Gönderen Konu: Farklılıkların Çatışmaya Dönüşmesi (Okunma sayısı 653 defa)

fanidunya NET · « : Haziran 15, 2023, 06:12:41 ÖÖ »

Farklılıkların Çatışmaya Dönüşmesi

Tarihin arka sayfalarını çevirdiğinizde cedel anlayışının dini ve felsefi metinlerden tutun da şiir, edebiyat ve siyasete kadar pek çok alanı kapsadığını hatta Antik Yunan’a kadar uzandığını görürsünüz. Bu aslında insanın muhatabını etkileme ve onun duygu, düşünce ve ideolojisini değiştirme arzusunun öteden beri var olduğunu gösteren bir durum. İnsan karşı tarafı etkileyerek düşüncelerinin yayılmasını ve benimsenmesini arzu ediyor, başarılı olamadığında ise bunu karşıt bir görüş olarak yorumlayıp kabulleniyor. Bu bir diyalogdur ve son derece insanidir.

Karşıt görüşlerin çatışması olarak ortaya çıkan gürültü ise diyalogdan farklıdır; gürültü bir anlamda bireylerin eğitim düzeyini, ahlâki olgunluğunu ve kişisel gelişimini ölçen ve aşikâr eden bir durumdur. Atalarımız insanı tanımak için öfkeli olduğu anlarda sergilediği davranışlara bakın demişler ve gizli tutulan patolojilerin böyle durumlarda ortaya çıktığına vurgu yapmışlardır.

İletişimi belirleyen üç etken vardır; dinlemek, anlamak ve kabul etmek… Tarihin arka sayfalarını çevirdiğinizde filozofların, aydınların, mütefekkirlerin ve âlimlerin görüşlerini bu üç değer ekseninde sürdürdüklerini ve karşıt görüşlerin bir araya geldiği ortamlarda bilimsel kavramların üretildiğini görürsünüz. Fakat ne yazık ki bugün farklı düşünce ve ideolojilere sahip kişiler bir araya geldiklerinde ortam sağırlar köyüne dönüşüyor.

Kimse kimseyi duymuyor, duymak istemiyor… İnsanlar birbirlerini dinlemek ve anlamak yerine seslerini daha fazla yükseltiyor ve çatışmayı alevlendirecek ifadelere ağırlık vererek birbirlerini sözle dövüyorlar. Karşıt görüşler bir araya geldiğinde değer üretemiyor aksine kin ve nefret üretiyorlar.

Toplumun eğitim seviyesi arttıkça insanlarımız diyalog kurmakta zorlanıyor ve gürültünün hâkim olduğu ortamlar kültürel bir faaliyet olarak aktarılıyor. Oysa biz bu ortamlarda kavga ve tahkir edici ifadelerden başka bir şey görmüyoruz. Birkaç kişi bir araya geliyor siyasi ve sosyal sorunları tartışıyorlar ve düşüncelerinin gerekçelerini açıklamak yerine adeta dayatıyorlar…

Herkes kalbindekini döküyor… Ve ortam bir savaş meydanına dönüşüyor… Ömrünü kütüphanelerde geçirmiş hocalarımız, siyasetçilerimiz ve topluma yön veren büyüklerimiz bizleri düşünceleri ile aydınlatmak yerine muhataplarını alt etmeye çalışıyor ve birbirlerini sözle dövmeye devam ediyorlar. Karnını doyurmanın dışında hiçbir derdi olmayan onlarca insan da gözlerini ekranlara dikip bu kişilerin birbirlerine fırlattıkları taşları maç seyreder gibi seyrediyorlar.

Düşüncelerini insani değerler çerçevesinde ele alıp ifade etmek yerine karşı tarafı alt etmeye çalışan kişiler hangi unvana sahip olurlarsa olsunlar olgunlaşamamanın verdiği sancıları yaşıyorlar. Duygusal gelişimlerini tamamlayamayan ve yaşlarının getirdiği bilgeliğe ulaşamayan bu kişilerin düşüncelerini servis etmeden önce büyümeye ve olgunlaşmaya ihtiyaçları var. Fakat bunu bir türlü kabul etmiyor ve erişkin bedenine sıkışmış bir ergen olarak yaşamaya razı oluyorlar.

Fatma Tuncer.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Farklılıkların Çatışmaya Dönüşmesi (Okunma sayısı 653 defa)

fanidunya NET

Farklılıkların Çatışmaya Dönüşmesi

BENZER KONULAR