Gönderen Konu: Kur’an’ın, Peygamber (s.a.v)’ın ve Sahabenin Adalet, Helal ve Haram Hassasiyeti (Okunma sayısı 458 defa)

fanidunya NET · « : Nisan 18, 2023, 07:53:07 ÖÖ »

Kur’an’ın, Peygamber (s.a.v)’ın ve Sahabenin Adalet, Helal ve Haram Hassasiyeti

Bir önceki yazımızda İslam’ın hükümlerinden birisi olan gulul, kısaca devlet malını, ganimetini çalmak vs. konusunda peygamberimizin hadislerini kaynakları ile dile getirmiş ve Efendimiz (s.a.v)’ın bu suçu işleyenlerin cenaze namazını kılmadığını savaşta bile olsa şehitlik hükmünde olmadığını cehennemde gördüğünü yazan hadisleri kaynaklarıyla paylaşmıştım!

Çok ilginçtir yazımı hem medya platformlarında hem de gruplarda paylaştım!

Hakikaten bilhassa tahkiki iman sahibi dostlarımız, kuruluşlar ve devlet içindeki yargı mensuplarından ve takipçilerden çok müspet geri dönüşler ve tebrikler aldım!!

Bir kişinin siyasi mülahazalarla sırası mı şimdi hocam vs. diyerek yazmasının altına sanki cevaben yazılmış çok güzel bir mülahazayı bin aydan daha hayırlı olan mübarek Ramazan ayının “cehennemden azat olma günleri” olan son on gününde ve Kadir gününde sizlerle paylaşmak istedim..!

“Ebu Dücane Radiyallahü Anh sabah namazlarını Rasûlûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in arkasında kılmayı adet edinmişti. Ancak namaz biter bitmez süratle camiden çıkar giderdi. Bu davranışı Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’ın dikkatini çekmiş olacak ki bir gün Ebu Dücane’yi durdurdu ve Ey Ebu Dücane, Allah’a ihtiyacın yok mudur? (ki dua etmeden çıkıp gidiyorsun)” buyurdu.

Ebu Dücane Radiyallahü Anh:

“-Allah’ü Teâlâ’ya olan ihtiyacım o kadar fazladır ki bir an bile Allah’ü Teâlâ’yı unutmuyorum ya Rasûlallah!” dedi.

Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem:

“O halde niçin namaz bitip Allah’ü Teâlâ’ya dua edinceye kadar bizimle kalmadan çekip gidiyorsun?”

Ebu Dücane Radiyallahü Anh;

“Ya Rasûlallah, benim Yahudi bir komşum var, bahçesindeki hurma ağacının dalları evimin avlusuna sarkmış. Gece rüzgâr esince, hurmaları bahçeme düşmektedir. Küçük çocuklarım aç olarak uyanıp o hurmaları yemeden önce gidip onları topluyor ve sahibi olan Yahudi’ye veriyorum.

Bir gün sabah namazından sonra eve biraz geç gidince, yeni uyanan bir çocuğumun o hurmalardan birini ağzına koyup çiğnediğini gördüm. Parmağımı ağzına sokup dışarı atmasını sağlayınca çocuk ağlamaya başladı.

Ben ona, ‘Allah’ü Teâlâ’nın huzuruna Yahudi’nin hurmasını çalan bir hırsız olarak çıkmamdan utanmıyor musun ki hurmasını yiyiyorsun?’ dedim.”

Dolayısıyla bu durumun bir daha tekrarlanmaması için namazdan hemen sonra çıkıyorum.

Duruma vakıf olan Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh, Yahudi’ye giderek hurma ağacını satın aldı. Ebu Dücane Radiyallahü Anh ve çocuklarına hediye etti.

O Yahudi, Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh’in bu ağacını satın almasının sebebini öğrenince bütün ailesini yanına alarak Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in huzuruna çıktılar ve ailece Müslüman oldular..”

Rabbim helal ve haram hassasiyetini tüm Müslümanlara nasip etsin inşallah.. !

