Kulların şerrinden Allah’a sığınırım
Duyguları örselenmiş, yürekleri yaralanmış ve insanın şerrinden kaçarak yalnızlığı tercih etmiş insanların, sorunları abarttıklarını düşünür ve onların kollarının altına sıkıştırdıkları hayvanlarla boy göstermelerine bir anlam veremez, mesafeli bakardım. Fakat insanın yeryüzüne ektiği fitne, fesat, şiddet ve nefretin gittikçe yayıldığını görünce zihnim allak bullak oluyor ve kötülere kızıp yalnızlığa çekilmeyi tasvip etmemekle birlikte o insanların incinmişliğini anlayabiliyorum. Yine de çekilmemeli insan hayattan, eline meşalesini alıp kötülerin karanlık dünyalarına yürümeli ve iyiliğin galip geleceğini göstermeli.
Attığım her adımda, aldığım her nefeste insanın ektiği kötülüklerle karşılaşıyorum ve tahammül sınırlarım kontrolden çıkıyor, yumruklarımı sıkıyorum… Acı boğazımda düğümleniyor, kulaklarıma Suriye’de, Myanmar’da, Doğu Türkistan’da, Mısır’da, Filistin’de savaşın acımasız yüzüyle karşılaşmış, yoksullaştırılmış ve onurları kırılmış binlerce insanın sesi yankılanıyor. Filistin’de masumiyeti katledilen çocukların son bakışlarını görüyorum ve toprağın gözyaşına şahit oluyorum. Uçurtmaları ellerinde kalan çocukların kırılan umutları, genç bireylerin işkence altında söndürülen hayalleri geliyor gözlerimin önüne… Sonra ötelerden gözdağı veren zorbaların kibir ve nefret kokan görüntüleri beliriyor zihnimde ve onların ölüm kusan savaşlarla, yangınlarla, depremlerle, salgın hastalıklarla onlarca insanın ölümüne neden olup kendi cehennemlerini nasıl hazırladıklarını görüyorum.
Geçtiğimiz günlerde arkadaşım aradı, eşimle yollarımı ayırdım, tek çocuğum da evlenip gitti, yalnız kalmaktan korkuyorum dedi… Caddelerinden insan seli akan kalabalık bir şehrin güzide ilçesinde ve kapısında güvenlik bulunan bir sitede bir kadın neden korkar? Apartman hayatında sesinizi yükseltseniz yukarı kattaki komşu duyar, kapılarda güvenlik kameraları mevcut, telefonun tuşuna bastığınız anda güvenlik birimleri yanınızda bitiverir, hâl böyleyken neden korkarız? Korkarız çünkü biz insanların dışını görebiliriz ancak içlerini göremeyiz ve caniler insan rolüne girerek bizimle aynı sokaklardan geçiyor, aynı ortamlarda yaşıyorlar… Korkarız çünkü canilerin katlettikleri canlara ve yeryüzüne yaydıkları fesada tanık oluyor ve zulme uğrayanların acıları ile yaşıyoruz. Korkarız çünkü karanlık yüzlü katiller dünyanın her yerine yayılıyor ve kötülüğün hamiliğini yapmaya devam ediyorlar.
İslam literatüründe insanın yaradılışına uygun olan davranışlar iyilik, fıtratına uygun olmayanlar ise kötülük olarak tanımlanmıştır. İlginçtir evrende insan dışında hiçbir varlık fıtratına aykırı davranmazken insan kendisi için çizilen bu hudutları aşarak akla hayale gelmeyecek kötülükler üretiyor, yakıyor, yıkıyor, katlediyor ve korku üreten bir caniye dönüşüyor… Ve insanın şerrinden, insanın kötülüğünden, insanın ihanetinden, insanın iftirasından Allah’a sığınıyor, dualarımızı bu yönde yapıyoruz.
Fatma Tuncer.