* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Allah Kötülüğe Neden İzin Veriyor  (Okunma sayısı 96 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 8383
Allah Kötülüğe Neden İzin Veriyor
« : Bugün, 08:18:29 ÖÖ »


Allah Kötülüğe Neden İzin Veriyor

Kötülük, varoluşumuza eşlik eden ve çoğu kere de anlamlandırmakta zorlandığımız bir kavramdır. Ruhumuzun derinliklerine nüfuz eden acılar, haksızlıklar, yıkımlar, adaletsizlikler, bütün zamanlarda karşımıza çıkıyor ve bizleri derinden yaralıyor, incitiyor. Dün Bosna Hersek’te, Hocalı’da bugün Gazze’de yaşananlar, bazen de gündelik hayatta yaşadığımız olaylar, kötülüğün tezahürleri olarak karşımıza çıkıyor, insan olan herkesi üzüyor, hatta bazen insan oluşumuzdan utandırıyor. Aslında kötülük, belki de daha çok varoluşumuzun karanlık yüzünü temsil ediyor.

Tanımlanabilen veya anlatılabilen bir şey olmaktan çok, hissedilen, yaşanan bir durum. Bunu tanımlamak ve sınırlarını belirlemek ise çoğu kere zor ve hatta imkânsız gibi görünüyor. Daha açık bir anlatımla, kullanılan hiçbir sözcük yaşanan acıyı tam olarak anlatamıyor.

İyinin ve kötünün var olduğu bir dünyada yaşayan insana düşen de bunu anlamlandırabilmek ve kendisine düşen sorumluluğu üstlenebilmektir.

Kötülükler neden var, kaynağı nedir? Her şeye gücü yeten ve merhamet sahibi olan Allah, kötülükleri neden engellemiyor? Kötülüğün var olduğu bir dünyada bize düşen sorumluluklar nelerdir? Yoksa kötülükler gerçek değil mi, bize mi öyle geliyor? İnsandan insana değişen bir durum mudur? Bu türden sorular eskiden olduğu gibi günümüzde de pek çok insanın zihnini meşgul etmeye devam ediyor.
Kötülük doğuştan mı?

Kötülük, insanlık tarihi kadar eskidir ve Kabil’in kardeşi Habil’i öldürmesine kadar geri gider. Bu nedenle de pek çok insanı ilgilendiren kadim bir sorudur. Yaşanan acılar, zulüm ve haksızlıklar, kötülüğün somut bir gerçeklik oluşunun da delilidir. Çünkü bunlar her zaman ve her yerde kötüdürler. Bazı durumlarda, kişilere ve bakış açılarına göre değişen durumlar olabilse de sonuçta herkesin kabul ettiği ve kötü adını verdiği durumlar söz konusudur ve kötülüğün nesnel bir tarafı her zaman vardır. Bazı olayların göreceli/izafi olarak ele alınabiliyor olması, istisnai bir durumdur ve genel kuralı ortadan kaldırmaz.

Kötülüğün kaynağı, felsefeden kelama pek çok disiplin tarafından tartışılagelmiştir. Dünyanın varoluşundan bu yana yaşanan cinayetler, savaşlar ve zulümler, kötülüğün insana ait yönünü açıkça ortaya koyuyor. Yukarıda değindiğimiz gibi kötülükler, bir bakıma insani varoluşun karanlık yüzünü ele veriyor. Ancak hemen belirtelim ki kötülük, insanın doğuştan getirdiği kalıtsal bir durum değildir. Her doğan çocuk, kötülükten uzak temiz bir yaratılış üzere dünyaya gelir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), “Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar.” (Buhari, Cenâiz, 92.) buyurmuştur. Yaradılıştan saflık ve temizliğe haiz; kötülükten beri oluş söz konusudur.

Yahudi, Hristiyan oluş, sonradan kazanılan bir niteliktir. İyilik ve kötülük de beşerin tercihine dayalı olarak sonradan elde edilen niteliklerdir.

