Vesvese
مِن شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِ
“Sinsice, kalplere vesvese ve ؛üphe dü؛ürüp duran vesvesecinin ؛errinden.”(Nas,4)
Vesvese; zararlı olan; ؛üphe, kuruntu demektir. Vesvese esasen fis, hi؛ demek, yava؛ fısıltı yapmak, fiskos etmek gibi gizli sese, gizli fısıltıya denilir. Nitekim Cenab-ı Zülcelâl Hazretleri bir ayeti kerimesinde:
“Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona ؛ahdamarından daha yakınız.”(Kaf,16) buyurmu؛tur.
Vesvese insana ؛eytandan gelir ki o da insanın zayıf anını bekler. Bir hadis-i ؛eriflerinde Efendimiz (sav) ki؛inin banyo ettiği yere bevletmesini nehyetti ve dedi ki: “Muhakkak ki vesveselerin geneli bundandır.” (Ebu Davut, Tahare, 15) Bir ba؛ka rivayette “Abdestte (vesvese) için ؛eytan vardır. Ona velehan denilir.” (Tirmizi Kitabul Tahare) buyurmu؛tur. Bütün vesveseye kapılanlar bundan dolayı kapılmı؛tır diyemeyiz ama mutlaka bu uyarıyı dikkate almalıyız. ضncelikle vesvesenin mahiyetini bilmemiz gerekiyor. İnsanın damarlarında dahi dola؛masına müsaade edilen ؛eytan, insana en akıl almaz yerlerden bile vesveseler vererek, onu yaptığı ibadetlerden alıkoymaya, kalbine ؛üpheler dü؛ürmeye ve Allah (cc)'ın huzurundan kaçırmaya çalı؛ır. Vesvese, daha çok kendini canı gِnülden dine vermi؛, dizginleri ؛eytanın elinden koparıp almı؛, Allah'a (cc) kar؛ı kulluğunu az çok yapan ve iman mevzusunda da terakki edip saffete ula؛an bazı Müslümanlarda olur. Kalbî istidadlarıyla iç âleminde ilerleme yolunda olan, manevi mertebeleri a؛arak insan-ı kâmil makamına doğru tırmanan mü'minler, yolun puslu noktalarında ؛eytanın vesvesesi ile yüz yüze gelirler. Vesvese, kâfirde olmaz.
Vesveseden kurtulmanın çareleri ؛unlardır:
-Vesvese, imanın kuvvetindendir: ضnce hemen ؛unu belirtelim ki vesvese çok korkulacak bir ؛ey değildir. اünkü iman var ki vesvese geliyor. Sahabe-i Kiram’dan Efendimiz (sav)’e gelip, “Ya Rasulullah, vesveseye mübtelâyım” diyen birine, Efendimiz (sav)'in cevabı, “Endi؛e edilecek bir ؛ey yok; o mahz-ı imandır, imanın kuvvetindendir” (Müslim) ؛eklinde olmu؛tur.
-Vesvese, kalbin malı değildir: Kalbin rahatsız ve tedirgin olması ؛undandır: Kalp, vesveseye razı değil, sahip de değildir. Vesvese ile arasında mânâ ve mahiyet bakımından bir münasebet olmadığı içindir ki kalp vesveseden rahatsız olmaktadır. Vesvese, iradî olmayıp, fiiliyata da dِkülmüyorsa insanı mesul etmez.
-Vesvese, insanın ilerlemesine mani olmayan ِrümcek ağı gibidir: Vesvese, kendine has tutarsızlığıyla bilindiği zaman zararlı olmaz. Kur'an, “Muhakkak, ؛eytanın hilesi zayıftır” diye ferman etmektedir (Nisa, 4/76).
-Vesvese, üzerinde durulmadığı ve dert haline getirilmediği takdirde hiçbir zarar vermez: Dü؛üncenize bula؛ıp da onu kirletmeyeceğini bildiğiniz zaman vesvese zararlı olmaz. Vesvese, hayal aynasında sِnüp gidecek derecede zayıf ve gelip geçici bir iz; leke ve pislik bula؛tırmayacak bir gِrüntü ve çok hafif yansımalardan ibarettir. Akla ve hayale gelen ؛eyler, hayır kaynaklı ise akıl ve dü؛ünceyi bir derece nurlandırır; fakat ؛er kaynaklı bir vesvese ise, o zaman da akla, dü؛ünceye ve kalbe tesir etmez. Kir bırakmaz ve zarar da vermez. ھeytanın dı؛ta ya da içte aslî ve zatî bir varlığı ve hüviyeti olsa bile, attığı okların, gِnderdiği gِrüntülerin aslî hüviyeti ve hiç bir zararı yoktur. ـzerinde durmadığınız, merakla üzerine varmadığınız, sahip çıkıp kabullenmediğiniz, küçük gِrerek ؛i؛mesine meydan vermediğiniz ve bir dert haline getirmediğiniz zaman, vesvesenin hiç bir zararı olmaz.
