RAMAZAN 2
Oruç kişinin farkındalığını artıran ve davranışlarını iyileştirmesine katkı sağlayan bir ibadettir. Kişi yılın bir ayında elde ettiği manevi kazanımlarını geliştirerek yaşamını daha huzurlu bir alana taşıyabilir. Zira oruç kişinin ihtiyacı olan sabır, tahammül, teslimiyet ve şefkat gibi duyguları kazanmasına yardımcı olur. Orucu hakkıyla eda eden kişi hayatın güçlüklerine karşı daha dirençli, davranışlarını kontrol etme noktasında ise daha kararlı olur.
Anne-babalar, “Çocuklarımız oruç tutmak istiyor bu konuda onları nasıl yönlendirebiliriz?” diye soruyorlar. Bilindiği üzere çocuk oruçtan mesul değildir ancak orucun manevi ruhunu çocuk da aile ile birlikte solumalıdır. Eğer istiyorsa çocuk anne-baba ile birlikte sahura kalkabilir ve orucun bereketinden istifade edebilir. Ramazan ayında yapılan hayır ve hasenatlara çocuk da dâhil edilebilir.
Aile fertleri ihtiyaç sahipleri için ayırdıkları yardımlara, iftar davetlerine, dua ve ibadetlere çocuğu mutlaka dâhil etmelidirler. Çocuğa sadece kendimiz için değil bütün mazlumlar için dua etmemiz gerektiğini anlatmalı ve Allah sevgisi aşılamalıdırlar. Misafirler için yapılan hazırlıklar konusunda ondan da yardım istemeli ve çocuğa bu davranışından Allah’ın hoşnut olacağını ifade etmelidirler.
Çocuğun harçlığından bir miktar ayırıp hayır yapması için teşvik etmeli, ihtiyaç sahiplerine el uzatmanın bir sorumluluk olduğu anlatılmalıdır. Anne-babalar çocuğun kardeş kıskançlığından, eşyalarını arkadaşları ile paylaşmak istememesinden ve sorumluluk almamasından şikâyet ederler. Ebeveynler bu sorunları dikkate alarak çocuğun Ramazan ayının rahmet ve bereketinden faydalanmasını sağlamalıdırlar. Onun aklına değil kalbine hitap etmeli ve kardeşini sevdiği takdirde bu davranışından Allah’ın hoşnut olacağını ona anlayacağı bir üslupla anlatmalıdırlar.
Hayatınızı sürdürebilmeniz için ekmek, su ve havaya ihtiyacınız vardır. Hayatınızı insanca sürdürebilmeniz için ise iman, ibadet, adalet, şefkat, merhamet, empati, anlayış, sabır gibi değerlere ihtiyacınız vardır. Allah’ın insana bahşettiği ahlaki değerlerin okulu ise aile ve toplumdur. Anne-babalar çocuklara iyilik ve ihsan üzere kalmanın formüllerini hem yaşantıları hem de aktarımları vasıtasıyla öğretmelidirler. Anne-babalar, çocuklar derslerinde başarı gösterdiklerinde onları nasıl ödüllendiriyorlarsa arkadaşına iyilik yaptığında, harçlığını paylaştığında, iyilik ve doğruluk üzere yaşamaya gayret ettiğinde de aynı şekilde ödüllendirmelidirler.
Fatma Tuncer.