Tartışma Âdâbı
İmâm-ı A’zâm Hazretleri, zaman zaman usûl ve akâid hakkında münâkaşalar yapmakla beraber talebelerini ve yakınlarını bu tür münâkaşalardan men etmekteydi. Bir defasında oğlu Hammad’ı bir kelâm meselesinde münâkaşa yaparken gördü ve onu bundan vazgeçirdi. İmâm-ı Âzam’a:
“-Seni münakaşa yaparken görüyoruz, bize neden engel oluyorsun?” dediler.
Büyük İmam, şu muhteşem cevâbı verdi:
“-Biz münâzara yaparken, arkadaşımız kayıp düşecek, yanılacak diye korkudan başımızda kuş varmış gibi dikkatli duruyoruz. Siz ise münâzara yapıyorsunuz ve arkadaşınızın hata yapmasını istiyorsunuz. Arkadaşının ayağını kaydırmak isteyen kişi, onun günâha ve dalâlete düşmesini istiyor, onu küfre itiyor, demektir. Arkadaşını tekfir etmek isteyen ise, ondan önce küfre düşer.” (Muhammed Ebû Zehrâ, Ebû Hanife, sh: 25-26)
* * *
Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdular:
“Haklı bile olsa, çekişip didişmeyen kimseye cennetin kenarında bir köşk verileceğine ben kefîlim.” (Ebû Dâvud, Edeb, 7)
Mehtap Bahar.