YABANA ATMAYIN
Anneliğin emekliliği yoktur. Anneniz hayat boyu nasihat etmeye ve size yol göstermeye devam eder. Gençlik döneminde annenizden kısmen de olsa uzaklaşmaya başlarsınız. Bu dönem kendinizi dünyanın merkezinde görür ve yaşadığınız her meşakkatin üstesinden gelebileceğinize inanırsınız. Annenizin tavsiyelerine kulak asmaz her meselenin üstesinden gelebileceğinizi düşünürsünüz. Hatta anneyi özgürlüğünüzün önünde bir engel olarak görmeye başlarsınız. O nasihat ettiğinde tepki ile karşılık verir ve ortamdan uzaklaşırsınız.
Hayat iyi ile kötüyü aynı kapta taşıyan bir gemidir. Siz ise gemide yer alan bir yolcusunuzdur. Anneniz size burada da kılavuzluk yapmaya devam eder ve geminin önündeki engelleri görüp sizi uyarır.
Annenizin size yaptığı her nasihat yazılı birer vesika, yol haritasıdır. Fakat siz bu gerçeği ancak belli bir yaşa geldikten sonra kavrayabilirsiniz.
ANNEDEN OĞULA
1- Her doğru her yerde söylenmez ama sen tavrını daima doğrudan yana koy oğlum. Anneniz size tavsiyelerde bulunduğunda ortamdan uzaklaşır ve onun ne kadar evhamlı biri olduğunu düşünürsünüz. Fakat ilerleyen yıllarda onun ne kadar haklı olduğunu anlar ve onun tavsiyelerini yeniden değerlendirip hayatınıza aktırırsınız. Annenizin de dediği gibi siz yine tavrınızı doğrudan yana koyun ama unutmayın her doğru her yerde söylenmez. Bazen doğru olan bir şeyi uygun zaman ve zeminde dile getirmeniz daha faydalı olacaktır. Aksi takdirde söz fayda yerine zarar getirebilir.
2- Bir sırrı saklamak emanet bir eşyayı saklamak gibidir: İnsanlarımız emanet olarak bırakılan eşyalara büyük bir ihtimam gösterir ve vaktinde sahibine iade ederler. Ama verilen sırların tıpkı bunun gibi bir emanet olduğunu düşünmez ve hemen ifşa ederler. Bu kişinin güvenilirliliğini tamamen ortadan kaldırır. Müslüman ister eşya olsun ister sır olsun verilen emanete riayet eder.
3- Huzura ulaşmak için dışarıya değil içeriye bak, huzur senin yürek devletinde saklı: Nedense bizler mutluluğu hep dışarıda ararız. İnsanlar tarafından beğenildiğimizde, başarılarımızla birlikte tanımlanıp onaylandığımızda kendimizi mutlu hisseder, bu unsurlara ulaşamadığımız vakitlerde
mutsuz oluruz. Oysa insanların takdir ve onayları mutluluk hazinemize katkı sağlasa da, mutluluğun asıl kaynağı içimizdedir. Eğer sahip olmadıklarımıza değil olduklarımıza odaklanır ve bunu bir yaşam tarzı haline getirebilirsek mutlu olmamak için bir nedenimiz yoktur.
Fatma Tuncer.