Her Müslüman Mazlumların Yardımcısı Olmalıdır
"Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu yardımsız bırakmaz ve onu hor görmez."
Her Müslümanın, din kardeşlerine karşı görevlerinden biri de, mazlum ve mağdur duruma düşenlere yardım etmektir. Peygamber Efendimiz, (Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu yardımsız bırakmaz ve onu hor görmez) buyurmaktadır. Müslüman, gücü yettiğince herkese iyilik etmeli ve sıkıntıya düşenlere yardımcı olmalıdır. Sevgili Peygamberimizin şu öğütleri, her daim kulağımıza küpe olmalıdır:
(Zulme yardımcı olan kimse, şüphesiz Allah’ın gazabına uğrar) ve (İnsanlar bir zâlimi görürler de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah’ın onları umumi bir azaba uğratması kaçınılmazdır.) [Ebû Davud] Ve yine, (Mazlûm da olsa, zâlim de olsa din kardeşinize yardım ediniz) buyurunca, "Ya Resûlallah, zâlime nasıl yardım ederiz?" dediler.
Cevabında buyurdu ki: (Onun zulmüne mâni olmak suretiyle yardım etmiş olursunuz.) [Buharî] Ve yine buyuruldu ki: (Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Onu incitmez, üzmez. Bir kimse bir Müslümanın ayıbını, kusurunu örterse, Allahü teâlâ, kıyamette onun ayıplarını, kabahatlerini örter.) [Buhari]
Dünyanın pek çok yerinde masum insanlara yönelik zâlimlerin saldırılarında, her gün onlarca insan ölmekte, kalplerimizdeki yangın dağlar gibi yükselmekte, kadın, erkek, yaşlı, bebek ayrımı gözetmeden Müslüman kardeşlerimize yapılan zulümler yüreğimizi dağlamaktadır. Yere düşen her damla kan, mazlûmun gözünden dökülen her damla yaş, zihin ve gönül dünyamızı paramparça etmektedir. Müslümanlara düşen görev, zâlimin yanında değil, her daim mazlûmun ve mağdûrun tarafında olmaktır.
Dünyanın neresinde olursa olsun zulme sessiz kalmak, mazlumlara el uzatmamak, onlara yardım etmemek, Peygamberimizin öğütlerine kulak tıkamak olur. Bu hâl, İslâm ahlâkına uymayan bir davranıştır. Bize düşen, mazlumun duasını almak için, elimizden geldiğince, onlara maddi ve manevi destek olmaktır. Bedenimizle, mal ve para yardımı ile ve hiçbirini yapamaz durumdaysak bile dua ederek, onlara yardımcı olmalıdır. Mazlum ve mağdurların, yetimlerin ve öksüzlerin, yurtsuz ve yuvasız kalan masumların, bir an önce uğradıkları zulümden kurtulmaları için Rabbimize el açıp dua etmelidir.
1983 senesi Berat Kandilinde, Merhum Hüseyin Hilmi Işık "kuddîse sirrûh" Hocamızı ziyaret etmiştim. Osman Nuri Ağaoğlu kardeşimiz de oradaydı. Uzun bir sohbetin sonunda buyurdular ki: “Şimdi Afgan milleti, Rusların zulmüne uğradı.
Yaşlı olduğum için bedenen katılıp onlara yardım edemiyorum. Param olmadığı için mal ile de yardım gönderemiyorum. Ama beş vakit namazımda onların, muvaffak ve muzaffer olmaları için dua ediyorum. Her Müslümanın da, zulme uğrayan Müslüman kardeşlerine yardım etmesi lazımdır.”
Hasan Yavaş.