Gönderen Konu: Tercih Edilen Yalnızlık (Okunma sayısı 678 defa)

fanidunya NET · « : Ağustos 07, 2023, 07:41:23 ÖÖ »

Tercih Edilen Yalnızlık

İnsan yaşadığı hayal kırıklıkları ve hak ihlalleri nedeniyle sosyal ortamlardan kaçınır ve yalnızlığa çekilerek iç ve dış tehlikelerden korunabileceğini zanneder. Tek başınalığı özgürlükle ilişkilendirir ve kendini derin bir kuyuya hapseder. İnsanlardan hem bedenen hem de ruhen uzaklaşır ve patolojik bir yalnızlığın içine düşer. Kişi bu karanlık kuyuda güvende olduğunu, burada kendisine hiçbir zararın dokunamayacağını düşünür ve çıkabilmek için hiçbir çaba göstermez. Oysa ihtiyaç hissettiği sevgi, öfke ve kırgınlıkların geliştiği yerdedir ve kişi acıdan kaçmaya çalışırken sevgiye ulaşımı engellemiştir. Bu karanlık kuyuda onun içini ferahlatacak hiçbir ses, hiçbir söz, hiçbir hareket yoktur… Kişi kendini kuyuya hapsederek öteki ile ilişkilerinden elde edeceği kazanımlardan mahrum kalmıştır.

Doğru… İnsan incitir… İnsan acıtır… İnsan yorar… İnsan kırar… Ama insan aynı zamanda sever, destekler, onaylar ve besler… Kendini kuyuya hapseden kişi acıdan kaçmaya çalışırken bütün bunlardan mahrum kalmıştır…

Patolojik yalnızlık insanın öteki ile yakınlık kuramaması ve duygusal bir kopukluk yaşamasıdır ki; bugün karşılaştığınız iki kişiden biri bu durumdan muzdarip olduğunu ifade ediyor. Kişi yan yana yürüdüğü insanlarla kalbi bir bağ kuramadığı için onları sadece ayak tıkırtısı olarak görüyor ve kendini güvende hissedemiyor.

Bazen koşullar değişiyor ve kişi hayatına renk katan insanlardan ve nesnelerden fiziki olarak uzaklaşarak yalnızlığa düşüyor. Yirmi yaşında Fransa’da yaşayan bir kişiyle evlenip ülkeden ayrılan bir arkadaşım duygularını paylaşırken, “Bir anda her şeyimi kaybetmiş ve tarifsiz bir yalnızlığa düşmüştüm” demişti. Suriyeli bir tanıdığım ise aynı duyguyu Halep bombalandığında ve bütün yakınlarını kaybettiğinde yaşadığını ifade etmişti. Böyle durumlarda yaşadığınız acıya bir de yalnızlık eklenir ve başa çıkma kapasitenizi doğru şekilde kullanamaz, kendinizi o karanlık kuyuda bulursunuz. Tek başına kaldıklarında içlerindeki zengin şehri keşfedip bu süreci deneyime dönüştürenler için ise farklı kapılar açılır ve yalnızlık bir avantaja dönüşür.

Peygamberlerin ve dava insanlarının kendilerini keşif için çıktıkları yolculuk ise kısa sürelidir ve tercih edilen yalnızlıktır. Patolojik yalnızlığın yıkıcı etkilerine karşın tercih edilen yalnızlık insanı geliştirir ve besler. Bir keşif yolculuğudur bu, yıkmaz, inşa eder, geliştirir…

Tercih edilen yalnızlık doğal bir eğitim sürecidir… Kişi kendini yeniden tanımlar, zaaflarının farkına varır ve özgürleşmenin önündeki engelleri kırarak ufuklara doğru yol almaya başlar. Tercih edilen yalnızlık kısa sürelidir ancak gereklidir… İnsanı yeniler, güçlendirir ve rehabilite eder.

Müteaddit zamanlarda halvete çekilmek ve tefekküre dalmak en kıymetli, en muteber eylemdir. Ve böyle bir yalnızlığa zaman zaman hepimiz ihtiyaç duyarız. Zira bu bir arınma, bir mektep ve tekâmül yoludur…

Fatma Tuncer.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Tercih Edilen Yalnızlık (Okunma sayısı 678 defa)

fanidunya NET

Tercih Edilen Yalnızlık

BENZER KONULAR