* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Görünmeyen Tehlike  (Okunma sayısı 82 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Görünmeyen Tehlike
« : Ağustos 27, 2022, 08:00:30 ÖÖ »
Görünmeyen Tehlike

Bizler, “Ya benimsin ya toprağın” söylemini araçların üzerine iliştirilmiş masum bir ifade olarak görür ve neye işaret ettiğini pek dikkate almazdık. Fakat eşlerini katleden canilerin bu ifadeyi dillendirerek kendilerine bir gerekçe oluşturduklarını görünce irkildik ve tehlikenin farkına varamadığımızı anladık. Düşünün; katil yaşadığı saplantıyı aşk ve sevgi sözcüğü ile harmanlayarak ayrılmak isteyen eşini katlediyor ve bunu kendine hak olarak görüyor.

Aşkla saplantı arasındaki ayrımın farkına varamayan kurbanlar, katil için önemli olduklarını ve sevildiklerini düşünüp, gerekli önlemleri almıyor ve cellâtlarının elinde can veriyorlar.  Oysa katilin gerekçe olarak gösterdiği, “Ya benimsin ya toprağın” söylemi bireyin özgürlüğüne vurulmuş bir zincir ve katilin elindeki suç aleti kadar tehlike saçıyor.

Zira bu ifade bir saplantının, yapışıklığın, psikopatlığın, zorbalığın ve şiddetin renklerini taşıyor ve katillerin cesaretini artırıyor. O nedenle bu tür söylemleri araçlarının üzerine ya da eşyalarına iliştiren kişilerin tavırları yakın takibe alınmalıdır.

Partnerine saplantılı hale gelen katil ayrılığı yenilgi olarak görüp, uzaklaşmayı hiçbir şekilde kabullenemez ve kendisini terk eden kişinin ölümü hak ettiğine inanır. Ve tutunduğu kişi olmadan asla yaşamayacağını düşünüp, ben yoksam sen de olmamalısın anlayışıyla hareket eder.

Saplantı zamanla zorbalığa, baskıya, şiddete dönüşür ve kişi karşı tarafın hürriyetini bütünüyle gasp eder. Katil partnerinin benliğini kendi benliğinde eritir ve onun kendisinden bağımsız hareket edemeyeceğine inanır ve köleleştirir.

Ruh hekimleri saplantılı kişilerin çocukluk döneminde olumsuz koşullarda yaşamış olabileceklerini ve bu koşullar nedeniyle güven duygularının cılız kaldığını ifade ediyorlar.

Nitekim kendini zayıf ve korunaksız hisseden kişi kaybetmeyi bir yenilgi olarak görüp tahammül gösteremiyor ve karşılaştığı sorunlarla başa çıkmakta güçlük çekiyor. Kişi kendini yetersiz, değersiz ve zayıf görüyor ve ancak saplantılı olduğu kişi ile birlikte olduğu sürece hayatını sürdürebileceğine inanıyor.

Son günlerde saplantılı olan kişilerin öz çocuklarını da hedef seçtiklerini ve karşı tarafı cezalandırmak için çocuğu katledip, intihara yöneldiklerini görmekteyiz. Ne acıdır ki bir ay içinde aynı kaderi yaşayan beş çocuğun hikâyesine rastladım. Boşanmayı kabullenemeyen saplantılı kişi intihara karar veriyor ve hem eşini cezalandırmaya hem de çocuğunu kendi kaderine ortak etmeye kalkıyor ve kimse tehlikenin farkına varamıyor. “Ya benimsin ya toprağın” söylemi artık sadece boşanan eşleri değil boşanmanın kurbanı olan çocukları da etkiliyor ve hikâyeleri yarım kalıyor çocukların.

Gazetelerin birinci sayfalarına düşen kurban çocuklar oyunun en heyecanlı noktasında alınıyor ve katlediliyorlar. Bu öylesine hain bir tuzak ki tehlikeyi ne çocuk kestirebiliyor ne de geride kalan ebeveyn… Boşanmayı, terk edilmeyi kabullenemeyen katil, çocuğunu hayatının en verimli çağında hayattan koparıyor.

Sevilen bir kişi ya da nesneden ayrılmak bir kopuştur ve ara dönemde yas kaçınılmaz olacaktır. Zira yapılan bir sevgi yatırımı vardır ve ayrılık bu yatırımın kaybı demektir. Böyle durumlarda sağlıklı bir kişi yasını tutar, olayı kabullenir ve hayatına kaldığı yerden devam eder. Neticede hayatın içinde ölümler, kopuşlar, ihanetler ve ayrılıklar vardır fakat yaslar tutulur ve olayın üzeri küllenir.

Saplantılı kişi ise ayrılığı bir felaket olarak görüp, partneri olmadan hayatını sürdüremeyeceğini düşünür ve olayları muhakeme edemez hale gelir. Kişi sağlıksız kararlar alır ve kendisinden ayrılmaya karar veren eşini katleder. Ve ne yazık ki canilerin ektiği şiddetten sadece anneler değil çocuklar da etkilenirler.

Fatma Tuncer.

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]