* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Geçmiş Kavimlerin Helaki ve Helak Sebepleri  (Okunma sayısı 101 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 2153
Geçmiş Kavimlerin Helaki ve Helak Sebepleri
« : Aralık 08, 2024, 07:54:51 ÖS »


Geçmiş Kavimlerin Helaki ve Helak Sebepleri

Hazreti Aişe Radiyallahu Anha’dan: "Ben Allah Rasulünün (sallallahu aleyhi ve sellem) dişlerini göreceğim kadar güldüğünü görmedim. O sadece tebessüm ederdi. Allah Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem) bir bulut veya rüzgâr gördüğünde yüzünden bilinirdi. "Ey Allah'ın Rasulü, şüphesiz   insanlar bir bulut gördüklerinde, onda yağmur vardır umuduyla sevinirler. Ben seni görüyorum ki,  onu gördüğünde yüzünde bir hoş¬nutsuzluk beliriyor” dedim. Bunun üze¬rine Allah Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem)  şöyle buyurdu: "Ey Aişe! Onun içerisinde azabın olmayacağından emin olunmaz. Rüzgâr ile azap edilen kavmin (Ad kavmi) azabı ki, onlar azabı gör¬düklerinde “işte bize yağmur yağdıran bulut de¬diler. “(Buharî; Fethu’l Bari 10/199)

Yüce Allah insanı varlıkların en şereflisi olarak yaratmış, ona akıl, irade vermiş ve bazı sorumluluklar da yüklemiştir. Peygamberler ve kitaplar göndermek suretiyle de ona yol göstermiştir. İslam’ın ana kaynağı Kur’an-ı Kerim’in muhatabı, bütün insanlar, gayesi de, onların dünya ve ahiret mutluluklarıdır. Bu gayeye ulaşabilmek için, Kur’an’ı ve kıssalarını iyi okuyup anlamamız, ibret ve ders çıkarmamız, emir ve yasaklarına uymamız gerekmektedir.

Nitekim Rasulü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) çok fırtınalı, çok yağışlı gün ve gecelerde endişelenir, “Ya Rabbi! Geçmiş kavimlerin başına gelen felaketlerden ümmetimi koru” diye dua ederdi. Ancak kâfirler, münafıklar, mücrimler, akılsız ve ahmak olduklarından helak olayını önceden anlayamadılar. Felaket anında da son pişmanlıkları kendilerine hiç bir fayda sağlamadı. Hazreti Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) yolculuk ve seferlerinde helak edilen eski beldelerin yakınından hızlıca geçilmesini, o bölgenin suyunun kullanılmamasını, bu su ile yapılan hamurun hayvanlara yedirilmesini emrederlerdi.

Kur’an-ı Kerim’de helak olduğu bildirilen kavimlerle ilgili olarak, “karye”, ve “ümmet” kelimeleri kullanılmaktadır. Bu kelimeler; memleket halkı, nesil, az veya çok, büyük veya küçük toplum anlamını ifade eder.

Nitekim Kur’an'ın gönderiliş amacı olarak, Asr suresinde olduğu gibi insanları, inanmaya, kulluk ve tebliğe, hakkı-sabrı tavsiyeye ve düşünmeye yöneltmek olduğu bildirilir. Ayrıca İbrahim Suresi ve benzeri surelerde bu hedef şöyle vurgulanır:

"Bu Kur’an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir” (İbrahim, 14/52).

Kur’an'daki geçmiş kavimlerin haberleri, kıssaları, üzerinde düşünülmesi gereken konulardan biridir. Bu kavimlerin çoğunluğu, kendilerine gönderilen peygamberleri yalanlamışlar ve onlara düşmanlık yapmışlardır. Bu taşkınlıklarından dolayı sonraki insanlara ibret olması için de helak edilmişlerdir. Kur’an'da anlatılan helak olaylarının pek çoğu, hayal ürünü masalla değil, çağımızda yapılan arkeolojik bulgular sayesinde "yeri -yurdu belirli, görülecek ve tanınacak" hale gelmiştir.

Her canlı gibi, millet ve toplumların da dünyada belli bir yaşama süreleri vardır. Hayat tarzlarına göre, Cenab-ı Hakk’ın belirlediği ecel çerçevesinde doğar, yaşar ve ölürler. Tarih sahnesinde ebedi olarak yaşayan hiçbir insan ve kavim yoktur. Tıpkı insanlarda olduğu gibi kavimler de eceli geldiği zaman tarih sahnesinden silinir giderler. Ecel ne bir an ileri geçebilir ne de geri bırakılabilir. Ne uzatılabilir, ne de kısaltılabilir. Bu ecel insanların seçtikleri hayat tarzları ile doğru orantılıdır. Bu eceli ancak Allah bilir. Helak edilen kavimler  ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:

“Helâk ettiğimiz her memleketin mutlaka bilinen bir yazısı (belli vakti) vardır. Hiçbir toplum ecelini geçemez ve ondan geri de kalamaz.” (Hicr,15/4-5).

