Dertlerin Belaların Gelmesinin Sebebi
Allahü teâlâ, sevdiklerinin günahlarını affetmek için, onlara dert, bela gönderiyor.
Sual: Dünyanın bir imtihan yeri olduğunu çok kimse bilmektedir. Fakat burada, iman edip inananlara daha çok dert, bela, sıkıntı gelmekte, inkâr edenlere ise o kadar gelmemektedir. Bunun sebebi ne olabilir, hikmeti nedir?
Cevap: Bu konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri Mektûbât kitabında buyuruyor ki:
“Dertlerin, belaların gelmesine sebep, günah işlemektir. Fakat, belalar, sıkıntılar, günahların affedilmesine sebep olur. O hâlde, dostlara, belaları, sıkıntıları çok vermek lazımdır ki, günahları kalmasın. Allahü teâlâ, sevdiklerinin günahlarını affetmek için, onlara dert, bela gönderiyor. Tevbe, istiğfar edince de, günahlar affolur. Dert ve bela gelmesine lüzum kalmaz ve gelmiş dertler de gider. O hâlde, dert ve beladan kurtulmak için, çok istiğfar okumalıdır.
Dostların günahını, düşmanların günahları gibi sanmamalıdır. (İyilerin, iyilik etmek olarak bildikleri şeyleri, dostlar, günah işlemek bilirler) buyuruldu.
Bunlardan günah ve kusur sadır olsa da, başkalarının günahları gibi değildir. Yanılmak ve unutmak gibidir. Niyet ederek, karar vererek yapılmış değildir. Tâhâ sûresi, 115. âyetinde mealen; (Âdem'e önce söyledik. Fakat unuttu. Azim ile, karar ile yapmadı) buyuruldu. Bu âyet-i kerime Âdem aleyhisselâm içindir. O hâlde, dostlara gelen dertlerin, belaların, musibetlerin çok olması, günahların çok affedildiğini gösterir.
Günahların çok olduğunu göstermez. Dostlarına çok bela vererek, günahlarını affeder, temizler. Böylece bunları, ahiret sıkıntılarından korur.
Resûlullah efendimiz ölüm hâlinde, şiddet ve sıkıntıda iken, Hazret-i Fâtıma, babasını çok sevdiği ve çok acıdığı için ve Peygamber efendimiz; (Fâtıma, benden bir parçadır) buyurmuş olduğu için, o da sıkılıyor, kıvranıyordu. Kızının bu hâlini görünce, onu teselli etmek için; (Babanın çekeceği sıkıntı, ancak bu kadardır. Başka hiçbir sıkıntı görmez!) buyurdu.
Günah küçük olur ve suçlu boynunu büküp yalvarırsa, bu suç, dünya dertleri ile affolunabilir.
Fakat, günah büyük, ağır olur ve suçlu inatçı, saygısız olursa, bunun cezasının ahirette sonsuz ve çok acı olması lazım gelir. Nahl sûresi, 33. âyetinde mealen; (Allahü teâlâ, onlara zulmetmez. Onlar, kendi kendilerine zulmedip, ağır cezaları hak ettiler) buyuruldu.”