Akıl yanlış olabilir mi?
Akıl:
- Ehl-i sünnet kelamcılarının, “İlâhî hitabı anlamaya yarayan bir alettir.” diye tarif ettiği bir özelliktir.
- Kuran-ı Kerîm’e göre, düşünüp anlamaya, Allah'ın varlığını ve birliğini gösteren delilleri idrak etmeye ve ibret almaya vesile olan, insanı insan yapan, onun her türlü aksiyonlarına anlam kazandıran ve ilâhî emirler karşısında insanın yükümlülük ve sorumluluk altına girmesini sağlayan bir melekedir.
- Ahmed el-Antâkî, Ca‘fer el-Huldî, Ebû Amr ez-Zeccâcî, Muâviye b. Kurre gibi ilk zâhidlere göre ise Allah’ın nimetlerini tanımayı ve ona şükretmeyi sağlayan, kötü duyguların baskısına rağmen dinin iyi olduğuna hükmettiği tutum ve davranışlara yönelten ve sonuçta âhiret mutluluğunu kazandıran
bir özelliktir.
İnsan bu dünyaya imtihan için gönderilmiştir. Tâ ki iyi insan ile kötü insan, hayırlı insan ile şerli insanı, kafir insan ile Mümin insanı ayrıştırır ve ayıklar.
Nasıl ki ateş madeni eritince, içindeki kıymetli altın ve cevherler açığa çıkıyor, fakat bunun yanında kıymetsiz taş, toprak ve kömürler de zayi olup gidiyor.
Aynı şekilde din ateşi de insanları yaktığı zaman, Ebu Bekir (r.a) gibi kıymetli ve kaliteli insanlar ortaya çıkıyor, bunun yanında Ebu Cehil gibi kıymetsiz ve muzır hayvanlar ateşe gidiyor.
Bir imtihanda doğru seçenekler olduğu gibi yanlış seçenekler de bulunuyor. Bu imtihanda da böyledir. Ve bu imtihanın çalışma ya da rehber kitabı Kur’an-ı kerim, öğretmeni ise Peygamberimizdir. Bizi doğru cevapları seçmemiz için uyarıyorlar.
Yani iyi Allah’ın hoş gördüğü, kötü ise, Allah’ın hoş görmediği şeylerdir. İmtihanda doğruyu ya da yanlışı imtihana girenler belirlemez. Onlar seçmekle mükelleftir.
Allah’ın helal kıldığı ve yapmamızı emrettikleri, rızasına uygun olan hal ve hareketler iyi ve doğrudur. Yapılmasını yasakladıkları, haram kıldıkları ve yapılmasına rıza göstermedikleri ameller ise çirkin ve yanlıştır.
Vahiyden sonra, iyi ve kötüyü ayırt edecek rehber ve hakem şüphesiz akıldır. Kişiyi dünya ve ahirette mutlu edecek hükümler ayet ve hadislerle belirlendiğinden akla düşen şey sadece bunları anlamaktır.
Bizi bu dünya imtihanına gönderen rabbimiz doğru yanıtların ipuçlarını Rehberimiz Kuran da bildirmiştir.
Kur’an-ı Kerim’e göre iyi ve doğru olan;
- “İyilik ve takvada yardımlaşmak” (Maide, 2)
- “Sevdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcamak” (Ali-i Imran, 92)
- “herkese güzel sözler söylemek, namazı kılmak, zekâtı vermek.” (Bakara 83)
- “Allah yolunda olmak” (Bakara 120)
- “iman etmek” (Bakara 137)
- “zalimlerden korkmamak, Allahtan korkmak” (Bakara 150)
gibi pek çok ayetlerde iyi ve iyilik ön plâna çıkarılmakta, doğru yollar gösterilmekte ve bunun için insanın yarışırcasına gayret içerisinde hareket etmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
İyinin ve iyiliğin övüldüğü kadar kötü ve kötülük de yani yanlış olan yollar da yerilmektedir.
İmtihan sorularının cevap anahtarı, soruların hazırlandığı kitaba göre hazırlanır. Bizim de bu dünya imtihanında yaptıklarımız ya da yapmayı düşündüklerimizin doğru veya yanlış olduğunu kontrol edebileceğimiz ders kitabımız Kuran-ı Kerim ve onu bize izah eden öğretmenimiz Rasulullah (asam) Efendimizdir.
Yanlış yola sapmak istemiyorsak Efendimizin şu tavsiyesine kulak verelim;
"Size iki şey bırakıyorum; onlara temessük etseniz necat bulursunuz: biri Kitabullah / Kur’an, biri Âl-i Beytim." ( Tirmizî, Menâkıb 31; Müsned, 3/14, 17, 26)
“Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah’ın Kitab ı ve Resûlün Sünneti." (Muvatta, Kader 3, 2/899)