“Allah, eceli geldiğinde hiçbir kimseyi asla ertelemez. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır” (Münafıkun, 63/11).

Allah insanlara zulmetmez, insanların başlarına gelen felaket ve afetler kendi hataları sebebiyledir.

“Şüphesiz Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler”(Yunus10/44)

“Andolsun, sizden önceki nice nesilleri peygamberleri, kendilerine apaçık deliller getirdikleri halde (yalanlayıp) zulmettikleri vakit helâk ettik. Onlar zaten inanacak değillerdi. İşte biz suçlu toplumu böyle cezalandırırız. (Yunus,10/13)

“Eğer, o memleketlerin halkları iman etseler ve Allah’a karşı gelmekten sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereketler (in kapılarını) açardık. Fakat onlar yalanladılar. Biz de kendilerini işledikleri günahlarından dolayı yakalayıverdik. (Araf,7/96)

Kavimlerin helak edilme, hüsrana ve yokluğa sürüklenme sebepleri, küfür, şirk, inkâr, nifak, fesat, anarşi, terör ve başta peygamberlere olmak üzere, yapmış oldukları zulüm ve hatalar yüzündendir. Bir kavim kendisinde bulunan güzel hasletleri değiştirmedikçe Allah onları değiştirmez. Ayette şöyle buyrulmaktadır: “Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe, Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için, Allah’tan başka hiçbir yardımcı da yoktur.” (Ra’d 13/11)

Ayet-i Kerime’ye göre insanlar, iyi hallerini devam ettirdikleri müddetçe, nimet ve huzur içerisinde bulunmaya devam ederler. Bir toplumda ahlaksızlık, haksızlık, zulüm ve kötülükler çoğalır, bu kötülükleri önlenmeye veya kaldırılmaya çalışan da olmazsa cezalandırılır, helâk edilirler. Allah bu toplumun yerine başka bir nesil var eder. Bu husus Kur’an’da şöyle  bildirmektedir:

“Biz zulmetmekte olan nice memleket halkını kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka toplumlar meydana getirdik.”(Enbiya,21/11).

Kur’an-ı Kerim’in bizlere bildirdiğine göre, Allah her kavme doğru yolu göstermeleri için peygamber göndermiş, peygamberler onları iman ve itaate çağırmışlar, taşkınlık, zulüm ve isyanı terk etmelerini istemişlerdir. Ancak o kavimlerin pek çoğu bu peygamberlerin davetine uymadığı gibi onları yalanlamışlar, eziyet etmişler, hatta bazılarını öldürmüşlerdir. Oysa Peygamberler onları imana, itaate ve doğruluğa davet etmişlerdi. Allah celle, defalarca o kavimleri uyarmış, ancak hallerini düzeltmeyince de helak etmiştir. Konu ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de bu husus şöyle  ifade edilmektedir:

“Onlardan (Mekke halkından) önce nice nesilleri helak ettiğimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermediğimiz imkân ve iktidarı onlara vermiştik. Onlara bol-bol yağmur yağdırmıştık. Topraklarından nehirler akıttık. Sonra da günahları sebebiyle onları helak ettik. Ve arkalarından başka bir nesil var ettik” (Enam,6/6)

“Derken onlar kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, (önce) üzerlerine her şeyin (bereket)  kapılarını açtık. Sonra kendilerine verilenle sevinip şımardıkları sırada onları ansızın yakaladık da bir anda tüm ümitlerini kaybedip yıkıldılar” (Enam 6/44 )

Kur’an-ı Kerimde anlatılan bu kıssalar, insanların okuyup geçmeleri için değil, ibret almaları içindir. Bu kıssalar çok önemli ibret, hikmet ve öğütlerle doludur. Bu itibarla ayetleri dikkatle okumalı ve bunlardan ders almalıyız. Bir sonraki yazımızda helâk edilen kavimlerden bazılarının helak ediliş sebeplerini ve nasıl bir azapla cezalandırıldıklarını, ders çıkarma ve hayatımızı buna göre yönlendirme açısından incelemeye çalışacağız. Cenabı Hak bizleri Kur’an-ı anlayarak okuyan, hayatına hâkim kılanlardan eylesin.

Âmin.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]