-Vesvese, zararlı tevehhüm edildiği zaman zarar verir: ـzerinde durulup kurcalandığı ve merakla karı؛tırıldığı zaman zararlıdır. O; büyük gِrüldükçe, mühimsendikçe büyür ve bir balon gibi ؛i؛erek bizi yutacak hale gelir. Bir arı kovanı içinde yüzlerce arı bulunur ama siz ِnemsemeden kovanın ِnünden geçer gidersiniz. Vesvese kar؛ısında da yapmamız gereken ؛ey, bundan farklı olmamalıdır. ھeytan, zayıf ve geçici bir gِrüntü karesini hayalimize atar; biz de cazip bulur ve onu i؛lettirirsek, o bir karelik manzara, hayal sinemamızda saatleri içine alan bir film ؛eridi haline gelir de farkına bile varamayız. Hususiyle yalnız kalınca, bilhassa gençlerde ve hele bu suretler, nefsanîliğe bakan, bedeni tesir altına alan suretler olursa... Evet, insan onu alır ve hayalinde maceralı bir film haline getirir. Hâlbuki ؛eytana ait olan, o ilk sahnedir. ضyleyse, o ilk oltaya sahip çıkmamak, takılmamak ve onu i؛lettirmemek gerekir ki ؛eytan da bizi i؛letmesin ve i؛lete i؛lete hayallerimizi gerçeğe dِnü؛türmesin. Dِnü؛türmesin ki biz de neticede o bir karelik gِrüntünün kurbanı olmayalım.
-Hassas ve asabî ruhlar, ؛eytanın vesvesesine ِnem verip vehme kapılmamalıdırlar: Vesvese, hassas ve asabî ruhlarda daha da zararlı bir hastalık ve meleke haline gelir. Bِyle birisi, vesvese geldiğinde zararlı olacağı endi؛esiyle tela؛a ve vehme kapılır; sonra da bunu kalben, fikren ve iman-ı nazarla büyütüp, kendine mal eder. Derken onu huy haline getirir ve onunla bütünle؛ir. Bu ise, ؛eytan kar؛ısında ye'se dü؛üp, tam zarara uğramanın ifadesidir. Bu hale maruz kalmı؛ biri, ümitsiz bir ؛ekilde “Artık ben mahvoldum” deyip, mağlûbiyeti kabul eder ve bِylece, kendisini ؛eytanın saldırılarına açık hale getirir.
-Vesvesenin manyetik alanından ibadet ile uzakla؛malı ve psikolojik tesirinden çıkılmalıdır: Bir hadiste de ifade edildiği gibi, bِyle bir ؛ey ortaya çıktığında, sِz gelimi gazaplandığınızda; ayakta iseniz oturun, oturuyorsanız uzanın veya kalkıp abdest alarak iki rekât namaz kılın ve iç dünyanızda deği؛iklik yapın. Ayrıca o sisi dağıtacak daha ba؛ka me؛rû bir ksm davranlarda bulunun.
-Abdest ve namazda “Eksik mi yaptm?” eklindeki vesveselere de ِnem verilmemelidir: Bِyle bir vesvese ilk defa vuku buluyorsa, o abdest veya namaz tekrar edilebilir. Ama mükerreren oluyorsa, sِzgelimi bir abdest uzvunu ykayp ykamadًndan devaml üpheye düen birisi, o zaman hiç vesveseye meydan vermeden, o uzvunu ykadًn kabul ederek namaza durmaldr. Ve yine namaz kaç rekat kldً mevzuunda vesveseye müptelâ olmusa, namaznn tamam olduًu kanaatiyle hareket etmelidir. Vesvesenin ilka ettiًi eyin üzerine gidilmelidir. Vesvesenin üzerinde durmak deًil, aksine, tam tersi istikamette yürümek lâzmdr.
-Bir diًer vesvese ise kiinin namaza durunca abdestinin bozulduًunu zannetmesidir. قeytan o kiinin gerisinden üfler, o kii de namaza her duruunda kendinden bir ey çkt zanneder ve namaz bozar. Tekrar tekrar abdest alp namaz klar. Efendimiz (sav) ِyle buyurmutur: “Sizden biriniz namazda iken dübüründe bir hareket hisseder (abdestim) bozuldu (mu?), bozulmad (m?) üpheye düerse namaz bozmasn ta ki sesi duyana veya koku olana kadar.” (Ahmet bin Hanbel, 2/414) Vesveseye kaplm insanlarda koku da ses de olmaz. O halde namaza devam et. Tabi bu durumda eytan da bo durmaz. Abdestsiz klyorsun, eklinde ikinci bir vesvese vermeye kalkar. Fakat madem ses ve koku yok o halde insann abdestsiz de olsa klyorum diye namaza devam etmesi gerekir. قeytan bakar ki bu adam abdestli de klyor, abdestsiz de. O anda cephedeki maًlubiyetini hissedip geri çekilmek zorunda kalr.