Ziyarette Dikkat Edilecek Hususlar
"Salih bir kimse yemek ikram ederse, yavaş ve adâbı ile ye!.."
Sual: Bir arkadaşı veya bir tanıdığı ziyarete gidildiğinde, nelere dikkat etmeli, nasıl hareket etmeli ve gelen misafiri nasıl karşılamalıdır?
Cevap: Bu konuda Süleyman bin Cezâ hazretleri, Eyyühel Veled kitabında buyuruyor ki:
“Din kardeşini ziyarete gideceğin zaman, onun müsait, uygun bir zamanını öğren, kendisinden bir söz al ve o zamanda ziyarete git, geç kalma! Evine gireceğin zaman, kapı açık olsa bile, ondan izin iste ve izin verdikten sonra içeriye gir, içeri girince, sağa sola bakma. İçeride haram işleniyorsa, bir bahane ile oradan ayrıl! Salih bir kimse yemek ikram ederse, yavaş ve adâbı ile ye! Fazla konuşma, dostunda fazla eğlenme, giderken, tevazu ve selam ile ayrıl!
Tanıdığın bir Müslüman, sana gelince, elinden geldiği kadar iyi ve tatlı karşıla, yemek ikram eyle! Kapıya çık, kendisini karşıla! Selam verince, selamını al ve kendisine güzelce iltifatta bulunup: Efendim safa geldiniz, hoş geldiniz, diyerek odanın baş tarafına oturmasını teklif eyle! Sen aşağı tarafta otur! Dinden, ibadetten, haramların zararlarından ve evliyânın hayatlarından anlat! Bir şeyler öğret! Yemek yerken onu utandırmamak için, sen de ye! Giderken, onu uğurla ve dua eyle!
Evine gelip geçici salih bir misafir gelirse, onun hizmetini iyice yap! Hemen yemeğini ver, belki acıkmıştır. Yanında fazla oturma, belki yorgundur.
Yatmadan önce, kıbleyi, helayı, seccadeyi ona göster, abdest havlusunu ve diğer ihtiyaçlarını temin eyle! Sabah olunca, sabah namazına kaldır ve cemaat hâlinde beraber kılınız! Erkence yemeğini hazırla, gideceği yol belki uzundur.”
Sual: Bir kimse, kendisine bir tek hadis-i şerifi rehber edip ona göre amel edebilir mi?
Cevap: Bu konuda İmâm-ı Şiblî hazretleri buyuruyor ki:
“Dört yüz hocadan ders okudum. Bunlardan dört bin hadis-i şerif öğrendim. Bütün bu hadislerden bir tanesini seçip kendimi ona uydurdum, çünkü kurtuluşu ve saadet-i ebediyyeye kavuşmayı bunda buldum ve bütün nasihatleri hep bunun içinde gördüm. Seçtiğim hadis-i şerifte, Peygamber efendimiz bir Sahabiye buyuruyor ki:
(Dünya için, dünyada kalacağın kadar çalış! Âhiret için, orada sonsuz kalacağına göre çalış! Allahü teâlâya, muhtaç olduğun kadar itaat et! Cehenneme dayanabileceğin kadar günah işle!)”