* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Dünya Ahiretin Tarlasıdır  (Okunma sayısı 413 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 2153
Dünya Ahiretin Tarlasıdır
« : Mayıs 14, 2022, 12:25:58 ÖS »
Dünya Ahiretin Tarlasıdır

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla,

Allah'ın Rahmeti ve Bereketi üzerimize olsun diyerek yeniden huzurlarınızdayız.

Ramazan ayından sonra Kurban bayramını da geride bıraktık. Hicri yılbaşı ve Aşure günleriyle yeni bir hicri yıla başlıyoruz. Yeni yılımıza taze bir yenilenmeyle, “Dünya ahiretin tarlasıdır” hadisi üzerine tefekkür ve şuurlanmayla başlayalım istedik.

Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki eğer sürekli yeniden tazelenmezsek medyanın ve ehl-i dünyanın telkin ettiği dünya görüşüne kapılıyoruz. O zaman bizler de sanki dünya asıl yurdumuzmuş, bu dünyada her şey gönlümüzce olmalıymış, eğer olmazsa psikolojimiz bozulurmuş türünden düşüncelere esir oluyoruz.

Hâlbuki bizim dünya görüşümüzün belirleyicisi olan Kitabımız bizi bitmeyen bir çabaya ve gayrete çağırıyor. Sonsuza kadar sürecek bir ahiret hayatı için bu kısa ömürde hazırlık yapmak durumundayız. Öyleyse durmadan çalışmalıyız.

Bu fani dünya tarlasına, samimi niyet ve salih amel tohumları saçmalı, onları gönüllerden kopan dualarla, devamlı fedakârlıklarla sulamalıyız. Ve inanmalıyız ki muhakkak bizim görmediğimiz bir âlemde onlar olgunlaşıyor ve nihayet biz mutlaka onların semeresini göreceğiz.

Unutmamalıyız ki ahiret âlemine bu dünyada yürünen bir yoldan gidiliyor. Öyleyse dünya, önemsiz değildir, aksine dünya hayatına çok ehemmiyet vermeliyiz.

İslam dini sadece camilerde, seccade üzerinde yaşanmaz, hayatın her sahasını İslama göre düzenleme çabası içinde olmalıyız.

İnşaallah yeni hicri yılımıza bu şuurla besmele çeker, Allah'ın yardımıyla ve Allah dostlarının örnekliğinde bu yolda azimli olmaya gayret ederiz.

Peygamberlerin kulluk hayatından işaretlerle dolu bu mübarek yerleri ziyaret etmek, Allah-u Zülcelal’in kulları üzerindeki haklarından ve İslam’ın şartlarından biri…

Hacca gitmek ömrün sonuna doğru, dünyadan el etek çekerek, hayata konulacak bir nokta değil belki tam tersi bütün hayatımıza mana ve şuur aşılayacak bir tecrübe.

Her şeyden önce bütün dünyayı arkada bırakarak, her şeyden vazgeçerek çıkılan bir yolculuk bu. Sadece Allah için, Allah'ın belirlediği, davet ettiği yerlere…

Hayatın da aslında bir yolculuk olduğunu, bu dünyaya kalıp yerleşmeye gelmediğimizi hatırlatan…

Sonunda her şeyden kopup ayrılarak sadece bir kul olarak Allah'ın huzuruna varacağımızı hatırlatan…

İşte biz de bu tecrübe üzerine tefekküre vesile olacak bir sayı hazırlamaya çalıştık. İstifade etmemiz temennisiyle.

Hatice Kübra Ergin