* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: HELAL LOKMA  (Okunma sayısı 1569 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2330
HELAL LOKMA
« : Ekim 09, 2014, 11:18:10 ÖS »
HELAL LOKMA


 Kuralsız, başıboş hayatı kabul etmemek, ferdi ve sosyal kuralların gereğine inanmak, bu gerekçe ile bir hayat felsefesi belirlemek, kendi üzerinde bir otorite kabul edip etmemek insana has özelliklerdir.

O, ya kendisini her şeyin merkezi kabul eder ve yasak ve serbestiyetleri (helal-haram) kendisi belirler, ya da bir yaradana inanır ve onun emir ve tavsiyelerine göre hayatını idame ettirir.

Yüce Mevla:

“Biz dilesek onların üzerine gökten bir mucize indiririz de, ona boyunları eğilip kalır.”(1) buyurur.

İnsanlar özgür iradeleri ve kendi tercihleriyle Rablerini seçmişler, helal ve haramı da ona göre kabul etmişlerdir. Bugün helal ve haram da neymiş diyenlere müslüman olduklarını hatırlatırız. İslam dini başıboşların dini değildir. Yiyecek, içecekler konusunda esas kural serbestlik (ibâha)’tir.

“O Allah ki, yerde olanların hepsini sizin için yarattı.”(2)

Ayet ya da hadisle yasaklanmamış her şey genel olarak helaldir. Yenilir, içilir ve insanlar için de yararlıdır. Haramlar ise zararlı şeylerdir.

Helal ve haramlar koymak, zevke göre serbestiyetler ilan etmek, İslam dini ile bağdaşmaz.

“De ki:

- Baksanıza, Allah sizin için nice rızıklar indirdi. Siz onlardan bir kısmını haram, bir kısmını helal yaptınız.

De ki:

- Size Allah mı izin verdi, yoksa siz Allah’a iftira mı ediyorsunuz?

- Allah’a yalanı iftira edenler kıyamet gününü ne sanıyorlar? Allah insanlara çok ihsanda bulunmuştur, lakin insanların çoğu şükretmezler.”(3)

“Dillerinizin yalan vasfetmesiyle şu helaldir, şu haramdır, demeyin. Aksi halde Allah’a iftira etmiş oluyorsunuz. Şüphesiz Allah’a yalan uyduranlar asla kurtulmazlar.”(4)

“Sana kendilerine neyin helal kılındığını soruyorlar, de ki:

- Size iyi ve temiz şeyler helal kılındı. Allah’ın size öğrettiğinden öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarını yiyin ve üzerine Allah’ın adını anın (besmele çekin). Allah’tan korkun. Muhakkak ki Allah, hesabı çabuk görendir.

Bugün size iyi ve temiz şeyler helal kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helal olduğu gibi, sizin yiyecekleriniz de onlara helaldir.”(5)

Kötü ve çirkin şeyler helal değildir. Nitekim, “Onlara güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.”(6) buyurulmuştur.

Şu halde İslam midesine, İslam sofrasına, İslam çarşı ve pazarına pis şeyler değil hoş şeyler girer. Ayetlerde ifade edilen “tayyib” kelimesi, hoşlanılan, temiz, haram olma şüphesi bulunmayan ve izin verilen anlamlarına gelir. Burada her iştah duyulanın, her hoşa gidenin helal olduğu anlaşılmamalıdır. Elbette kötü alışkanlıklarla huy ve ahlakı bozulmuş kimselerin zevk ve takdirine itibar edilmez. Selim tabiatlı kimselerin tiksinmeyip hoşlandıkları şeylerdir. Açlık nedeniyle neyi bulduysa yiyen çöl halkıyla neden zevk alacağını şaşırmış sapkın bir anlayışın tercihleri helal değildir. Helallik temizliğe bağlıdır.

Kur’an-ı Kerim’de haram yiyecekler şöyle sıralanmıştır:

“Leş (kendi ölen),

Kan,

Domuz eti,

Kesilirken üzerine Allah’tan başkasının ismi çekilen,

Boğulan,

Vurulup ölen (Darbe ile vurulup öldürülmüş olan),

Tosuşan (Hayvanların sürtüşmesi ile ölen),

Canavarın yediği,

Dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlananlar,

Zorla kısmet istemeniz veya almanız, size haram kılındı.”(7)

Alkol şarap v.s. uyuşturucular da haramdır ve şeytanın pis işlerindendir.(8)

Bu sayılanlar, bizzat kendisi haram olanlardır. Bunlar mükemmel bir organizma, güzellik ve fonksiyonlarını kelimelerin ifadede yetersiz kaldığı eşsiz bir motor diye bileceğimiz insan vücuduna alındığında organizmayı bozar. Ferdi hastalıklara neden olur hatta bazen çocuk ve torunlarına kadar sirayet edebilecek kalıtsal hastalıklara neden olabilir.

