MARAZİ HASTALIKLAR
İmam Gazali haslıkların zıtları ile tedavi edilmesi gerektiğini vurgular.
Mesela cimri ve bencilseniz cömertliğin ve paylaşımın getirdiği huzurdan mahrum kalacaksınız. Bu nedenle öncelikle paylaşıma ağırlık vermeli bu davranışınızı değiştirmek için gayret göstermelisiniz. Eğer insanları incitiyor ve kalp kırıyorsanız kişilerarası ilişkiler yoluyla elde edeceğiniz huzurdan mahrum kalacaksınız. O nedenle ilişkilerinizi iyileştirmelisiniz.
Fahreddin Raziye göre ise nefsin üç mertebesi vardır: Bitkisel nefs, hayvani nefs, insani nefs… İnsani nefs en üst mertebedir. Bitkisel nefs değişime müsait olan insanın terbiye edilmemiş halidir. Razi bu üç nefsin İslam’ın emrettiği şekilde bir denge ve itidal ekseninde kullanılması gerektiğini belirtir. Aşırıya gidildiğinde kişinin ruh ve beden sağlığında sorunlar ortaya çıkacaktır. Farabi ise nefsin mahiyetinden ziyade yetileri ve bu yetileri doğru kullanıp kullanmadığı üzerinde durur. Ona göre beş duyu organımız nesneleri ve acı ve neşe veren şeyleri algılayabilir. Fakat iyi olanla kötü olanı ayırt edemez. Hayal gücümüzle ancak acı verenle vermeyeni ayırt edebiliriz. İrade ise iyi olanla kötü olanı ayırmamıza yardımcı olur.
Razi ve ibnMiskeveyh nefsin üç gücünden söz ederler. Şehvet gücü, öfke gücü, düşünme gücüdür. Düşünme gücünün beyin, öfke gücünün kalp, şehvet gücünün organı ise karaciğerdir der. Nefsin sağlığını korumak isteyen kişi, ameli alanda da kendini disipline etmelidir.
İÇSEL YOLCULUK
Bazen kendinizi karanlık bir tünelde hissedersiniz. Yürümektesinizdir ama yolunuzda sağlı sollu karanlık dipsiz uçurumlar vardır. “Düşmekten” ve “Düşünmekten” korkarsınız. Burada sizi koruyacak, düşmeden sendelemeden, kararlı adımlarla yürümenize yardımcı olacak tek meşaleniz imandır. Artık “düşünmek ve akıl etmek” gibi bir eylem ile “iman” gibi bir cevher buluştuğunda “düşmekten” korkmazsınız. İnandığınızı güçlendirmek ve dinamik hale getirmek için tekrar ve tekrar tefekkür eder her an düşünürsünüz.
Yani, içinize yaptığınız yolculukta, kendinizi bulur, sorumluluğunuzu idrak eder ve istikamet üzere olmaya gayret edersiniz. Düşünmeye vakit ayırdığınızda aklınız, idrakiniz iradeniz imanın kapısına doğru yol alır ve hakikat çizgisinden ayrılmadan yürümeye devam edersiniz.
Birkaç dakika düşünmek, bir tefekkür yolculuğuna çıkmak kurtuluşunuza vesile olabilir. Zira bu ibadetler vesilesiyle uzun bir zaman sonra erişeceğiniz mevkie kısa yoldan ulaşabilirsiniz. Nereden geldim? Nereye gidiyorum? Kimim? Neyim? Gibi üç-beş yaşlarında sorduğunuz o masum soruları erişkin bir insan nazarıyla yeniden sorar ve esaslı cevaplar alırsınız.
Fatma Tuncer.