Zerre kadar hayrın ve şehrin hesabını soracak;

Her şeyi gören duyan bir Allah var..!

Adaletin olmadığı yerde zulüm vardır.

Zulmün her çeşidi adaletsizlik, adaletsizliğin her hali de zulümdür.

Allah (c.c), Kur’an-ı Kerim’inde, Nebi (s.a.v) hadislerinde böyle kişileri büyük ikaz ediyor!

Kur’an’ın en temel kavramlarından biri de adalet kavramıdır. Nitekim adalet anlamına gelen Arapça “adl” sözcüğü türevleriyle birlikte Kur’an’da 30’dan fazla yerde geçmektedir. Aynı şekilde denge ve orta yolu izleme anlamına gelen itidal sözü de “adl” sözünden türemedir.

Türkçede kullandığımız adalet sözcüğüne de kök olan “adl” sözü Kur’an terminolojisinde zulmün karşıtı bir kavram olarak yer almaktadır.

Bundan dolayıdır ki, Kur’an’ın ifadesiyle; Allah daima adalet üzere iş yapar ve peygamber de adalet üzere olmakla emrolunmuştur.

Bu noktada Şura Suresi 15. ayet

“... Bana aranızda adaletle hükmetmek emredildi...”

Aynı şekilde Nahl Suresi 90. ayet

“Şu bir gerçek ki, Allah size adaleti ve iyilik yapmayı emreder...”

“Haksızlık yani adaletsizlik karşısında susan dilsiz şeytandır.”

Hz. Peygamber (s.a.v)’ın bu sözünün kaynağı aslında Kur’an’ın Nisa Suresi 135. ayetidir. Ayette çok çarpıcı bir biçimde şöyle denilmektedir:

“Ey inananlar, kendiniz, ana babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa Allah için tanık olarak adaleti gözetin.

Tanıklık ettiğiniz kişiler ister zengin, ister yoksul olsun, Allah onlara daha yakındır. Öyleyse canınızın arzusuna uyarak adaletten sapmayın. Eğer dilinizi eğip büker ya da yüz çevirirseniz bilin ki, Allah’ın, yaptıklarınızdan elbette ki haberi olacaktır.”

Evet, kendi aleyhimize, akrabalarımıza ve yakınlarımıza bile olsa adaletten sapmamak müminler için bir Kur’an buyruğudur.

Kur’an’a göre adaletten sapmanın düşmanımıza bile karşı olsa hiçbir bahanesi ve gerekçesi olamaz.

Maide Suresi 8. ayet

“Ey inananlar, Allah için adaletle tanıklık edenler olun! Bir topluluğa karşı duyduğunuz kin, sizi adaletten saptırmasın. Adil davranın. Korunup sakınma haline uygun olan budur. Allah’tan sakının. Çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır! Sakın adaleti ikame etmiyorsanız dinden ve ahlaktan söz etmeyin..! Bu günahınızı artırmaktan başka bir işe yaramaz..!”

Hakk’ın hatırını bütün hatırlardan yüksek tutalım !

Peygambere ümmet olup; kadr’in kıymetini bilelim..!

Resul Nebi (s.a.v); “Kim Kadir Gecesi’nde inanarak, ihlas ile o geceyi ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır” müjdesine nail olanlardan eyle..

Amin içimizdeki GAFİL’ler sebebiyle de bizleri helak eyleme..

Amin.

“Allahümme inneke afüvvün kerîmün tuhibbül afve fa’fü anni.” (Allah’ım sen affedicisin, affı seversin, beni affeyle.)

Kadir gecemiz mübarek olsun.

Amin.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Kur’an’ın, Peygamber (s.a.v)’ın ve Sahabenin Adalet, Helal ve Haram Hassasiyeti (Okunma sayısı 458 defa)

fanidunya NET

Kur’an’ın, Peygamber (s.a.v)’ın ve Sahabenin Adalet, Helal ve Haram Hassasiyeti

BENZER KONULAR