Gönderen Konu: KUDÜS'ÜN KADERİ (Okunma sayısı 1054 defa)

fanidunya · « : Temmuz 29, 2017, 01:38:50 ÖS »

KUDÜS'ÜN KADERİ

Kudüs tarihi süreç içerisinde farklı inanç ve kültürleri birada barındırmış kutsal bir mekândır. İslam’ın hâkim olduğu dönemlerde şehrin yönetiminden sorumlu kişi ya da kişiler farklı kimliklere sahip fertleri hakkaniyet ekseninde birleştirerek bir arada yaşamalarını sağlamışlardır.

Müslümanların dünya üzerinde bıraktıkları olumlu intiba Hristiyan batı dünyasını rahatsız etmiş ve haçlı seferleri ile inananlara karşı savaş başlatılmıştır. Tarihçilerin kayıtlarına göre bu seferlerde 70 binin üzerinde Müslüman yaşamını yitirmiş, kadınlar dul çocuklar yetim bırakılmıştır. Bu işgal ve katliamlar 88 yıl sürmüş ve Müslümanlar için büyük bir yıkım olmuştur.

Müslüman halkların zulmün kılıcıyla karşı karşıya kaldığı bir dönemde genç bir komutan çıkmış ve büyük bir başarıya imza atmıştır. Selahaddin Eyyübi büyük bir başarı örneği göstermiş ve Kudüs’ü fethedip Müslümanlara güven vermiştir. O dönem gayri Müslimlerin elinde olan Kudüs Selahaddin’in yönetiminde hak ettiği huzura ulaşmıştır.

Selahaddin Kudüs’e Resulullah’ın Mekke’ye girdiği gibi girmiş ve insanlara umut ve güven vermişti. Bugün olduğu gibi o gün de İslam dünyası parçalanmış, işgal ve katliamların etkisi ile yorgun düşen halk umutlarını kaybetmişlerdi. Fakat yaşamlarının en kritik döneminde Allah onlara adil ve dinamik bir komutan göndermiş ve bu vesile ile halk düştüğü yerden kalkmayı başarmıştır. Müslümanlar Selahaddin’in öncülüğünde, yaşadıkları tahribata aldırmadan düşmana karşı koymaya devam etmişler ve sonunda bekledikleri başarıya ulaşmışlardır.

Elbette bunda Selahaddin Eyyübi’nin büyük payı vardı. Nitekim Selahaddin ilmi derinliği ve feraseti ile dikkat çeken öncü bir liderdi. Ünü dilden dile dolaşsa da o tevazudan hiç ödün vermemiş, hak ve adalet ekseninde yaşamaya gayret etmişti. O İslami ilkeler doğrultusunda şekillenen kişiliğiyle gayri Müslimleri dahi kendisine hayran bırakan biriydi.

Bilirsiniz karanlığın en yoğun olduğu dönemlerde, bir kişi çıkar ve bütün insanlığın kılavuzu olup onları karanlıktan aydınlığa çıkarır. Nitekim 2 günde 40 bin Müslüman’ın katledildiği 1. haçlı işgalinde yaşanan katliamlar o kadar büyüktü ki, sokaklardan sel gibi kanlar akmakta ve insanlar ağır işkencelere tabi tutulmaktaydı. Selahaddin böyle bir dönemde ortaya çıktı ve bu insanlara güçlü olduklarını, başarabileceklerini empoze etti. Onların kılavuzu oldu. Selahaddin’i bu başarıya taşıyan en önemli etken, Müslümanların sorunlarını kendine mesele edinmesi ve İslam’ın ilkelerine göre hareket etmesidir. Kudüs için harekete geçmeden önce kendisini hüzünlü görüp soranlara şöyle demiştir: “Kudüs ve Mescidi Aksa Haçlıların işgalinde olduğu müddetçe ben nasıl olur da gülebilirim, istediğim gibi rahat yemek yiyebilirim ve bu durumda nasıl gözüme uyku girebilir”

Selahaddin günümüz ebeveynlerinin “ergendir ne yapsa yeridir” deyip sorumluluk vermekten kaçındıkları gençlerin yaşında yani 18’inde ‘Kudüs’ü fethetti. O bütün ömrünü İslam’a hizmet etmek için adamış bir liderdi. Çalışkan ve disiplinli biriydi, genç yaşta vezir oldu. İyi bir asker ve komutandı. Adaleti tesis etme noktasında verdiği çaba ile kısa sürede tanınan biri oldu. Tespih taneleri gibi dağılan Müslümanları bir araya getirdi ve onlara birliktelik ruhu aşıladı.

