Yaşlı Olup Oruç Tutamayanlar
İhtiyar, iyi olmasından ümit kesilen ve oruçlarını tutamayan hasta gizli yemelidir.
Sual: Yaşlı ve devamlı hasta olup da oruç tutamayanlar, ne yapmalı, nasıl bir yol takip etmelidir?
Cevap: İhtiyar, yaşlı olup, ölünceye kadar ramazan orucunu veya kazaya kalmış oruçlarını tutamayacak kimse ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, gizli yemelidir. Zengin ise, her gün için bir fıtra, yani 1.750 gram buğday veya un yahut kıymeti kadar altın veya gümüş para, bir veya birkaç fakire verir. Ramazanın başında veya sonunda toptan hepsi bir fakire de verilebilir. Fidye verdikten sonra kuvvetlenirse, ramazan oruçlarını ve kaza oruçlarını tutar.
Fidye vermeden ölürse, iskat yapılması için vasıyet eder. Fakir ise, fidye vermez, dua eder. Böyle ihtiyar ve hasta, sıcak veya soğuk mevsimde tutamıyorsa, uygun gelen mevsimde kaza eder.
Sual: Oruç tutunca ayakta güçlükle duran kimse, namazlarını oturarak kılabilir mi?
Cevap: Oruç tutunca, namazı ayakta kılamayan kimse, oruç tutar ve namazı oturarak kılar.
Sual: Bir kimsenin orucu hata ile bozulsa, yolcu kendi memleketine dönse, bunlar yiyip içebilirler mi?
Cevap: Ramazan günü, orucu bozarsa, çocuk baliğ olursa, kâfir Müslüman olursa, misafir, yolcu kendi şehrine gelirse, kadın temiz olursa, akşama kadar oruçlu gibi, sakınmaları lazımdır. Misafir ve kadın, o günü, sonra kaza eder.
Sual: Kazaya kalan oruçları, ramazandan sonra arka arkaya mı tutmak gerekir?
Cevap: Orucun kazası, arka arkaya olduğu gibi, ayrı ayrı günlerde de, bir gün için, bir gün oruç tutmaktır. Aralıklı tutarken, araya başka ramazan gelirse, önce ramazanı tutar.
Sual: Dinin bildirdiği bir özür sebebiyle oruç tutamayan bir kimse, açıktan yiyip, içebilir mi?
Cevap: Özrü olan kimseler, oruç tutamadıkları günler, gizli yemelidirler. Ramazan-ı şerifte umumi yerlerde, Müslümanların karşısında, oruç yiyenlerin ve oruç tutanları aldatarak, oruç tutturmayanların imanı gider. Ramazan günlerinde lokanta, aşhane, gazino, büfe gibi yiyip içme yerlerini işletmek günahtır. Bunların, oruç yiyenlerden kazandıkları, helal ise de, zararlıdır. Buralarını iftardan sonra açmalıdır.
Sual: Evde bulunan, birikim için saklanan altın ve gümüşlerin zekâtı olur mu?
Cevap: Altın ve gümüş eşya ve kâğıt paralar, her ne suretle ele geçerse geçsin, bunlar zekât malı olur ve zekât hesabına katılırlar.