İnsanın özgür iradesinin bir sonucudur. Kötülük, asli değil sonradan; kalıtsal değil insanın hatalı tercihinin bir sonucudur. Kötülük, doğuştan değil, sonradan edinilen bir özelliktir. İnsanlar iyi olarak doğarlar ve çevresel faktörler, çıkarlar, hırslar, yetiştirme tarzı ve deneyimler sonucunda kötülüğe meyletmeye başlarlar. Bu tespitlere göre kötülük, insanın özgür iradesinin sonucu ortaya çıkan ahlaki bir bozulmadır.
Allah, kötülüğümüzü mü istiyor?

Sonsuz rahmet ve merhamet sahibi olan Allah, asla hiçbirimizin kötülüğünü istemez. Aksine insanın her fırsatta iyiliğe yönelmesini doğru yoldan ayrılmamasını ve kötülükten de uzak durmasını ister. (Nahl, 16/90.) Şüphesiz ki Allah, iyilik eden ve işini güzel yapan insanları sever. (Bakara, 2/195.) Ölümden sonra iyilerin kazanacağı (Nur, 24/52; Tevbe, 9/20.), cennetle ödüllendirileceği belirtilirken ömürlerini kötülükle geçirenler ise cehennem azabıyla korkutulmuştur. (Bakara, 2/23-24.) Allah hiçbir kulunun kötülüğünü istemez, hiçbir insanın kötülüğüne de rızası yoktur. İyiliği emretmiş ve kötülüğü de yasaklamıştır.

Allah, her şeyi bilir, her şeye gücü yeter. Var olan her şeyi ilmine, iradesine ve hikmetine uygun olarak da yaratır. O’nun yarattıklarında hiçbir düzensizlik ve hikmetsizlik söz konusu değildir. İnsanı da insanın yaptıklarını da yaratan Allah’tır. (Saffat 37/96.) Allah’tan başka bir yaratıcı da yoktur. (Fatır, 35/3.) Aslında yaratılış itibarıyla hiçbir şey kötü değildir, hiçbir kötülük de yaradılıştan değildir. Allah’ın yarattığı her şey, iyi, güzel ve hikmetine uygundur. Yaratılıştaki anlamı keşfedememek ve hikmeti bulamamak, insandan kaynaklanan bir durumdur. İnsanın bunu bulamaması yaratılan eşyada bir hikmet olmadığı anlamına gelmez. (Bu konudaki bir tartışma için bkz. Ebû Mansur, Mâtûrîdî, Kitâbü’t-Tevhid, thk. Bekir Topaloğlu, Beyrut 2007, s.175.) Her şeyin yaratıcısı Allah olmakla birlikte, Allah’ın yarattığı hiçbir şey kötü değildir. Onların yaratıcısı olması yönüyle Allah kötü olmakla nitelenemez.

Allah’ın yarattığı varlık dünyasını özgür iradesiyle kullanan ve şekillendiren insandır. Varlık dünyası insanın tercihine göre nitelik kazanır, iyi ve kötü olmakla vasıflanır. Kötülük, insanın yanlış tercihi ve eylemi sonucunda ortaya çıkar. Allah, insan fiilerini yaratır. Aslında fiil yaratılış itibarıyla ahlaki değer yüklü değildir, nötrdür. İnsanın o fiile ilişkin tercihi ve eylemi, ona değer yükler. Onun iyi ya da kötü sıfatlarını kazanmasına yol açar. Mesala adım atmak, temel insani bir davranıştır. Her iş, başlangıcında atılacak ilk adımla başlar. İnsan adım atmaya karar verdiğinde, o fiili yaratan Allah’tır. Ancak o adımın hangi yöne atılacağını insanın özgür seçimi belirler. Fiilin iyi ve kötü niteliğini kazanmasını sağlayan şey, insanın özgür seçimi ve eylemidir. Eskilerin “halk-ı şer, şer değil; kesb-i şer, şerdir”, yani kötülüğü yaratmak şer değil, o kötülüğü işlemek kötülüktür, demeleri, tam da bu gerçeği anlatan bir ifadedir. Bıçakla birini yaralamak ve öldürmek, kötüdür. Dinimizce yasaklanmıştır. Ancak o kötülükle nitelenen bıçağı kullanan kişidir, katil de odur. Bıçağı imal eden kişinin bu işte bir sorumluluğu yoktur.