Helal rızık, helal lokma tevhidi inançların temelidir. Nefsi korumak, nesli korumak, malı, canı ve aklı korumak hep helal rızıkla mümkündür. Bu temel değerler sadece maddi gıdaların yanlış alınması ile bozulmaz, bunlara Cenab-ı Hakk’ın yüklediği manevi sınırlar aşılarak da bozulur.

- Çalıntı malların kullanımı,

- Faizli muameleden gelen menfaatler,

- Yetim malları,

- Hakimleri yanıltarak ya da rüşvet vererek elde edilenler,

- Gasp v.s. yolu ile -bizzat kendileri helal olsa dahi- Allah’a ve kulların hakları çiğnenerek elde edilen mallar lokma olarak boğazımızdan geçtiğinde ya da kullandığımızda bizi nasıl bir akıbet bekliyor, önce ayetlerden takip edelim:

“Yetimlerin mallarını verin, temizi pis olanla değişmeyin, onların mallarını kendi malınıza katarak yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır.”(9)

“...Büyüyecekler (de geri alacaklar) diye o malları israf ile tez elden yemeyin...”(10)

“Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler şüphesiz  karınlarına ancak ateş tıkmış olurlar. Zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir.”(11)

“Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken, insanların mallarından bir kısmını haram yollardan yemeniz için o malları hakimlere vermeyin.”(12)

“Faiz yiyen kimseler, şeytan çarpan kimse nasıl kalkarsa ancak öyle kalkar. Bu ceza onlara “alışveriş de faiz gibidir” demeleri yüzündendir. Oysa Allah alışverişi helal, faizi de haram kılmıştır. Bundan böyle her kim Rabbinden gelen bir öğüt üzerine faizciliği bırakırsa, geçmişte olanlar kendisine ve hakkındaki hüküm de Allah’a kalmıştır. Her kim de faize yeniden dönerse işte onlar cehennem ehlidirler ve orada süresiz kalacaklardır. ...Eğer böyle yapmazsanız, o zaman Allah ve Rasulü tarafından size savaş açılmış olduğunu bilin...”(13)

Her şey ama her şey helal lokmadan geçer. Temel helal olmalıdır. Malımızı, mülkümüzü helalden kazanmalı, çoluk-çocuğumuzu helal lokma ile beslemeliyiz. Bu, hem bizim bu dünyadaki ferdi ve sosyal hayatımızın, hem de ahiret hayatımızın teminatıdır.

Haram gıdalar, kişinin maddesiyle kalmaz, manasını, dolayısıyla psikolojisini de bozar. Kaba, vicdansız, bencil, nemelazımcı, paragöz... bir karakter oluşturur. Bu kişiler de İslam toplumuna atılan bir bomba gibidir. Derhal kişileri bu haramlara iten sebeplerle ve bu kişilerle mücadeleye hız verilmelidir. Aksi halde batan aynı geminin yolcuları oluruz.

“Emir budur, Allah’ın yasaklarına kim saygı gösterirse bu, kendisi için Rabbinin katında şüphesiz hayırdır. Size bildirilegelenden başka bütün hayvanlar helal kılınmıştır. O halde pis putlardan kaçının ve yalan sözden sakının. Allah için ona eş koşmayan, O’nun birliğine inanmış kimseler olun.”(14) n

 ----------------------------------------------------------------------------------

Kaynaklar

(1)- Şuara/4, (2)- Bakara/29, (3)- Yunus/59-60, (4)- Nahl/116, (5)- Maide/4-5, (6)- Araf/157, (7)- Maide/3, (8)- Maide/90, (9)- Nisa/2, (10)- Nisa/6, (11)-/Nisa/10, (12)- Bakara/188, (13)- Bakara/275-279, (14)- Hacc/30-31.

