* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: İslam'da Hayvan Hakları  (Okunma sayısı 685 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
İslam'da Hayvan Hakları
« : Ocak 02, 2020, 10:04:58 ÖS »
İslam'da Hayvan Hakları

Medyada sıklıkla görülen, kamuoyunun gündemini sürekli meşgul eden problemlerden biri, hayvanlara yapılan kötü muamelelerdir. Hayvanlar aktif bir şekilde istismar ve yok edilmekte, çok kötü muamelelere maruz kalmaktadır. Bu durum, hayvan hakları savunucularını harekete geçirmiş, modern çağda hayvan hakları söylemi yoğunluk kazanmıştır. İslam’da kurban olgusunun mevcudiyeti, İslam hakkında hayvan haklan konusunda olumsuz yargılara müncer olmuştur.

Hayvanların haklan günümüz hukukunda özellikle Batı hukuk düzenlerinde yakın zamanlarda gündeme gelmişken (Söz konusu gündeme gelme, hukuk mevzuatında yer alma şeklinde değil, bildirge yayınlama şeklinde olmuştur. Bkz. 15 Ekim 1978 tarihli Unesco tarafından ilân edilen hayvan hakları bildirgesi. Sungurbey, ismet, Hayvan Haklan, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İstanbul, 1999, s. 1033-1035. Nitekim, Türk hukuk sisteminde, hemen hemen bütün Avrupa ülkelerinin medenî kanunlarında ve İngiliz Uluslar Topluluğu ülkeleri ile ABD’nin mevcut hukuk sisteminde hayvanlar insanların malı olarak görülür. İnsanlardan farklı olarak hayvanların herhangi bir hakka sahip olamayacağı kabul edilir. Hayvanlar hakkın süjesi değil sadece objesi olabilirler), İslâm’da hayvanların söz konusu edildiği nasslar incelendiğinde sanılanın ve iddia edilenin aksine hayvanlara birtakım hakların verildiği görülür. Kur’an-ı Ke- rim’de bazı sûreler çeşitli hayvan isimleriyle isimlendirilmiş (Meselâ, Bakara (inek), Nahl (arı), Anke- but (örümcek), Nemi (karınca) sureleri gibi), bir ayet-i kerimede  Nahl, 8 bazı hayvanların doğal görevleri belirtilmekte ve esasen hayvanların insanların yararı için yaratıldıkları ifade edilmektedir. Tıpkı insanlar gibi öteki canlıların da Allah’a ibadet ettiğini bildiren Kur’an, kuşların da bir dilinin, bir ibadet ve teşbihinin bulunduğunu belirtilmektedir. (Nur, 41; Isrâ, 44)

