Hayır ve Şer
Sözlükte; "iyilik, iyi, faydalı iş ve fayda" anlamlarına gelen hayır, Allah'ın emrettiği, sevdiği ve hoşnut olduğu davranışlar demektir. Sözlükte; "kötülük, fenalık ve kötü iş" demek olan şer de, Allah'ın hoşnut olmadığı, sevmediği, meşru olmayan, işlenmesi durumunda kişinin ceza ve yergiye müstehak olacağı davranışlar demektir.
Amentü’de ifade edildiği üzere her müslüman kadere, hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna inanır. Yani alemlerin yaratıcısı olan Allah-u Teala hayrı da, şerri de irade eder ve yaratır. Çünkü alemde her şey O’nun irade, takdir ve kudreti altındadır. Alemde O’ndan başka gerçek mülk ve kudret sahibi, tasarruf yetkisi olan bir başka varlık yoktur.
İnsan, hayrı da şerri de kendi iradesi ile kazanır. Allah'ın hayra rızası vardır, şerre ise yoktur. Hayrı seçen mükafat, şerri seçen ceza görecektir. Şerrin Allah'tan olması, kulun fiilinin meydana gelmesi için Allah'ın tekvini iradesinin ve yaratmasının devreye girmesi demektir. Yoksa Allah kulların kötü filleri yapmalarından hoşnut olmaz, şerri emretmez, şerre teşrîî (dinî) iradesi yoktur.
Ehl-i sünnet'e göre, Allah'ın şerri irade edip yaratması kötü ve çirkin değildir. Fakat kulun şer işlemesi, şerri kazanması, şerri tercih etmesi ve şerle nitelenmesi kötüdür ve çirkindir. Mesela usta bir ressam, sanatının bütün inceliklerine riayet ederek, çirkin bir adam resmi yapsa, o zatı takdir etmek ve sanatına duyulan hayranlığı belirtmek için "ne güzel resim yapmış" denilir. Bu durumda resmi yapılan adamın çirkin olması, resmin de çirkin olmasını gerektirmemektedir.
Yüce Allah mutlak anlamda hikmetli ve düzenli iş yapan yegane varlıktır. Onun şerri yaratmasında birtakım gizli ve açık hikmetler vardır. Canlı-ölüden, iyi-kötüden, hayır-şerden ayırt edilebilsin diye, Allah eşyayı zıtlarıyla birlikte yaratmıştır.
Ayrıca insana şer ve kötü şeylerden korunma yollarını göstermiş, şerden sakınma güç ve kudretini vermiştir. Dünyada şer olmasa hayrın manası anlaşılamaz, bu dünyanın bir imtihan dünyası olmasındaki hikmet gerçekleşemezdi.
Şer Allah'ın adalet ve hikmeti gereği veya kendisinden sonra gelecek bir hayra vasıta ve aracı olmak, yada daha kötü ve zor bir şerri defetmek için yaratılmıştır.
Allah’ın kudreti ile meydana gelen her işte ya kendimiz, ya başkaları ya da toplum için birtakım faydalar bulunabilir. Bir şeyin şer olması bize göredir. Bir ayette bu husus şöyle açıklanmaktadır; "Umulur ki, hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırdır. Ve yine umulur ki, sevdiğiniz bir şey de sizin için şerdir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir." (Bakara 2/216)
Bir şeyin şer sayılmasının gerçeğe ve sonuca uymayışına şöyle bir örnek verilebilir: Hz. Peygamber'in yurdundan ayrılmaya zorlanıp Mekke'den Medine'ye hicret etmesi ilk bakışta birçok kimseye şer olarak gözükmüş ise de, bu olay bir süre sonra Mekke fethi gibi iyi bir sonuca ortam hazırlamış ve nice hayırlı gelişmelere vesile olmuştur.
Anlaşıldığı üzere dünya bir imtihan yeri olup, kullar kendi istek ve iradelerine göre yaşayıp, kendi hesabını verecektir. Mevla Teala cümlemizi hayır işleyen kullarından eylesin. Kötülüğe düşmekten muhafaza eylesin. Kendisine en güzel şekilde ibadet eden kullarından eylesin. Şerden kaçan, hayra koşan kullarından eylesin.