* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Allah Sizin Niyetinizi Bilir ve Yolunuzu Açar  (Okunma sayısı 483 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Allah Sizin Niyetinizi Bilir ve Yolunuzu Açar
« : Ocak 18, 2020, 09:39:56 ÖÖ »
Allah Sizin Niyetinizi Bilir ve Yolunuzu Açar

Tevfik kavramı, inayet, nusret ve lütuf gibi Allah’ın, kullarının fiillerini sevdiği ve razı olduğu duruma uygun kılmasıdır. Hızlan ise tevfikin karşıtıdır yani Rabbimizin isyankâr kullarından yardımını kesmesidir.

Şuayb Aleyhisselam ümmetine karşı sorumluluklarını yerine getirirken başarısının Allah’ın yardımıyla gerçekleştiğini ifade etmişti (Hud, 88). Hatırlayacağınız üzere Hz. Şuayb cehalet çukuruna batmış bir toplumu hakka davet ediyor, onlara tevhit inancını ve ahlaki ilkeleri akli ve nakli delillerle açıklıyordu. Hz. Şuayp, kavmini vahyin çizgisine çekebilmek için maddi-manevi bütün imkânlarını kullandı ve Allah’ın yardımı ile direnç kazandı. Rabbine şükretti ve yaşamının sonuna kadar bu dirençle insanları aydınlatmaya devam etti.

Resulullah Mekke’de müşrikleri hakka davet ederken büyük zorluklar yaşamış ve zamanın zalimleri ile mücadele etmek zorunda kalmıştı. Rabbim ona bu mücadelesinde yardımcı oldu ve O’nun direncini arttırdı.

Allah’ın razı olduğu yolda yürürken ya da insanları bu yola davet ederken türlü türlü zorluklarla karşılaşırız. Ancak bize şah damarlarımızdan daha yakın olan Rabbimiz ruhumuzu ve benliğimizi rahmeti ile kuşatır ve bizi karanlıktan aydınlığa çıkarır. Fakat bunun için halis bir niyet, güçlü bir iman, sabır ve azme sahip olmalı ve teslimiyet göstermeliyiz.

Tevfik, Rabbimizin, hayrı murat eden kişilere, niyetlerinin eyleme dönüşmesi için imkân bahşetmesidir. Öyle ki, içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun özü ile barışık yaşayan ve hakkı arayan bu kişilerin çabalarını Rabbim başarı ile sonuçlandırır ve onları arzu ettikleri hayata ulaştırır.

İslam’a sonradan tabi olan kardeşlerimizle yapılan söyleşilere göz atarken bu kişilerin daha evvelki yaşamlarında hak ve adalet arayışı içinde olduklarını ve dünya üzerinde yaşanan haksızlıkları sorgulayıp, zulmün karşısında yer aldıklarını görmüştüm. Bu arayışlarının sonucunda Allah onları rahmeti ile kuşatıyor ve bütün kapıları bir bir açıyordu.

Hz. Peygamber, “Her kap içindekini sızdırır” buyurur. Yani niyetimizde ne varsa eylem ve söylemlerimize de o yansır. Eğer niyetimiz hak ise Allah bu yolda sarf ettiğimiz çaba ve gayretlerimizi boşa çıkarmayacak ve bizi rahmeti ile kuşatacaktır. Buna tereddütsüz inanıyoruz.

Fatma Tuncer.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Ynt: - Haram - İnsanın Fıtratıyla Uyumlu Değildir
« Yanıtla #1 : Ocak 18, 2020, 09:43:59 ÖÖ »
Haram - İnsanın Fıtratıyla Uyumlu Değildir

Fıtrat insanın ve eşyanın bozulmamış saf tabiatını ifade eder. Batı’nın bu manada kullandığı ontoloji kavramı ise ilkelerini rasyonel olgular üzerine kurar. O nedenle ontoloji kavramı her alanda karşımıza çıkmasına rağmen, insanın ve eşyanın tabiatını açıklamakta yetersiz kalmıştır. Zira insanın ve eşyanın tabiatını var eden Allah’tır. Evreni büyük bir ahenk ve düzen içinde yaratan Allah her varlığı kendi tabiatı ile kaim kılmıştır. Bu örgü içinde yer alan her şey, kendi tabiatına uygun hareket eder ve mevcut olan düzene uyum sağlar.