Hadislerde hayvan hakları konusunda ısrarlı bir şekilde vurgulanan husus, onların yaşama haklarıdır. Hz. Peygamberin tavsiye, emir ve uygulamalarında belli başlı zararlılar hariç, (Buharî, Bed’u’l-halk, 16; Müslim, Hacc, 66-67) hayvanların faydasız ve keyfî bir şekilde öldürülmesi yasaklanmış, hayvanlara merhametli davranılması gereğine işaret edilmiştir. (Nesâî, Sayd, 34, Dahâyâ, 42; Dârimî, Sünen II, 115; Beyhakî, Ahmed b. Ebi Bekr, es-Süne- nü’l-Kübrâ, Mektebetü Dârü’l-Bâz, Mekke 1994/1414, thk. Muhammed Abdül- kadir Ata, IX, 279; Sözü edilen hadisin, bazı varyantlarında "haksız yere/gereksiz yere bir kuş veya daha küçük hayvan..." şeklinde geçmektedir. Merhametle ilgili hadisler için bkz. Tirmizî, Birr, 16; Ebû Dâvûd, Edeb, 58, 66) Diğer yandan kuşlarla ilgili olarak kuş yuvalarının bozulmaması, yumurtaları ve yavrularının alınmaması için emir verdiğine, alınmış olan yavru ve yumurtaları yerlerine iade ettirdiğine dair rivayetleri ve bazı vahşi hayvanların derilerinin (elbise, eyer vs. şeklinde) kullanılmasını yasaklaması (Ebû Dâvûd, Libâs, 40, Menâsik, 23, Salat, 122; Tirmizî, Libâs, 31; Buhari, Zebâih, 13; Demîrî, Hayâtü’l-Hayevâni’l-Kübrâ, ıı, 496) göz önüne alınacak olursa (Ahmed b. Hanbel, Müsned, Mües- sesetü Kurtuba, Mısrty., I, 404; Ebû Dâvûd, Cihad, 122; Demîrî, Kemâlüddîn Muhammed b. Mûsâ b. Isâ, Hayâtü’l- Hayevâni’l-Kübrâ, thk. Ahmed Hasen Besc, Dâru’l-Kütübi’l-llmiyye, Beyrut, 1994/1415, ı, 374) Hz. Peygam- ber’in hayvanların hayat haklarına verdiği önem ve hassasiyet daha iyi anlaşılır. Hz. Peygam- ber’in karınca ve diğer hayvanlar karşısındaki tutumu (Karınca, arı, kurbağa, hüdhüd ve surad kuşunu öldürme yasağı ile ilişkili olarak bkz. Ebû Dâvûd, Edeb, 164-5, 176; Ibn Mâce, Sayd, 10; Demîrî, Hayâtü’l-Hayevâni’l-Kübrâ, 11,119, 499) sonraki nesiller üzerinde fazlasıyla etkili olarak, "hayvanın insan üzerindeki hakkı" şeklindeki kollektif bilinci doğurmuştur. Öte yandan hayvan türlerinin ve neslinin devamı açısından önemli olan av olgusuna da nasslarda değinilmiştir. Avlanmanın helâl oluşu nasslarda yer almakla birlikte (Mâ- ide, 1-2; Buhâri, Zebâih, 1-2, Buyû, 3; Müslim, Sayd, 1; Ebû Dâvûd, Sayd, 2; Tirmîzî, Sayd, 1-7; Nesaî, Sayd, 1-8) doğal dengeyi bozan ve eğlence amaçlı avcılığa izin verilmemiştir. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 357, II, 371)

Nasslarda hayvan haklarına ilişkin olarak belirtilen diğer hususlardan biri, onların gıdalarına özen gösterilmesidir. Hz. Peygamber sağmal hayvanları sağarken yavrusunun ihmal edilmemesi hususunu, kendisine uğrayanlara da tenbih etmiştir. (Heysemî, Ali b. Ebî Bekr, Mecmau’z-Ze- vâid, Dâru’r-Reyyân li’t-Türâs-Dârü’l-Kü- tübi’l-Arabî, Kahire-Beyrut 1407, VIII, 196) Ebû Hüreyre’nin naklettiği bir rivayette Hz. Peygamber; "Günahkar bir kadının bir kuyunun yanından geçerken, kuyunun başında bir köpeğin susuzluktan dilini çıkarıp soluduğunu gördüğünü, ona acıyarak ayağına giydiği ayakkabılarla kuyudan su çekip köpeğe verdiğini ve bu sebeple Allah Teâlâ’nın da onu bağışlayıp cennete soktuğunu" bildirmiştir. (Müslim, Tevbe, 155, Selâm, 4i) Yine Hz. Peygamber, bilinçli bir şekilde zararsız bir hayvanın gıdasız bırakılarak ölümüne sebebiyet veren kişinin karşılaşacağı acı sonucu belirterek bu hususta müminleri uyarmıştır. (Buhârî, Bed’ü’l-Halk, 17, Şirb, 9, Enbiya, 50, 54; Müslim, Birr, 37, 151)

Hayvan haklarıyla ilgili bir diğer önemli husus, onların temizlik ve bakımlarıdır. Hz. Peygamber Ebu Hüreyre’den gelen bir rivayette koyunların burunlarının silinmesini, ağıllarını temizlenmesini, buyurmuştur. Aynı şekilde keçilerin temizlenmesi için de emir verdiği bize kadar gelen rivayetler arasındadır. (İmam Mâlik, Muvattâ, Dâru Ihyâi’t-Tü- râsi’l-Arabî, thk. M. Fuâd Abdülbâkî, Mısır ty., 11, 933; Ahmed b. Hanbel, Müs- ned, II, 436; Beyhakî, es-Sünenü’l-Küb- râ,ll, 449; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, II, 27, IV, 67; Demîrî, Hayâtü’l-Hayevâ- ni’l-Kübrâ, II, 257)