Görüldüğü üzere Allah her şeyin yaratıcısıdır ve yarattıklarında bir düzensizlik ve kötülük de yoktur. Başka bir ifadeyle kötülük yaratılıştan/kalıtsal da değildir. İnsanın özgür seçiminden oluşabilecek kötülüklere karşı da Yüce Allah, irade eğitimi anlamına gelebilecek ilke ve prensipler ortaya koymuştur. Onları iyiliğe yönlendirmiş, kötülüğü yasaklamış ve dünya yaşamlarında onlara rehberlik etmek üzere peygamberler ve kitaplar göndermiştir. Bütün bunlar, insan iradesini yönlendiren ve kötülükten sakındıran önemli ilkelerdir.
Bitmeyen anlam arayışımız

İnsanın anlam arayışı doğuştan başlar. Yaşamının her evresinde hayatın anlamını sorgulayan ve anlam arayışı içinde olan tek varlık insandır. Sonu gelmeyen bu arayış, insanı diğer canlılardan ayıran ve onu varoluşsal derinliğe taşıyan önemli bir özelliktir. Yaşadığımız kayıplar, acılar bizi hayatın anlamı üzerinde düşünmeye sevk eder, yeni anlamlar keşfetmeye kapı aralar. İnsan yeryüzü yaşamında akıl ve irade sahibi bir varlıktır.

İradesiyle tercihler yaparken aklıyla da bu tercihlerinin sonuçlarını değerlendirebilir ve anlamlandırabilir. Yanlış tercihlerin kötülüklere yol açtığını gören insan, iyinin değerini daha iyi anlar ve bir iyilik medeniyeti oluşturabilmenin gayreti içinde olur. Bu ise kötülükler karşısında, iyiliğin, hakkın, adaletin ve erdemin değerini daha fazla kavramamızı sağlar. Tıpkı karanlık bir odada ışığın değerini daha iyi anladığımız gibi kötülük de anlam arayışımızın zeminini oluşturur.

Kötü seçeneklerin varlığı, iyiyi seçmenin kıymetini artırır ve onu daha belirgin hâle getirir. Üzüntü ve acı karşısında mutluluk, zulüm ve haksızlık karşısında adalet daha anlamlı hâle gelir. Yaşanan acılar ve kötülükler, insanın içindeki iyilik potansiyelini harekete geçirir. Onu iyiyi aramanın sevdalısı hâline getirir. Onda empati, merhamet ve yardımlaşma gibi değerleri güçlendirir. Kötülükler bizim özgür seçimimize dayanması nedeniyle hem bir imtihan vesilesi hem de bir fırsattır. Önemli olan kötülükler karşısında pes etmemek, pasif kalmamak aksine iyiliği çoğaltarak kendimize ve insanlığa daha anlamlı ve yaşanabilir bir dünya kurabilmektir.

Ayrıca kötülükle yüzleşme, dayanıklılığımızı, empati yeteneğimizi ve insan olmanın ne anlama geldiğini keşfetmemizi sağlar. Başkalarının acılarını anlamak, onlarla dayanışma içinde olmak, insanlığımızı pekiştirir ve bizi birbirimize bağlayan görünmez bağları güçlendirir. Kötülüğe karşı verilen mücadele, anlam arayışımızın bir parçası hâline gelir. Umut, iyilik ve adalet için çabalamak, yaşamımıza bir amaç kazandırır ve bizi daha büyük bir bütünün parçası yapar. Çünkü zıtlıklar, algımızın sınırlarını belirler ve anlam arayışımızı zenginleştirir. Tıpkı bir tablodaki koyu renklerin, açık renklerin canlılığını ortaya çıkarması gibi kötülük de iyiliğin özünü vurgular. Bu karşıtlıklar olmasaydı, dünya tekdüze, yavan ve anlamsız bir griliğe bürünürdü. Belki de kâinatın tüm gizemi, bu zıtlıkların uyumunda,

birbirini tamamlayışında, birbirine anlam verişinde gizlidir.

