Ayet ve Hadislerle Mescid-i Aksa’nın Önemi
Kur’an-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde Mescid-i Aksa ve etrafının (Kudüs vb.) kutsal olduğu belirtilmektedir. Kur’an-ı Kerim, “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işiten ve hakkıyla görendir” (İsra, 1) buyrulmaktadır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v), Mescid-i Aksa’nın Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevî’den sonra yeryüzündeki en faziletli mescidi olduğunu bildirerek “(İbadet maksadıyla) şu üç mescidden başkasına yolculuk yapılmaz. Mescid-i Haram, Mescid-i Resul (Nebevî) ve Mescid-i Aksa” (Buhari, Müslim) buyurmuştur. Bu üç mescid, mübarektir, mukaddestir, faziletlidir ve peygamberler tarafından inşa edilmiştir.
Mescid-i Haram (Kâbe) ve Mescid-i Aksa’nın ilk bânisinin Hz. Adem (a.s) olduğu rivayet edilmektedir. Mescid-i Haram, daha sonra Hz. İbrahim (a.s) tarafından inşa edilmiştir. Mescid-i Aksa ise daha sonra Hz. Süleyman (a.s) tarafından, Mescid-i Nebevî ise Peygamber Efendimiz (s.a.v) tarafından inşa edilmiştir.
Mescid-i Haram (Kâbe) ve Mescid-i Aksa’nın hangisinin daha önce yapıldığına dair bilgiyi Peygamber Efendimiz (s.a.v)’den öğreniyoruz. Ebu Zerr (r.a) nakletmektedir: “Ben, Rasulullah (a.s)’a yeryüzünde ilk mescidin hangisi olduğunu sordum. Mescid-i Haram buyurdu. Sonra hangisi dedim. Mescid-i Aksa buyurdu. Ben yine iki mescid arasında ne kadar zaman vardır dedim. Kırk sene buyurdu” (Sahih-i Buhari, Enbiya 40).
Meymune (r.a)’nin naklettiğine göre: “Bir gün Ya Rasulallah! Beytü’l Makdis (Mescid-i Aksa) hakkında bize bilgi ver dedim. Buyurdu ki: ‘Orası mahşer yeridir. Oraya varıp içinde namaz kılınız. Çünkü orada kılınan bir namaz, başka yerde kılınan bin namaz gibidir’. Ben: Eğer oraya gitmeye gücüm yetmezse ne yapacağımı haber verir misin? diye sordum. Buyurdu ki: Sen O'na zeytinyağını hediye edersin, aydınlatılmasında kullanılır. Kim bunu yaparsa, oraya gitmiş gibi olur” (Sünen-i Ebu Davud, Kitabu’s-Salat, 14) buyurmuştur.
Abdullah bin Amr (r.a)’ın naklettiğine göre Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Davud aleyhisselamın oğlu Süleyman aleyhisselam, Beytü’l Makdis (Mescid-i Aksa)’in inşasını bitirince Allah-u Teâlâ’dan şu üç dilekte bulunmuştur:
1- Hakk’ın rızasına uygun hüküm verme iradesi.
2- Kendisinden sonra hiç kimseye nasip olmayacak mülk ve saltanat.
3- Namaz kılmak maksadıyla Mescid-i Aksa’yı ziyarete gelen kimsenin anasından doğduğu gün gibi günahlarından arınması.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) devamen buyurdu ki: Süleyman aleyhisselamın dilediği iki şey kendisine verilmiştir. Üçüncü isteğinin de kendisine verilmiş olmasını umarım”. (Sünen-i İbni Mâce)
İmam Celaleddin es-Süyûtî “ed-Dürru’l-Mensur” adlı eserinde Mescid-i Haram gibi Mescid-i Aksa’nın da yerden yedi kat semaya kadar mukaddes olduğunu belirtmektedir.
Mescid-i Aksa ve etrafının mübarek olduğu, ayet ve hadislerle sabittir. Mescid-i Aksa, bir süre müminlerin “kıblesi” olmuştur. Yine burası Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in “Miraç”a yükseldiği yerdir.