İnsanoğlu fıtratı ile uyumlu yaşadığında huzur ve sükûnete ulaşır. Fıtratından uzaklaşıp başkalaştığında ise kendini boşlukta hisseder ve ruhsal sorunlara maruz kalır. İnsan fıtratından uzaklaştığında can sıkıntısından, anlam boşluğundan ve kendini iyi hissedememekten şikâyet etmeye başlar. Çünkü ona uygun olan yaşam modeli Yüce Allah tarafından bizzat onun fıtratına kodlanmıştır. Rabbimiz insana dışarıda ve içeride kılavuzluk edecek istidatlar bahşetmiş ve istidatlara tutunmasını istemiştir.

Haram, insanın fıtratıyla uyumlu değildir, o nedenle manevi hastalıklara ve sosyal sorunlara sebebiyet verir. Mesela yalan haramdır, yalana meyletmek ise fıtratın bozulmasına ve mevcut düzeninin sarsılmasına neden olur. Tıpkı bunun gibi toprağın, suyun doğasının bozulması bu varlıkların zararlı hale gelmesine neden olmaktadır. Allah toprağa toprak, suya su olarak kalmayı emretmiştir. İnsandan ise fıtratını korumasını ve bu minval üzere yaşamasını istemiştir.

Kâinatın düzeni için Allah’ın koyduğu ölçüleri korumak zorundayız. Her şey kendi görev alanında kalmalı ve fıtratına uygun hareket etmelidir. Aksi durumda fıtratı bozulmuş ürünler nasıl ki sağlığımız için risk taşıyorsa fıtratından uzaklaşan fertler de fitne ve fesadın yayılmasına ve huzurun ortadan kalkmasına sebebiyet verecektir.

İnsan fıtri olarak hayır ve şerri ayırt edebilecek şekilde yaratılmıştır. Bu konuda vicdan etkin bir eğitmendir. Kişi fıtratından uzaklaştığı anda vicdan hemen harekete geçer ve bütün siperlerini kuşanarak sinyal vermeye başlar. Vicdan pasifize edildiğinde ise kişi doğru ile yanlışı ayırt edemeyecek duruma gelir ve kendisine yön tayin eden pusulayı kaybeder. Yani fıtratına aykırı hareket etmeye başlar.

İnsanın fıtratından uzaklaşması sadece dış dünya için değil kendisi için de zarardır. Böyle durumlarda kişi ruhsal bunaltı, huzursuzluk ve endişe gibi sorunlar yaşamaya başlar. İslam insanın fıtratıyla uyumlu yaşaması için ilkeler koyar ve insanı özü ile buluşmaya davet eder. Kişi özüne döndüğünde ise yaşadığı kaygı ve stresten kurtulur ve gerçek huzura ulaşır.

İnsan fıtratı için ontoloji kavramına vurgu yapan Batı toplumu, olayın sadece maddi boyutuna odaklandığından insanın ruhu ile bedeni arasındaki dengeyi kuramamış, etik olarak gündeme gelen kurallar ise ahlaki bütünlüğü açıklamakta yetersiz kalmıştır. Oysa ahlaki değerler ne Epikür’ün haz felsefesi ile ne Sokrat’ın, Eflatun’un, Aristo’nun iddia ettikleri saadet nazariyesi ile ne Kant’ın ihtiyaç nazariyesi ile ne de Bentham’ın çıkarlar nazariyesi ile açıklanacak bir kavram değildir. Ahlak insanın kendisiyle, yaratıcısıyla, eşya ile ve toplumla ilişkilerini kapsayan ve iyileştiren bir değerdir. Ahlak, kişinin fıtratı ile uyumlu yaşaması ve olaylara doğru bir bakış açısı ile bakabilmesidir.

Fatma Tuncer.

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Aralık 21, 2024, 04:50:26 ÖS]