Gönderen Konu: Ben Neslinin Kendilik Algısı (Okunma sayısı 933 defa)

fanidunya NET · « : Temmuz 23, 2023, 08:28:18 ÖÖ »

Ben Neslinin Kendilik Algısı

İnsanın muhatabına değer verebilmesi için önce kendi değerinin farkına varması yani; sahip olduğu “insan” unvanının neye tekabül ettiğinin bilinciyle hareket etmesi gerekir. Bu bugün modern psikolojinin “öz saygı” olarak tanımladığı şeyin çok daha üstünde bir şeydir… Kendinizi sevmeden ötekini, ötekini sevmeden kendinizi sevemezsiniz…

İnsanı değerli kılan popüler kültürün öncelediği güzellik, zekâ, beceriklilik, para, yüksek makam ve mevki değildir kuşkusuz, aksine potansiyel olarak bahşedilmiş olan öz ve yüce değerlerdir ki; bu değerlerin paylaşılması için insan ilişkileri önemli kılınmıştır. Hayatın kalbi bu değerlerle atar… Bunun dışındakiler suyun yüzeyindeki köpüktür sönüp gider ve kaybettiğinizde mahrumiyete düşersiniz. Bahşedilmiş olan özü yeşertmek ise hem bir sorumluluktur hem de yaratıcınıza olan şükür borcunuzdur.

Modern kültürün doğuştan getirdiğimiz vasıfları övülmeye layık şeyler olarak görmesi ve bunu özsaygı ile ilişkilendirmesi ne yazık ki sadece gençleri değil, hepimizi etkiledi ve birbirimizi sadece görünürlük üzerinden değerlendirmeye başladık. Bu yaklaşım bizim kibrimizi ve narsis yanımızı besledi. Bugün payımız olmayan güzellik, zekâ, para, unvan ve tüm dünyevi imkânlar bir üstünlük vesilesi olarak değerlendiriliyor ve bunlara sahip olmanız sizi bir adım öteye taşıyor.

Kasılıyorsunuz… Kibriniz büyüdükçe büyüyor, topraktan yavaş yavaş uzaklaştığınızı zannediyorsunuz. Toprağa yakınsınız ancak size verilen emanetleri bir üstünlük sebebi olarak görüp toprağı küçümsüyorsunuz…

Farkında değil misiniz? Siz sadece taşıyıcısınız ve aslında hiçbir şeye sahip değilsiniz…

Batı kaynaklarından beslenen eğitimci, terapist ve davranış bilimciler bireyin kendini öncelemesini bir gelişmişlik olarak gördüler ve “ben” eksenli bir bakış açısı sundular. İnsanın kendine değer vermesinin, öz saygının ancak insana ve onu besleyen değerlere kıymet verilmesi ile mümkün olabileceğini savunanlar ise seslerini duyuramadılar. Zira küresel kültür kullandığı araçlardan bir ordu kurmuş ve önce sen varsın, önce sen gelirsin… Kendini mutlu etmelisiniz, sadece kendini sevmelisin, kendini güçlü görmelisin düşüncesini empoze ediyor ve kibirli, bencil, mutsuz ve tüketime odaklı bir insan prototipi oluşturmaya çalışıyordu… Ve başarılı da oldu…

Ben nesline hemen her dakika diğerlerinden daha önemlisin, daha üst bir noktadasın mesajı veriliyor ve onun narsist özellikleri öne çıkarılıyor. Sen tek başına kendine yetersin, eş, çocuk, dost ve ebeveynlere ihtiyacın yok deniyor ve bencilliğin üst bir özellik olduğuna inanan bir yaşam tarzı ortaya çıkıyor.

Ben nesli yalnız! Ben nesli kopuk! Ben nesli intiharın eşiğinde! Ben nesli kibirden örülmüş kulelerde yaşıyor… Ve ben nesli bütün ömrünü mutluluk arayışı içinde sürdürüyor…

Fatma Tuncer.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Ben Neslinin Kendilik Algısı (Okunma sayısı 933 defa)

fanidunya NET

Ben Neslinin Kendilik Algısı

BENZER KONULAR