* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş  (Okunma sayısı 195 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
« : Haziran 17, 2022, 06:39:55 ÖÖ »
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş

Seküler bireyin başa çıkmaya çalıştığı üç korkusu var: Ölüm, yaşlılık ve yoksulluk... Kişi ölümü bir diriliş, ebedi saadete uzanan bir yolculuk olarak görmek yerine kaçmayı tercih ediyor ve yok sayıyor. İlginçtir artık Müslüman halklar da dünyaya seküler gözlüklerle bakıyor ve ölüm kavramını dillendirmemeye çalışıyorlar.

Ölümün taşıdığı derin anlamı kavrayabilen ve tefekkür eden bireyler küçük bir azınlığa düşünce hak ihlalleri, şiddet ve nefret suçları artmaya başlıyor ve toplumun sükûneti bozuluyor.

Birey ve toplumların ölüm gerçeğine verdikleri anlam ferdin hem kendisiyle hem de ötekilerle ilişkilerini bir şekilde etkiliyor.

Bilim adamları uzun yaşamın sırlarından, ölümsüzlükten bahsediyor ve adeta yeryüzünün ilahlığına soyunuyorlar. Oysa dünyayı sarsılmaz bir denge ile yaratan Rabbimiz her şeyi bir hikmet üzerine bina etmiştir ki, bu düzenin bir parçası olan ölüm bir yok oluş değil bir başlangıç, bir diriliştir. Ve şairin de dediği gibi kaçsak da kaçmasak da hepimiz ölümle nişanlıyız.

Seküler bireyin ölümsüzlük hayalleri ile ilgili haberlere göz atarken zihnimde Jose Saramago’nun “Ölüm bir varmış bir yokmuş” adlı eseri canlanıyor ve ölümün içinde barındırdığı hikmetleri anlamaya çalışıyorum.

Eser ölüm olmasaydı ne olurdu sorusuna cevap olacak şekilde kurgulanmış ve ölümün olmadığı bir dünyada ortaya çıkacak muhtemel sorunlara açıklık getirmiş. Eserin kurgusu kısaca şöyle:

Adı bilinmeyen bir ülkede daha evvel hiç görülmemiş bir olay gerçekleşir ve ölüm gerçeği sona erer ve hiç kimse ölmez. Bu durum ülkede büyük bir sevince neden olur, kutlamalar yapılır ve herkes ölümsüzlük duygusunun tadına varmaya çalışır. İnsan ölümsüzleşmiştir ve hasta yatanlar, intihar edenler ölümü bekleyenler dahi artık ölmeyecektir… Ülkenin yetkin kişileri bu süreçten sonra ölümün olmayacağını açıklarken büyük bir heyecana kapılır ve halkları ile kucaklaşırlar. Ölümün ortadan kalktığını öğrenen insanlar sokaklara dökülür ve günlerce süren kutlamalar yapılır. Ancak bu durum pek de uzun sürmez ve sağlık kurumları, dini müesseseler, toplumun aile yapısı ve şirketler ölümün ortadan kalkması ile anlamını yitirir ve toplun yepyeni sorunlarla mücadele etmeye başlar. Huzur evleri, hastaneler, cenaze merasimleri ile ilgilenen birimler kapatılmış binlerce insan işsiz kalmıştır.

Kötülüğe, şiddete eğilimi olanların cesareti güçlenmiş ve her şey ters yüz olmuş, toplum tam bir kaosun içine sürüklenmiştir. Ölümler olmayınca nüfus hızla artmış, göçler başlamış ve bireyler kendilerince çıkış yolu aramaya başlamışlardır. Ölüm duygusunu kaybeden insanlar hayatlarına anlam katan değerleri kaybetmiş ve akla kara birbirine karışmıştır. Ve nihayet ölüm tekrar geri dönmüş ve ortaya çıkan kaos son bulmuştur.

Saramago eserinde ölüm duygusunu kaybeden bireylerin çelişki içeren tepkilerine ve ahlâki yozlaşmalarına genişçe yer verir ve ölüm olmasaydı ne olurdu sorusuna anlaşılır şekilde cevap arar. Zira hesap, ceza ve mükâfat gibi kavramlarla bütünleşen ölüm duygusu insanın davranışlarını kontrol altına alarak mevcut olan düzenin sürekliliğini sağlıyor. Fakat bireyler olayları akılları ile değil nefisleri ile okumaya çalışıp, bitmek bilmeyen ihtiraslara sahip oluyorlar.

Ölüm Allah’ın mutlak adaletinin bir sonucu… Düşünün… Eğer ölüm olmasaydı katledilen bebekler, hayatlarının en verimli çağında hayallerinden koparılan gençler haklarını nasıl alacaklardı?

Ölüm olmasaydı yurtlarından koparılan ve çileli yollara sürüklenen mazlum halklar haklarını nerede ve kimden alacaklardı?

Ölüm ve hesap olmasaydı yaşam hakları ellerinden alınan mazlumlar katillerden nasıl hesap sorabileceklerdi?

Açlıktan bitap düşen ve ölüme terk edilen siyah derili çocuklar ölüm olmasaydı zalimlerden nasıl hesap sorabileceklerdi?

Ölüm olmasaydı emeğinin karşılığını alamayan işçiler, ezilenler, sömürülenler haklarını nerede ve kimden alabileceklerdi?

Ölüm olmasaydı tavrını haktan yana alan ve ağır bedeller ödeyen şahsiyetler iyilik ve cesaretlerinin mükâfatını nerede ve nasıl alacaklardı?

Ölüm bir yok oluş değil aksine taze bir diriliş ve Allah’ın mutlak adaletinin bir sonucu… Ve adaletin hâkim olduğu yerde korkuya yer yoktur…

Fatma Tuncer.

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]