Bugün işgal ve katliamların göbeğinde yer alan İslam coğrafyalarının Selahaddin Eyyübi gibi ümmet bilincini yeniden inşa edecek bir lidere ihtiyacı vardır.

fanidunya · « **Yanıtla #1 :** Ağustos 26, 2017, 12:18:57 ÖÖ »

NEREDESİN EY PEYGAMBER NESLİ?

Allah’ın Resulü “bir kötülük gördüğünüzde onu elinizle ortadan kaldırın, buna gücünüz yetmiyorsa dilinizle kaldırın, buna da yetmiyorsa kalben buğz edin” diyor. Peki, bugün bizler Resulullah’ın bu ifadelerinin neresinde yer almaktayız? Kaçımız zorba ve katillerin karşısına çıkıp, hakikati korkusuzca haykırabiliyoruz? Kaçımız Allah’ın dinini çıkarlarımızın önünde tutup bedel ödemeyi göze alabiliyoruz? Gerçekten bizler Resulullah’ın bu ifadelerinin neresinde yer alıyoruz? Sanırım büyük çoğunluğumuz bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığı ile hareket edip, sokağımıza kadar gelen yangını duyarsızca seyrediyoruz. Geride kalan azınlık ise sadece kalben buğz etmekle yetiniyor. Ne acı değil mi?

Filistin’de bir asra yakındır yaşanan insanlık dramına karşı nasıl oluyor da sessiz kalabiliyoruz? Unutmayalım Filistin İslam coğrafyasının bağrında kanayan bir yara… Kutsal mekanımız Kudüs’te ağzı süt kokan çocuklar, işgalci askerlerin çizmeleri altında can veriyor. Onurlu İslam kadını Siyonist eşkıyaların hedefinde yer alıyor. Gencecik çocuklar hayatlarının baharında katlediliyorlar. Filistin’in her zerresinden çığlıklar yükseliyor.

Neredesin ey Peygamber nesli?

Nerede Hz. Ömer’in adaleti? Hz. Hamza’nın cesareti? Ebuzer’in haklı çıkışı? Nerede bütün varlığını Allah yolunda feda eden mücahitlerin direnişi?

Nerede adaletin savunucuları? Hangi karanlığın altında? Hangi dağın eteğinde? Hangi prangaların kıskacında bilinmez mi?

Bir asra yakındır Filistin’de devam eden işgallere karşı, İslam toplumlarından bir çıkış beklerken geçtiğimiz günlerde bu tepki çok ötelerden Venezuela Devlet Başkanı Niclas Maduro’dan geldi. Ne kadar ilginç! Maduro işgal rejiminin katliamları için başta Arap dünyası olmak üzere tüm dünyaya çağrı yaptı. Madura şunları söyledi:

Filistin’de Müslüman Hristiyan ve farklı dinden ve kültürden insanlar var. Çağrı bölgedeki Arap halkına ve liderlerine. Ne zamana kadar katliama sessiz kalacaksınız? Filistinli kardeşlerinizin katliamını izlemeye devam mı edeceksiniz? Arap halkları ne zaman uyanacaklar? Arap liderleri ne zaman uyanıp Filistin halkının sesine ses verecekler?

Yerin dibine batsın resmi açıklamalarınız, yerin dibine batsın uluslararası protokolleriniz. Artık harekete geçmelisiniz. Filistin halkının katillerine cevap vermelisiniz. Durdurmalısınız…”

Şahsen biz bu haklı çıkışı İslam ülkelerinin liderlerinden beklerdik. Fakat tepki öteki mahalleden, Venezuela’dan geldi. Biliyorsunuz dinde kardeş olmadığımız kimselerle insanlıkta kardeşiz. Ve biliyoruz ki, doğru olan, hak olan her şey dindendir. Dolayısıyla dine ait olan doğruları kim teleffuz ederse etsin desteklemek zorundayız.

Fatma Tuncer.

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: KUDÜS'ÜN KADERİ (Okunma sayısı 1054 defa)

fanidunya

KUDÜS'ÜN KADERİ

fanidunya

Ynt:NEREDESİN EY PEYGAMBER NESLİ

BENZER KONULAR