Münafıkları Tanıma Yolları
Münafık: “Gerçekte inanmadığı halde kendisini mü’min / Müslüman gösteren” kimsedir. Bunlar dünyada Müslümanlar arasında yaşarken Müslümanlara tanınan hak ve imtiyazlarından yararlanmakla birlikte itikaden kâfir oldukları için ebediyyen cehennemde kalacaklardır. “Şüphe yok ki münafıklar cehennemin en alt katındadırlar.” (Nisa, 145)
Allah’a karşı ahitlerini yerine getirmeyen münafıkların kalplerinde bulunan daimi nifakın sebebi işledikleri kötü amellerin nefisler üzerinde etki göstermesidir. Nifak sebebiyle işlenen ameller nifakı kalpte iyice yerleştirirler. (Ruhu’l Meânî 10/144)
Münafıklara tevbe de nasip olmaz. “Fısk hususunda ileri gidenler ve nifaklarında inatla ısrar edenler hakkındaki Sünnetüllah budur. Günahları onları kuşatır da tövbe, iman ve hidayet yönündeki kabiliyetlerini yitirirler.” (Es-Sünenü’l İlahiyye 1/150)
Artık onlar aklıselimlerini yitirdikleri için kendilerine menfaat ve saadet getiren şeyleri tanıyamazlar. Dolayısıyla da akraba, aşiret, mal ve ticaret sevgisini; Allah, Peygamber ve farz olan cihat sevgisinden üstün tutarlar.
İnsanların iç dünyasını bilmek imkânsızdır. Dolayısıyla insanları gruplandırırken belli başlı davranışlarına göre bir takım kanaatlere ulaşırız.
Münafıkların tanınmasına yardımcı olacak belli başlı davranış biçimlerini Ali Rıza Temel hocamızın “İslam Davası ve Münafıklar” isimli eserinden özetleyerek şu şekilde sıralayabiliriz:
1- Dini görevlerini yerine getirme konusunda ilgisizlik.
“Onlar (münafıklar) namaza kalktıklarında üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah’ı da pek az hatıra getirirler.” (Nisa, 142)
Kadı İyaz, münafığı tarif ederken: “Münafığın alameti, çok sözlü, az amelli olmasıdır” der.
2- Riyakârlık.
“Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah’ı ve müminleri aldatırlar. Hâlbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir.” (Bakara, 9)
3- Yalancılık.
“Onlar, kalplerinde olmayan şeyi ağızlarıyla söylerler.” (Fetih, 11)
4- Mü’minlerle alay etme ve mukaddesata karşı saygısızlık.
“Korku gidince, ganimete karşı aç gözlülüklerinden dolayı, size sivri dillerini uzatırlar.” (Ahzab, 19)
5- Fitne ve fesat tahrikçiliği.
“Onlara “Yeryüzünde düzeni bozmayınız” denildiğinde, “Hayır, biz yalnızca ıslah edenleriz” derler.” (Bakara, 11)
6- Kararsızlık.
“Onlar küfür ile iman arasında bocalayıp dururlar. Ne bunlara (mü’minlere) ne de şunlara (kâfirlere) bağlanırlar. Allah, kimi saptırırsa ona asla bir çıkar yol bulamazsın.” (Nisa, 143)
7- Korkaklık.
“Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar.” (Münafikun, 4)
8- Döneklik.
“Onların içinde öyleleri var ki, “Allah bize lütuf ve kereminden bahşederse biz de elbette hayır yolunda harcar ve iyi kimselerden oluruz” diye Allah’a söz vermişlerdi. Ama Allah onlara lütuf ve kereminden ihsan edince hemen cimrilik gösterdiler ve yüz çevirdiler, zaten yan çizip duruyorlardı.” (Tevbe, 75-76)
9- Aldatıcı bir dış görünüş.
“Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir.” (Münafikun, 4)
10- Fırsatçılık ve kurnazlık.
“Onlar sizi gözetleyip duran kimselerdir. Eğer Allah tarafından size bir fetih (zafer) nasip olursa, “Biz sizinle beraber değil miydik?” derler. Şayet kâfirlerin (zaferden) bir payı olursa, “Size üstünlük sağlayıp sizi mü’minlerden korumadık mı?” derler. Allah, kıyamet günü aranızda hükmünü verecektir. Allah, mü’minlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.” (Nisa, 141)