YALNIŞLAŞMA VE TERCİH EDİLEN YALNIZLIK
Uzmanlar yalnızlaşmanın erken ölüme neden olabileceğini söylüyor ve akraba ve arkadaşlık ilişkilerinin önemine vurgu yapıyorlar. Zira bu kapsamda yapılan araştırmalar yakınları ile bağları güçlü olan ve sosyal ilişkilere önem veren kişilerin bilişsel fonksiyonlarının ve bağışıklık sistemlerinin diğerlerine göre daha güçlü olduğunu gösteriyor.
Fakat dünyaya maddiyat odaklı bir gözlükle bakan günümüz insanı kendi türüyle yakınlık kuramıyor, sosyal ilişkilerde beklenen başarıyı gösteremiyor. Bunun sonucunda ise yalnızlaşma kaçınılmaz oluyor. İnsanoğlu fiziki rahatsızlıklarına çare bulurken yalnızlığına bir çözüm bulamıyor. Bu durum materyalist zihniyetin insanı sürüklediği karanlık bir çıkmaz olarak kalıyor.
İnsanlar hayallerindeki mesleği ediniyor, para kazanıyor, istediği her şeye sahip olabiliyor ama yalnızlığına çare bulamıyor. Tek kişilik hücresinde çıkıp öteki ile hemhal olamıyor, yakınlık kuramıyor ve yaşamını biz ekseninde sürdüremiyor. Bu durum onu mutsuzluğa ve umutsuzluğa sürüklüyor.
Peki dev plazaların, gökdelenlerin göz boyadığı, paranın, bilginin ve gücün had safhaya ulaştığı onlarca insanın bir arada yaşadığı toplumlarda nasıl oluyor da insanlar yalnızlıktan söz edebiliyorlar? Çünkü bugünün insanı yaşamını biz değil ben ekseninde sürdürüyor. Bu durum onu öteki ile ilişkilerinden elde edeceği kazanımlardan mahrum bırakıyor.
Manevi yoksulluk günümüz insanının duçar olduğu bir sorun. Büyük mevkilere gelen insanlar maddi olarak yükseldikçe manevi olarak düşüşe geçiyorlar. Komşuluk, dostluk, arkadaşlık, akrabalık ilişkileri zayıflıyor. İnsanlar iletişim araçları vasıtasıyla kendilerine empoze edilen hayat tarzlarına adeta mecbur bırakılıyorlar. Yalnızlaşan ve kendisine yabancılaşan insan kanatları kırılmış bir kuşa dönüyor ve artık istese de uçamıyor, uçmaya takati kalmıyor.
Yalnızlaşma ile tercih edilen yalnızlık farklıdır. Zira insanın iç muhasebesini yapmak ve ruhen olgunlaşmak için yalnızlığı tercih ettiği anlar da olur. Dava insanlarının, sanatkârların tercih ettiği yalnızlık bu türden yalnızlıktır. Tercih edilen yalnızlıkta kişi belli bir süre yalnızlığa çekilir burada içsel yolculuğa çıkar ve ruhen olgunlaşır.
Yazarlar, sanatkârlar, bilim adamları en değerli ürünlerini yalnızlığa çekilerek vermişlerdir. Zira tercih edilen yalnızlık kişinin hayal gücünü ve empati duygusunu geliştirir ve hafızasını güçlendirir. Tercih edilen yalnızlık kişinin zihinsel potansiyelini geliştirir ve yeteneklerinin gelişmesine yardımcı olur. Tercih edilen yalnızlık kişiyi ruhen olgunlaştırır, zihnin daha dinç kalmasını sağlar ve olayları sağlıklı şekilde muhakeme etmesine yardımcı olur.
Dava adamları, Allah’ın salih kulları zaman zaman yalnızlığa ihtiyaç duymuş ve burada dua, tefekkür ve zikirle Yaratıcılarına yakınlaşmaya çalışmışlardır.
Yalnızlıklarında hatalarını analiz etme fırsatı bulmuş, iyilik ve ihsan üzere yaşayabilmek için duada bulunmuşlardır. Zira tercih edilen yalnızlık insanın kendisini tanımasına ve ruhen olgunlaşmasına katkı sağlar. Fakat yalnızlaşmayı bu kapsamda değerlendiremeyiz. Yalnızlaşma tercih edilen yalnızlıktan farklıdır ve kişinin yaşamını olumsuz yönde etkiler.
Fatma Tuncer.