ÖĞRENME VE OKUMA İLE İLGİLİ BAZI HATIRLATMALAR
Bu yazıda öncelikli olarak öğrencileri muhatap alsak da; her insan ömür boyu öğrenme sürecinde olduğu için buradaki hatırlatmalar aslında hepimiz için geçerlidir.
1. En büyük sermaye zaman yani ömürdür. Dünya hayatının başında ise sağlık nimeti gelmektedir. Bu yüzden talim (öğretim), taallüm (öğrenme) ve terbiye (eğitim) esnasında da ilk dikkat edilmesi gereken şey, beden sağlığımızdır. Sağlık bize emanettir. Bunun için de beslenme, uyku ve spor gibi tüm etkinliklerimize dikkat etmemiz önemlidir.
2. Eğitim ve öğrenim için sağlıktan sonraki bir diğer önemli husus, moral ve ilgidir. Huzursuzluk, isteksizlik ve ilgisizlik, öğrenme sürecini olumsuz etkileyen faktörlerdendir. Bunun için sağlam bir şahsiyet sahibi olmak ve ruh sağlığımızı da muhafaza etmek
gerekiyor.
3. Öğrenme, belli bir dönemi planlı olmakla birlikte ömür boyu devam eden bir süreçtir. Yani bir anda öğrenip her şeyi halletmek hissi, yanlıştır. Herhangi bir ilim dalına alışmak, birkaç yılımızı alabilir. Bir ilimde uzmanlaşmak ise uzun soluklu bir süreçtir. Bu yüzden her işte olduğu gibi öğrenme ve öğretme sürecinde de devamlı, istikrarlı ve sabırlı olmak esastır.
4. Bu sürecin bir başka gereği ise tekrar etmek ve uygulamaktır. Bir şeyi tek bir kere duymakla öğrenemediğimiz gibi karşımızdakine tek bir kere söylemekle de onu eğitmiş olmayız. Yani tekrar etmek, uygulayarak öğretmek, öğrenmeyi ve öğretmeyi öğretmek de icap ediyor.
5. Öğrenme sürecinin amacı, şahsiyetimizi/becerimizi geliştirmek ve güzel işler yapmaktır. Bazen de öğrenmenin amacı, yapma fırsatı bulamadığımız güzel ve faydalı işleri ve uygulamaları başkalarına öğretmek de olabilir. Şu halde belli bir amaç ve maslahat için bir şeyler öğreniriz.
6. Bu durumda öğrenmenin ve öğretmenin amacı; tartışmak ve üstünlük sağlamak, kariyer veya şöhret değildir. Tabi ki bilgimiz karşılığında bir takım dünyevi kazanımlar elde etmek meşrudur. Fakat bizim amacımız daha yüce olmalıdır.
7. Sürekli öğrenmek yerine öğrendiklerini uygulamak ve başkalarına öğretmek de önemlidir. Zira her şeyin olduğu gibi bilginin de hem gereği hem zekâtı vardır. Öğrendiklerini gücü nispetinde uygulamaya çalışmayan ve başkalarına da bunları aktarmayan bir kişi, bir süre sonra kimseyi beğenmeyen ve herkese akıl vermeye çalışan biri haline dönüşebilir. Yani bir başka ifade ile böyle bir ilmin bereketi olmaz.
8. Özellikle öncü kuşakta olmak isteyenlerin, hayatın her alanına dair bilgi türlerini; ana ilkeleri (mebâdi’), konuları (mevâzi’) ve temel problemleri (mesâil) tanımaları; daha sonra da kendi alanlarında uzman olmaları gerekir.
9. Şu halde her ilim, değerli ve kıymetlidir. Her ilim, bir hayır vesilesi ve insanlığa hizmet aracı olabilir. Bu durumda bize, herhangi bir bilgi türüne veya bilgi sahibi kimseye bağnazlık ve ön yargılı davranmamak yakışır. İmam Gazâlî (1058-1111); zararlı olan sihir ilmini bile, bazı uzmanların öğrenmesi gerektiğini ifade etmektedir. Aksi halde insanları, bu tür kötü şeylerden korumak mümkün olmayacaktır.
10. Öğrenme süreci, planlı ve bir usule göre olmalıdır. Bu durumda karşımıza iki önemli temel çıkmaktadır: Uzmanlar/âlimler ve temel/klasik/ana eserler. Zira günümüzün bilgi ile alakalı kritik bir sorunu, bilgi kaynaklarının çok olması yani bilgi kirliliğidir. Bu durumda
ana eserleri ve uzman/ehil kimseleri belirlemek ve onlara tabi olmak icap ediyor.
11. Bir başka ifade ile ilim; sadece okumakla veya bireysel çaba ile elde edilen bir şey değildir. Birlikte, bir hiyerarşi içinde, haddini bilerek, tevazu ile, hocanın (her türlü uzman, âlim ve sanatkar bağlamında hoca kelimesini kullanıyoruz) yanında; gerekirse hoca ile vakit geçirip ona hizmet ederek herhangi bir meslekte veya ilim alanında uzman ve ehil kimse olunabilir.
12. Tevazu ve ahlak olmadan, ehil ve ilim sahibi olunmaz. Olunsa da böyle bir uzmanlığın, bereketi olmaz. İnsanlara tevazu ile ve değer vererek yaklaşmak, onlara faydalı olma kastıyla hareket etmek; özellikle de bir müminin en mümeyyiz vasıflarındandır.
13. Öğrenme sürecinde; tartışmadan, amacı olmayan her türlü program ve bilgi kaynağında uzak durmalıyız. Ömür kısadır ve sayılıdır. Ayrıca her saniyemizin hesabını vereceğimizi de unutmamalıyız.
14. Son olarak öğretim hayatı ve diğer işlerimiz; ailemize vakit ayırmamıza, akraba ve dostlarımızla olan ilişkilerimize, dinlenmemize ve ibadetlerimize engel olmamalıdır.