Sevmeyeniniz de olacaktır
Bir kişi yaşadığı ortamda hiç sevilmiyor ve nefretle anılıyorsa, kendisine dönüp nerede hata yapıyorum diye sormak zorundadır. Kişi farkında olmadan, iç dünyasında yaşamış olduğu çatışmayı insanlarla ilişkilerine de taşıyor olabilir.
Kişi kendisiyle olan savaşını çevresindeki kişilerle ilişkilerine de taşıdığından, yaşamın kıyısına itilmekte ve yalnızlaşmaktadır.
İslam ahlakı, insanın sadece mizacını değil, suretini de güzelleştirir. Onu bulunduğu toplumda saygın kılar. Ahlakı değerlerden uzak olan kişi ise sadece kendisiyle değil çevresiyle de çatışma halindedir. Kalbinde şefkatten eser kalmayan bu kişi çevresine zarar vermekten kaçınmaz. Dışlanır, istenmeyen kişi ilan edilir, insanlıktan uzaklaştıkça çevresi daralır ve yalnızlaşmaya başlar.
Bir kişi “ herkes tarafından seviliyorum, hiç sevmeyenim yok diye iddia ediyorsa bu da bir sorundur. Bu kişi ya ekonomik imkânları ile insanların ilgisini çeken biridir ya da gözdağı veren, tehdit eden korkutan biridir. Zira dünya iyilerle kötüleri aynı gemide taşıyan bir mekândır. Bir yanda iyiler diğer yanda kötüler vardır. Yaşamını hak ve adalet ekseninde sürdüren kişiler, karşılarında her zaman zorbaları bulacaklardır. Nitekim İslam’ın düşmanları, Ahlaki özellikleri ile bütün insanlığın rehberi olan Efendimize de düşman kesilmiş ona etmedik eziyet bırakmamışlardı. Hakkın savunuculuğunu yapan birçok âlim, mütefekkir, salih ve saliha kimseler de yaşamlarının bir noktasında İslam’ın düşmanları ile karşılaşmış ve yuhalanmışlardır. Oysa onlar erdem ve faziletlerin taşıyıcılığını yapan ve insanlıkta önde yürüyen nadide kimselerdi. Fakat türlü türlü eza ve cefalara maruz kaldılar.
Büyüklerimizin şöyle bir sözü var: “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” Bu söz dürüstlüğün karşılığında ödenen bedeli özetlemektedir. Bir kişi yönünü haktan yana dönmüşse, onun mutlaka sevmeyenleri olacaktır. Kötüler ortaya çıkıp, iyiliğin önüne kesmek için var güçleri ile savaşacaklar ve husumetlerini sürdüreceklerdir. Aynı şekilde adaletin katilleri de karşılarında mutlaka erdemli birkaç kişi bulacak ve onlarla çatışacaktır.
İnandığı değerler çerçevesinde yaşayan ve bu değerleri savunan bir kişinin seveni de olur sevmeyeni de. Çünkü Allah’ın düşmanları hiçbir zaman Müslüman’ın dostu olamaz olmayacaktır da. O nedenle yaşamını erdem ve faziletler ekseninde sürdüren kişiler, karşılarına çıkan engel ne olursa olsun yollarına devam etmelidirler.
Fatma Tuncer.