 

SELİM ARMAĞAN.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2330
Ynt: HELAL LOKMA 1
« Yanıtla #1 : Ekim 09, 2014, 11:20:56 ÖS »
Helal Lokma  1

Rasulullah s.a.v. Efendimiz hadis-i şeriflerinde “helal”i ve “ilim”i arayıp bulmak her müslümana farzdır, buyurmuşlardır. İlmin hakikati Allah Tealâ’yı, O’nun alemlerin yaratıcısı olduğunu, ahirette kullarını hesaba çekeceğini bilmektir. Bu bilgi günahlardan pişman olup tövbe etmeye vesile olur. Tövbede sabit kalmak için ilim ve amel-i salih birbirinden ayrılmayan unsurlardır. Dervişin elinde ilim, kalbinde iman ve takva olmalıdır.
Rızkın helali olmadan da tövbede sabit kalınamaz. Bu hususta insanların birbirine yardımcı olması gerekir. İnsanlar arasında hukukun temini ve iyi ilişkilerin kurulması, birbirlerini aldatmamaları, birbirlerine zulmetmemeleri ve birbirlerinin helal rızkına yardımcı olmaları ile mümkündür. Yoksa gerek ilim, gerek ibadet haram üzerine kurulursa, kıraç bir tarla gibi bir miktar çalı çırpı yetişmesine sebep olur ama verim olmaz. Halbuki Rasulullah s.a.v.: “Bir kimse kırk gün helal yemeye devam ederse yüce Allah kalbini nurlandırır. Hikmet kaynakları kalbinden taşar diline gelir.” buyurmuşlardır.
Helal yemek, yeme içme ve giyinmeyle ilgilidir. Haramlardan sakınmak ise binlerce günahı terk etmeye bağlıdır. Bu asırda aklımıza hayalimize gelmeyen çeşitli günahlar vardır. Şeytanın bu konuda hileleri çok büyük olup, Adem Aleyhisselam’a secde etmeyen kovulmuş Azazil, evladını toplayarak Ümmet-i Muhammed’i baştan çıkarma yollarını hazırlamıştır. “Madem peygamberleri hürmetine Allah onları kolaylıkla bağışlıyor, biz de onlara yollarını zorlaştıralım” diyerek haram işleri helal gösterme belasını insanlara sarmıştır. Böylece insanlar helal sandıkları haram işlerden dolayı tövbe de etmeyecekler ve günahlar âdet halini alacaktır. Bu yüzden yeme içme, evlilik, akrabalık ve benzeri birçok işte haram ve şüpheli işler meşru zannedilmektedir.
Hz. Sa’d r.a. Rasulullah s.a.v. Efendimiz’den “duası makbul bir kişi” olması için dua rica etti. Efendimiz şöyle buyurdular:
– “Tertemiz helal şeyler ye, duan kabul olur.”
Yine bir hadis-i şeriflerinde Rasulullah s.a.v. Efendimiz buyuruyorlar ki: “Nice toz toprak içinde, saçı başı dağınık yollara düşen kimse var ki, yediği de giydiği de haramdır. Bu haliyle elini açar, ‘Ya Rabbi, şu şu isteklerimi yerine getir!’ der. Öyle bir kimsenin duası nasıl olsun da makbul olsun!”
Bir başka hadis-i şeriflerinde de şöyle buyuruyorlar: “Yüce Allah Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya bir melek yerleştirdi. Bu melek hemen her gün oradan şöyle seslenir: ‘Haram yiyen kimsenin ne sarfı ne adli kabul edilir’”. “Sarf” kelimesi ile anlatılmak istenen farz ibadetler, “adl” kelimesi ile de sünnet ve nafile ibadetlerdir. Yani haram yiyen kimsenin farz, sünnet ve nafile ibadetleri kabul edilmez.
İşin başı yeme içmeye dayanıyor. Bu asırda kurşun sıkılmış bir hayvanın kesilmesinden faiz karışmış lokmaya kadar pek çok karışık mesele vardır.
Bir kimse on kuruşa bir elbise satın alsa, on kuruşun bir kuruşu haram olsa, bu elbise ile kıldığı namaz makbul olmaz. Rasulullah s.a.v. Efendimiz buyurmuşlardır ki:
– “İbadet on bölümden ibarettir. Dokuz bölümü rızıkta ve yaşayışta helali aramaktır.”

Mehmet Ildırar

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]