* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Müslüman Affedici Olmalı - Beddua Etmemelidir  (Okunma sayısı 122 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Müslüman Affedici Olmalı - Beddua Etmemelidir
« : Şubat 23, 2022, 10:55:07 ÖÖ »
Müslüman Affedici Olmalı -  Beddua Etmemelidir

Hasan Yavaş.
Söylediğimiz sözlerin bazısı küfür olup, insanın dinden çıkmasına ve böylece kâfir olmasına sebep olur. Bazısı da haram veya mekruhtur.

 Dil, konuşmak için yaratılmış kıymetli bir uzvumuzdur. Onunla aklımıza gelen her şeyi konuşmak ise çok yanlıştır. Söylediğimiz sözlerin bazısı küfür olup, insanın dinden çıkmasına ve böylece kâfir olmasına sebep olur. Bazısı da haram veya mekruhtur. İşte bunun için, (Bin kez düşün ve bir kere konuş) denilmiştir.

Dil âfetlerinden birisi de, Müslümanın özrünü reddetmektir. Bu ise dinimizde mekrûhtur. Hadîs-i şerîfte, (Müslüman kardeşinin özrünü kabûl etmemek günâh olur) buyuruldu. Özrü kabûl etmek ve kusûrları affetmek, Allahü teâlânın sıfatlarındandır. Böyle olmayan kimseye, Allahü teâlâ gazap ve azap eder.

Özürde bulunmak üç türlü olur: Niçin yaptım? Veya şunun için yaptım. Keşke yapmasaydım demek veya yaptım, bir daha yapmam demek. Yahut yapmadım diyerek inkâr etmektir.

Yaptım, bir daha yapmam demek, tövbe olur.

Mümin, affetmesi için özür dilemesini bekler.

Münâfık, ayıpların ortaya çıkmasını ister.

Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

(İffet sâhibi olunuz. Çirkin şeyler yapmayınız. Kadınlarınızı da, afîf yapınız.)

(İffet sâhibi olursanız, kadınlarınız da afîf olur. Ananıza babanıza ihsân ederseniz, çocuklarınız da size ihsân eder. Din kardeşinin özrünü kabûl etmeyen, kevser havuzundan içemeyecektir.)

Bu hadîs-i şerîf, din kardeşinin kötülük yaptığını ve özrünün yalan olduğunu bilmeyen kimse içindir. Çünkü, bunun özrünü reddetmek Müslümâna sû-i zan etmek olur.

Yalan söylediğini bilerek özrünü kabûl etmek ise, onu affetmek olur. Affetmek, vâcib değil, müstehabdır. Bu da sevap olur...

Dilimizle işlediğimiz günahlardan diğer biri de, Müslümana ve hatta kendine beddua etmektir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

(Kendinize, evlâdınıza, kötü dua etmeyiniz. Allahın kaderine râzı olunuz. Nîmetlerini arttırması için dua ediniz.)

(Ananın, babanın çocuğuna olan ve mazlûmun, zâlime olan bedduaları, reddolunmaz.)     

Bir Müslümanın kâfir olması için dua edenin kendisi kâfir olur. Bir zâlimin, kâfir olarak ölerek, sonsuz azap çekmesini istemek, küfür olmaz. Mûsâ aleyhisselâmın böyle dua ettiği, Kur’ân-ı kerîmde bildirilmiştir. İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe “rahime-hullahü teâlâ”, başkasının kâfir olmasını istemek, küfür olur buyurdu. Zâlimden başkasına beddua etmemek, sabretmek ve hatta, affetmek daha iyidir.

Zimmîye ve herhangi bir kâfire, Allah ömür versin demek, câiz değildir. Müslüman olması için veya cizye vererek Müslümanların kuvvetlenmesi için, böyle dua etmek, câiz olur. Kâfire saygı ile selâm veren, kâfir olur. Kâfire saygı bildiren bir söz söylemek, meselâ üstâdım demek, küfür olur. [İslâm Ahlâkı s.107-108]