Gönderen Konu: İnsan Neden Kötülük Yappar (Okunma sayısı 159 defa)

fanidunya NET · « : Ağustos 22, 2022, 08:31:41 ÖÖ »

İnsan Neden Kötülük Yappar

12 yaşındaki bir çocuk soruyor:

“İnsanlar neden kötülük yaparlar?” Çocuğun bu sorusunu kim hangi gerekçe ile küçümseyebilir ki! Yarınımızın ve kültürel mirasımızın sahibi olan çocuk, dinin üzerinde durduğu, felsefenin anlamaya çalıştığı, psikolojinin nedenlerini analiz ettiği bir hususu dile getiriyor ve kötülüğün nereden kaynaklandığını soruyor.

Freud’a göre insan ölüm ve yaşam içgüdüsü ile dünyaya gelir ve ölüm arzusu farklı şekilde tezahür etmeye başlar. Mesela, bebek yaşamın ilk günlerinde arkadaşının saçını çeker, oyuncaklarını alır ve çocuğun bu tavrı erişkinler kulvarında büyük çatışmalara, anlaşmazlıklara dönüşür. Yani Freud’a göre insanın bir yanı hayata, yaşama, diğer yanı ölüme, yokluğa ve şiddete dönüktür.

Kutsal kitabımız Kur’an’da Hz Adem’in iki oğlundan bahsedilir ve dünyevileşmenin insanı savurduğu kör noktaya yer verilir. Adem’in iki oğlunun kavgası tarihte iki karşıt cephenin savaşının ve muhterisliğin, hasedin insanı götürdüğü karanlık noktanın bir özetidir. Tarihin diyalektik esasına göre iki kardeşin cinayetle sonuçlanan kavgası iyi ile kötünün savaşının ilk başladığı noktadır.

Habil, insanın iyiliğe olan eğilimini yani insan yanını temsil eder. Habil, servetin ve ekonomik konumlandırmaların kölesi olmayı reddedip, teslimiyeti, özgürlüğü, paylaşımı, dayanışmayı ve merhameti tercih eder. Habil, bedel ödemeyi göze alıp özgürlüğü seçmiş bir şahsiyettir. Kabil ise hırs, rekabet ve hasedi ile öne çıkan ve dünya nimetlerine tek başına sahip olabilmek için ebedi saadetini kurban eden bir katil olarak geçmiştir tarihe. Kabil o gün kendisini mutlak saadete taşıyacak olan bütün bağları koparmış, bütün sınırları delmiş ve katillerin babası olarak tarihe kirli bir miras bırakmıştır. Kabil özel mülkiyet düzeninin, başkalarının haklarını gasp etmenin, zayıflar üzerinde tahakküm kurmanın ve zorbalığın güç olduğuna inanmış ve tarihin en karanlık yüzlü adamı unvanını almıştır.

İnsanlık tarihinin başlangıcında iki kardeş yan yana yürüyor ve kendilerine sunulan imkânları değerlendirerek bir medeniyet inşa etmeye çalışıyorlardı… O zamanlar bencilliğin, hasedin, ihtirasların karanlık sokaklarından henüz geçmemişlerdi ve her şeyi birlikte yapıyor, birlikte karar veriyorlardı. Fakat dünya ile ünsiyet kurdukça ben duygusu gelişmeye başladı ve sahiplenme hırsı kalpleri bir arada tutan dinamikleri yıktı ve sınavı kaybeden, hasedine yenik düşen Kabil oldu. Kabil, kardeşinden önce yüreğindeki merhameti katletti ve tarihe kardeş katili olarak geçti.
Habil, toplumsal düzenini sarsacak adaletsizliğin, hodbinliğin, zorbalığın karşısında yer alan aydınlık bir yüzdü, Kabil ise şiddetin, tekelciliğin, para hırsının, yağmacılığın, çıkarcılığın şiddet ve despotizmin öncülüğünü yapan bir muhteristi ve dürtülerine teslim olup kazdığı kuyuya düştü.

İnsanı kötülüklerden alıkoyup, iyiliğe yönlendirecek öz onun tabiatında mevcuttur ancak bunun için kişinin bu özle buluşmayı istemesi ve talebini eyleme dönüştürmesi gerekir. Peki, Habil’de olan öz Kabil’de yok muydu? Elbette vardı ancak kişi dünyevi imkânların büyüsüne kapılıp merhametten uzaklaştığında özünden de uzaklaşır ve kendini karanlık bir kulvarda bulur. O nedenle insanın, aklı, iradesi, tutum ve davranışları ile birlikte iman etmesi ve varoluşsal gayesinin bu olduğunun bilincine varması gerekir.

Fatma Tuncer.

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: İnsan Neden Kötülük Yappar (Okunma sayısı 159 defa)

fanidunya NET

İnsan Neden Kötülük Yappar

BENZER KONULAR