Hadislerde Hz. Peygam- ber’in hayvan haklarına ilişkin vurgularından biri, yük hayvanlarına kapasitelerinin üzerinde bir yükün yüklenmemesidir. (el- Azîm el-Âbâdî, Ebu’t-Tîb, Muhammed Şemsü’l-Hak, Avnu’l-Ma’bûd şerhi Sünen-i Ebû Dâvûd, 7:221, Hadis no: 2532) Benzer şekilde Hz. Peygamber, hayvanlan İlâhî bir emanet bilerek onlara iyi davra- nılması gerektiğini ifade etmiştir. (Ebû Dâvûd, Cihad, 55, 61; Kurtubî, Ibn Abdilberr, el-Kâfî, Dârü’l-Kütübi’l-ll- miyye, Beyrut 1407, I, 615)

Hz. Peygamber’in özellikle evcil hayvanlarla ilgili olarak üzerinde durduğu önemli hususlardan biri, onların yapılarına uygun düşmeyen tasarruflardan kaçınmaktır. Hayvanların yaratılış gayeleri doğrultusundan saparak, fıtrat harici işlerde kullanılmaları Islâm’a aykırı olmaktadır, ibn Abbas’ın rivayetine göre, "Rasûlüllah (dövüştürmek için) hayvanları birbirine kışkırtmayı yasaklamıştır." (Ebû Dâvûd, Cihad, 51, 56; Tirmizî, Cihad, 30; Beyhakî, es- Sünenü’l-Kübrâ, X, 22) Horoz, deve, boğa, köpek, koç vb. hayvanları dövüştürme hep bu yasak içinde yer alır. Bunlar aynı zamanda hayvanlara eziyet etmektir.

Hayvan haklarına ilişkin nasslarda vurgulanan bir diğer husus olarak eziyet ve işkence yasağını sayabiliriz. Eziyet ve işkence fizikî olabileceği gibi manevî (Müslim, Birr, 80) de olabilir. Her iki nevi işkence hadislerde kesin bir dille yasaklanmıştır. Bu bağlamda "Yüzüne vurularak dövülmesi", "canlı hayvanların hedef alınıp atış yapılması" (Müslim, Sayd ve Zebâih, 12, 59; Buhârî, Ze- bâih, 25), "yüzüne dövme (vesm) yapılması" (Müslim, Libâs, 29, 106; Ebû Dâvûd, Cihad, 56; Tirmizî, Cihad, 30), dövüşmeleri için "hayvanların kızıştırılmaları", "hayvanı kulağından tutarak çekmek" hadislerde işkence olarak telâkkî edilmiş ve kesin bir dille yasaklanmıştır.

Diğer taraftan birtakım hayvanların yaratılış gayesi, insanların gıdalarını teminden, yüklerini taşımaktan ibarettir. Artık bu gayeye hizmet olan hayvanları keserken kendilerine fazla elem vermeyecek surette kesmek, bu suretle onlara karşı bir merhamet eseri göstermek, İnsanî bir görev addedilmiştir. Bu bağlamda Hz. Peygamber hayvan keserken bile ona şefkatli olunmasını, eziyet edilmemesini emreder. Hz. Peygamber’in açık ve ısrarlı talimatına göre, kurban kesimi, hayvanın acı çekmesini en aza indirecek şekilde olmalıdır. (Müslim, Sayd, 11, 57; Tirmizî, Di- yât, 14; Ebû Dâvûd, Edâhî, 12; Nesâî, Dahâyâ, 22; Ibn Mâce, Zebâih, 3) Nasslarda hayvan haklarına çekilen dikkatler hayvanlar hakları kuramının bilincinde olan bir Müslüman toplum ortaya çıkarmış, söz konusu nasslar, hayvanlara yönelik muamelelerle ilgili kuramın etik ve hukukî dayanağını oluşturmuştur. (İslam tarihinde Hulefâ-yi Râşidîn döneminden itibaren hayvan hakların korumaya yönelik emirler verildiği, aksine davrananların uyarıldığı ve cezalandırıldığı bilinmektedir. Özellikle Osmanlılar devrinde sahipsiz hayvanların bakım ve korumasının devlet tarafından sağlandığı bu amaçla vakıflar kurulduğu da burada hatırlanabilir. Hayvan haklarına ilişkin hukuksal normlar, Osmanlı Kanunnâmelerinde ilk dönemlerden beri yer almış bulunmaktadır. Sözgelimi, II. Bâyezid devrinde hazırlanan 1502 tarihli İstanbul Belediye Kanunnamesindeki şu hüküm bu kabildendir:

"Ve ayağı yaramaz bârgiri işletmeyeler. Ve at ve katır ve eşek ayağını gözedeler ve semerin göreler. Ve ağır yük vurmayalar; zira dilsüz canavardır. Her kangısında eksük bulunursa, sâhibine tamam etdüre. Etmeyeni ve eslemeyeni gereği gibi hakkından gele."

"Fil-cümle bu zikrolunanlardan gayrı her ne kim Allah Teâlâ yaratmıştır, hepsinin hukukunu muhtesip görüp gözetse gerektir, şer’î hükmi vardır." (Bkz. İstanbul ihtisâb Kanunnâmesi, Topkapı Sarayı, R. 1935, Vrk. 96/b-106/b, md. 58,73; Ak- gündüz Ahmed, Osmanlı Kanunnameleri Ve Hukukî Tahlilleri, II. Kitap, II Bâyezid Devri Kanunnâmeleri, İstanbul 1990, sh. 296-297. Benzeri kanunlar ve hayvan vakıfları için bkz. Sungurbey, İsmet, Hayvan Haklan, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, 1993, s. 165-168; 23 Muharrem 1278 (31 Temmuz 1861) tarihli padişah iradesiyle yürürlüğe giren "Zabıtaca Men’i Lazım Gelen Mevad Hakkında Zabıta Memurları ile Merkezde Bulunan Bilcümle Zabitan-ı Asakir-i Zabti- ye’ye Verilen Talimat"ın alt başlığı "Yük Taşıyan Beygir Hamallarının ve Merkepçilerin Suret-i Hareketlerine dair kanun. (Hayvan Hakları (ek: ikinci kitap), Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, İstanbul 1999, s. 1087’den naklen) Dolayısıyla hayvanların hukukî statüsü taşınır mal statüsünden daha ileri seviyede olmuştur.

Nassların ifadelerini nihaî tahlilde ve ayrıca tarihsel geçmişi ve fakihlerin ilgili nasslara yaklaşımlarını göz önünde bulundurduğumuzda, "hak" kavramını hayvanları da içine alacak şekilde genişletebiliriz. İlgili nasslar- dan sadece hayvanların hak sahibi olmalarını değil, ayrıca ne gibi haklara sahibi olduklarını da anlamamız mümkündür. Bu minvalde söz konusu hakları sayacak olursak şunları ifade edebiliriz:

a) Bunların en başında geleni hayvanların yaşama haklarıdır.

b) Hiçbir hayvana kötü davra- nılamaz, acımasız ve zalimce işlem yapılamaz.

c) Bütün hayvanların, insanlarca gözetilme, bakılma ve korunma hakkı vardır.

d) Hayvanlar meşru bir gerekçe olmadan öldürülemez. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu, bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.

e) Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel ve doğal çevrelerinde, karada, havada ve suda yaşama ve üreme haklarına sahiptir.

f) Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan türden olan hayvanlar, uyumlu bir biçimde yaşama ve üreme haklarına sahiptir.

g) İnsanların kendi çıkarları ya da eğlenceleri için bu uyumda ya da şartlarda yapacakları her türlü değişiklik, bu haklara aykırıdır.

h) Bütün çalışan hayvanlar, iş süresinin yoğunluğunun sınırlandırılması, onarıcı ve güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme haklarına sahiptirler.

ı) Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz.

Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, hayvanlara tanınan söz konusu hakların insanlar tarafından verilen başka bir ifadeyle beşerî kaynaklı değil, üstün bir iradeye dayanmakta olduğudur. Hayvanların insanlar üzerinde haklarının yalnızca günah korkusuna dayanmayıp İlâhî irade tarafından hayvanlara bahşedildiği bilincinin, Müslüman toplumların tarih boyunca hayvan hakları olgusunda hassas olmalarında etkin olduğu inkâr edilemez bir gerçektir.

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]