nasıl olur da rotası olmayan bir gemi gibi hareket edebilir? Toprağın yüzeyinde ağır ağır ilerleyen karıncadan, daldan dala konan kuşlara ve damarlarınızda enerjiye dönüşen havaya, suya kadar her canlı memur olduğu şeyi titizlikle ifa ederken insanın hedeflerini ve ideallerini kaybetmesi ne acı! Bir tezek değilsin ki eriyip gidesin, kurumuş bir dal değilsin ki toprağa karışasın… Sen insansın!

Yetişkinlerin yaşlarını ve birikimlerini ileri sürerek gençler üzerinde tahakküm kurmalarını kabul edemeyiz ancak gençlerin sürüklendiği uçurumun ve umursamaz tavırlarının da farkındayız. Fakat yolunu şaşırmış bir kişiye yapılacak şey eleştiri değildir uygun bir üslupla yol göstermektir öyle değil mi? Yani erişkinler gençlerin hatalarını yüzlerine vurarak egolarını tatmin etme hevesinden vazgeçip kucaklayıcı bir yaklaşım sergilemeleri gerekir.

Sevginin bütün kapıları açacak güçte bir anahtar olduğuna inanırım ancak hippi gençler olarak tanımlanan ve hiçbir hedef taşımayan gençlerin bunun ötesinde bir desteğe de ihtiyaç duyduklarına düşünüyorum. Nitekim bu çocukları alışageldiğimiz stereotiplerden ayıran şey tepkisellik ve hedefsizliktir. Hippi gençler çalışmayı ve okulu reddediyor ve rock, rap, jaz gibi kavramlar etrafında toplanıp kendilerine bir kimlik inşa etmeye çalışıyorlar. Geleceğe dair beklentileri yok, günü kurtarmaya çalışıyorlar. Şimdi siz bu çocuklara en son söyleyeceğiniz şeyi en önce söylerseniz başarılı olamazsınız. Gelin önce bir tanışın onlarla ve iç dünyalarında hangi özlemleri barındırdıklarını anlamaya çalışın.

Ekmek israfı konusunda gösterdiğimiz hassasiyeti zamanın ve beşeri sermayenin israfı noktasında gösteremiyoruz ne yazık ki! Hiç işe yaramayacak meseleler uğruna tükettiğimiz zaman ve cenneti hak edebilecek istidatlara salip olan onlarca gencin sokaklara terk edilmesi…

Kabul edilir gibi değil!

Eğitim camiası ve ilgili kurum ve kuruluşlar sayıları gittikçe artan hedefsiz gençlerin durumunu analiz etmek ve bu çocukları kazanmak zorundadırlar. Kabul etmeliyiz ki; köşe başlarında karşılaştığımız ve önemsemediğimiz bu çocuklar hem bir beşeri sermaye israfı hem de bir tehlikenin işaretidir. Zira hedefi olmayan bireyler rüzgârın önünde savrulan ateş gibidir ve bu ateşin nereye isabet edeceğini bilemezsiniz.

Fatma Tuncer.

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]