Her kötülüğün yerine bir iyilik koymak

Kötülük, aslında bir açıdan iyiliğin yokluğudur. Tıpkı karanlığın, ışığın yokluğu anlamına gelmesi gibi. Bu nedenle de kötülük dediğimiz şey, iyiliğin yeşeremediği çorak topraklardan beslenir. Hayat içinde her zaman iyilik yapmak, iyiliği çoğaltmak kötülüğün yeşerebileceği çorak alanları azaltır. Kur’an-ı Kerim’in, “İyilik ve takva üzere yardımlaşın.” (Maide, 5/2.) emrinin bir anlamı da budur. Bunun için de Allah insana akıl ve irade vererek kendi seçimini kendi yapabilme imkânı vermiştir. Bu özgür irade, insanın fiil ve davranışlarını özgürce seçebilme ve iyiliği çoğaltabilme kabiliyetini ifade eder. İnsan, bu özgür iradesi sayesinde beşerî kapasitesini ortaya koyabilir, özgür seçimler yapabilir ve insani gelişimini tamamlayabilir. Seçimin tam olması, bireyin gerçek anlamda özgür olabilmesi için de önünde seçeneklerin var olması gerekiyor. Bütün şıkların doğru olduğu bir test sınavında, seçim yapabilmenin bir anlamı yoktur. Sınavda başarılı olanla olmayan arasında bir fark kalmaz. Böyle bir sınavla, çalışan öğrencinin gerçek potansiyelini ortaya koyabilmesi mümkün değildir.

Kötülüklerin varlığı, her bireyin sorumluluk üstlenmesini de gerekli kılıyor. İyilik yapmak, insan oluşumuzun bir gereği olduğu kadar, öte dünyada kurtuluşa ermenin ve ebedî mutluluğu kazanabilmenin de bir anahtarıdır. İyilik yapmak, toplam kötülüğü azaltır, bize içsel dinginlik (itminan) sağlar ve aynı zamanda kendimize/topluma karşı yerine getirmemiz gereken bir yükümlülüktür. Yapılan her iyilik, karanlığa yakılmış bir lambadır, bir umut ışığıdır. Her gün bir iyilik yaparak bir kötülüğü ortadan kaldırabilir, gelecek nesillere daha anlamlı bir dünya bırakabiliriz. İyiliğin gücüne inanmak, kötülüğün karanlığını aydınlatmanın tek yoludur. Velhasıl, kötülükle mücadele, insan için yalnızca bir seçenek değil aynı zamanda bir zorunluluktur.

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Mehmet Kağır - Yolun Yakındır - Ezgiler - 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 10:13:46 ÖS]


Sinan Çetin - Yanar Oldum 320 kbps - NNETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 10:04:43 ÖS]


Musa Sarıhan - Senin İçin Yar 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:55:58 ÖS]


Mustafa Kiriş - Dönemem Bu Sevdadan - Ezgiler - 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:45:43 ÖS]


Mehmet Kamış - Gönül İlleri 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:38:13 ÖS]


Efendimiz’den Hayat Dersleri Gönderen: KOYLU
[Bugün, 08:18:45 ÖS]


Çocukların Namaz Eğitimi Gönderen: KOYLU
[Bugün, 08:15:43 ÖS]


Bir Avuç Ateş Gönderen: KOYLU
[Bugün, 08:08:19 ÖS]


Çocuklarda Akademik Başarısızlık Sebepleri ve Çözümleri Nelerdir Gönderen: KOYLU
[Bugün, 07:56:40 ÖS]


İmana Zulüm Nasıl Karışır Gönderen: KOYLU
[Bugün, 07:51:59 ÖS]


İnsanlar İçin Yaşamak Zordur Gönderen: KOYLU
[Bugün, 07:46:44 ÖS]


Pusulamız ve Şifamız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:35:15 ÖÖ]


Neml Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:26:45 ÖÖ]


Allah Kötülüğe Neden İzin Veriyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:18:29 ÖÖ]


Yalnızlaşan Kalabalıkların Sosyalleşme Arayışı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:56 ÖÖ]


Dijital Çağın Tuzağı - Sanal Kumar Bağımlılığı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:34 ÖÖ]


Anne Babanın Önünden Yürümen Edepsizliktir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:47:23 ÖÖ]


Saim Çakan - Sendedir Şifa 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:11:55 ÖS]


Çeşitli Sanatçılar - Karma - 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:04:15 ÖS]


Özhan Eren - Turnalara Tutun Da Gel 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:51:23 ÖS]