ALLAH'IN DİNİNE YARDIM EDELİM
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla,
Allah'ın Rahmeti ve Bereketi üzerimize olsun.
İslam aleminin çetin imtihanlardan geçtiği bir dönemden geçiyoruz. İslam’ın ilk kıblesi Mescid-i Aksa Müslümanların gözünün içine baka baka Yahudilere peşkeş çekiliyor. Filistin şehirlerinde yaşayanları yıldırmak için her şey yapılıyor. Bilhassa Gazze’de direnen kardeşlerimiz kadın erkek, çocuk ihtiyar ayırt etmeden kurşunlara hedef oluyor.
Suriye’de, İdlib şehrine sığınan milyonlar her an üzerlerine bombaların yağması ihtimaline karşı çaresizce bekliyorlar. Arakanlı sığınmacılar, çok zor şartlarda hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Bizim durumumuz da çok iyi değil. İçinde bulunduğumuz ahir zaman, Allah'ın sevmediği her türlü ahlaksızlığın yaygınlaştığı, ailevi ve sosyal çöküntünün dibe vurduğu, gençlere mümince edebin adeta unutturulduğu bir dönem. Bunun yanında, İslam coğrafyasının dertleriyle dertlenen, mazlumların sesi olmaya çalışan, mültecilere kucak açan ülkemizin üzerinde de türlü türlü oyunlar oynanıyor. Dış mihraklar, halkımıza siyasi, ekonomik darbelerle diz çöktürmeye çalışıyorlar. Kısacası, aslında iktisadi, siyasi ve sosyal alanlarda bir savaşın içindeyiz.
İşte bu durum karşısında kadın erkek demeden mücadele ruhuna sahip olmalıyız. Madem bize karşı savaş açıyorlar o halde biz de topyekûn seferberlik ilan etmeliyiz. Biz Allah'ın dinine yardım etmeliyiz ki, Allah da bize yardım etsin, bizi doğru yolundan ayırmasın, maddi manevi zaferler nasip eylesin.
Bu sayımızı, bir Müslüman kadın olarak içinde bulunduğumuz durumun şuurunda olmanın önemini kavramamız gerektiği konusuna ayırdık. Bir kadın olarak asla kendimizi küçük görmemeliyiz. “Biz e yapabiliriz ki? Biz bu konulardan ne anlarız?” dememeliyiz.
Nasıl ki İslam düşmanları kadın erkek demeden, hep birlikte İslam aleyhine çalışıyorlar, biz de çalışmalıyız.
Kadın da yetişkin bir insandır, akıl ve irade sahibidir. Üstelik Müslüman kadın, süfli duygulara kapılmayan, arzu ve isteklerine sabredebilen, ferasetli ve gözü pek kadındır. Biz Müslüman hanımlar da kendimizi dünyada olup bitenlerden sorumlu hissetmeliyiz.
Allah-u Zülcelâl elbette kimseye gücünün üstünde yük yüklemez ama gücü yettiği halde yapmadıkları hususlarda da hesap soracaktır. Bunu unutmamalıyız.
Allah-u Teâlâ bizi ve evlatlarımızı zamanın fitnelerinden muhafaza etsin. Bizi de onları da kendi rızasına uygun davranan kullarından eylesin.
Amin.
Hatice Kübra Ergin.
