Tatlı Dil ve Güler Yüz
İnsanlar arası iletişimde önemli olan faktörlerden biri de dildir. Kabalığın ve nezaketsizliğin “samimiyet-dürüstlük” olarak algılandığı bir çağa doğru koşarak giderken, birlikte yaşamak için önemli bazı değerlere vurgu yapmamız gerekir. Tatlı dil, bunlardan biridir. Kişilerin ne kadar akıllı, ne kadar düşünceli oldukları, söyledikleri sözlerle ölçülür.
Tatlı dil, insanın kullandığı “iyi güzel ve hoş” söylemlerdir. Tatlı dil, zor kullanarak yapamayacağımız birçok şeyi güzel sözlerle kolayca çözmemizi sağlar. "Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır" atasözünü bilmeyenimiz yoktur. Yani “acı ve kırıcı söz, dostu düşman yapar; tatlı söz, düşmanı bile dost yapmaya sebep olur” demektir.
İnsanlar konuşarak anlaşırlar, fakat bu yeterli değildir. Dil hem savaş çıkarır, hem de barışı sağlar. Dilimizle; kırıcı, kızdırıcı, üzücü, ayrıştırıcı olmamalıyız. Dinleyenlere hoş gelen, moral veren bir üslup kullanmak iletişimi her zaman kolaylaştırır. İnsanların dertlerini, küslüklerini ancak yapıcı, tatlı dil ile çözebiliriz. O yüzden herkese karşı mütevazı, güler yüzlü, değer veren, tatlı bir üslup sergilemeliyiz.
Aklın süsü dil, dilin süsü sözdür. 11. yüzyılda yazılan ilk Türkçe Siyasetname olan Kutadgu Bilig’de devleti yöneten beylere şu tavsiye edilir:
“Esenlik dilersen, eğer kendine,
Kötü söz söyleme, yön ver diline”
Kelimeler, zihnin ve kalbin kapılarıdır, son çıkış noktalarıdır. İnsan zihninde ve kalbinde olanı dışa yansıtır. Yani insanın içinde ne varsa kelimeleri onu ele verir. Tatlı dil, birleştiricidir. Sivri dilli kişilerin, bulunduğu ortamlarda soğuk rüzgârlar eser, bu üslup insanları ayrıştırır, kırar, kızdırır, üzer, küstürür.
Tatlı dilli olmak, yalan söylemek demek değildir. Tatlı dil, karşıdaki kişinin kendisini daha iyi hissetmesine, samimi olmasına, güven duymasına bir teşviktir.
İnsanoğlu yakınlarından, çevresinden ve arkadaşlarından her zaman güzel sözler duymak ister. O yüzdendir ki güzel sözle hitap etmek, güzel cümleler kurmak, çevremizdeki tüm insanlara sevgi dili ile yaklaşmamız gerekmektedir.
Kendimizin ve başkalarının hayatına anlam katmak ve sevdiklerimizce sevilmek istiyorsak, her zaman güzel ve tatlı sözlerle konuşmaya özen göstermeliyiz. İnsanlarla güzel söz söyleyerek konuşmak ilişkilerin düzelmesini, sevgi ve saygının oluşmasını sağlar.
Konuyla ilgili nice atasözümüz vardır. “Tatlı ye, tatlı söyle”, “Dilin cirmi küçük, cürmü büyüktür”, “Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim”, “Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez” gibi…
“Tebessüm, bedavadır, alanı mutlu eder, vereni üzmez”, “Huzurun anahtarı tebessümdür”, “Tebessüm ateşinde erimeyen maden bulunmaz”, “Başarının sırrı, güler yüz ve tatlı dildir...”
Bir kimsenin iyi insan olduğu; tatlı dili, güzel ahlakı, güler yüzü, cömertliği, münakaşa etmemesi, özürleri kabul etmesi ve herkese merhamet etmesi ile anlaşılır.
İnsanlara yapılacak en faydalı ihsan, en kıymetli hediye, tatlı dil ve güler yüzdür. Kimse ile münakaşa etmemelidir. Münakaşa, dostluğu azaltır, düşmanlığı arttırır. Kimseye kızmamalıdır. Kızmak, sinir ve kalp hastalığı yapar...
İyi ve başarılı insanlar tatlı dilli ve güler yüzlüdürler. Dostları, sevenleri değer verenleri çoktur. Öfkelenmemeli, hiç sertlik göstermemelidir. Geçimsizlikler, kavgalar ve bütün sıkıntılar sertlikten ve kırmaktan kaynaklanmaktadır. Kin ateşini körükleyen münakaşadır. Münakaşa, karşıdaki insanı cahil yerine koymak “sen bilmezsin, ben bilirim” demektir. Cahillikle suçlanan herkes az veya çok kızar. Münakaşa, dostların azalmasına, hasımların çoğalmasına sebep olur.
Tatlı dil, ağzımızdan çıkanlarla kirlenmemektir. Tatlı dil, sözcüklerle ahenk oluşturmaktır. Gürültü yerine armonik ses oluşturmaktır. Tatlı dil, şiirseldir. Tatlı dil, yumuşaktır. Tatlı dilin öyle özelliği vardır ki, yeri gelince dostlukları bitirir, yeri gelince nice düşmanlıkları izale edip gönülleri fetheder.
İkili ilişkilerde, ailemizde ve toplumda huzur arıyorsak, yaşadığımız hayatı güzel kılacak tatlı dili ve güler yüzü asla ihmal etmemeliyiz. Güzeli güzel yapan güzel söz ve tatlı dildir. Sevgiyle kalın...