* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Haksızlığa Uğramak  (Okunma sayısı 400 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2314
Haksızlığa Uğramak
« : Haziran 08, 2018, 08:18:16 ÖÖ »
Haksızlığa Uğramak

Şeytan, Allah'a isyan ettiği o günden beri, insanların Allah'a iman etmelerini engellemek için var gücüyle çalışmaktadır. Tek amacı insanlara Yüce Allah'ın varlığını ve birliğini unutturmaktır. Bu sinsi düşman, amacını başarabilmek için türlü planlar kurmaktadır.

Bunlardan biri olan 'haksızlığa uğrama psikolojisi', iman etmeyen veya imanı zayıf olan birçok kişinin çoğunlukla yaşadığı bir tavır bozukluğudur. İnsanın nefsinde hep kendini savunma, haklı çıkma çabası vardır. Ancak imanı güçlü kişiler, bu sesin insanın yegâne düşmanı olan şeytanın bir kışkırtması olduğunu bilirler ve böyle bir durumla karşılaştıklarında hemen Allah'a sığınırlar.

"Haksızlığa uğrama iddiası" ile ilk ortaya çıkan da yine şeytan olmuştur. Kur'an-ı Kerim'de, şeytanın haksızlığa uğrama mantığıyla ortaya çıktığı ve bu iddia ile Allah'ın emrine itaatsizlik ettiği görülmektedir. Şeytan, Yüce Allah'ın, Hz. Âdem'e secde etme emrine karşı gelmiş ve "... Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın beşere secde etmek için var değilim." (Hicr Suresi, 33) diyerek kendisinin Hz. Âdem'den daha üstün olduğunu öne sürmüştür. Kendi mantığıyla çarpık bir çıkarım yapmış ve haksızlığa uğradığını düşünerek baş kaldırmıştır. (Allah'ı tenzih ederiz) Kendi çarpık mantığına göre; kendi yaratılış malzemesi olan ateş, insanın yaratılış malzemesi olan çamurdan çok daha hayırlıdır. Böyle üstün bir yaratılışa sahip iken insana secde etmesi, onun ölçülerine ters düşmektedir.

Şeytan, bu sapkın ve isyankâr ahlâkı nedeniyle kibirlenmiş ve Allah'ın emrine itaat etmemiştir.

Kur'an'ın; "Ve meleklere: 'Âdem'e secde edin.' dedik.

İblis hariç (hepsi) secde ettiler. O ise, diretti ve kibirlendi, (böylece) kâfirlerden oldu." (Bakara Suresi, 34) ayetinde bildirildiği gibi, kibirden kaynaklanan bu sapkın mantığı onu iman etmemeye sürüklemiştir.

Bu durum bize, haksızlığa uğrama psikolojisinin son derece tehlikeli ve şeytânî bir düşünce şekli olduğunu açıkça göstermektedir. İslam ahlâkıyla hiçbir şekilde bağdaşmayan haksızlığa uğrama iddiası, Allah muhafaza bizleri maddî ve mânevî büyük sıkıntılara sokabilir.

Bu tavır bozukluğunun insanlarda ortaya çıkış şekli çok çeşitlidir. Şeytan kimi insanlarda haksızlığa uğrama düşüncesini öyle derin bir inanç haline getirir ki bunun sonucu Allah'a iman etmemeye kadar gider.

Allah'a inanan, Allah'ın sonsuz adaletini, her şeyi hayır ve hikmetle yarattığını bilen, ancak zayıf bir imana sahip olan insanlara ise şeytan çok daha sinsi yöntemlerle yaklaşır. Onlara, kendilerini kandırıp, bu düşüncelerinin de aslında tümüyle 'iyi niyetlerinden, daha iyi olma isteklerinden' kaynaklandığına inandırabilecekleri metotlar öğretir. Çünkü şeytan da kendisini de bu şekilde inandırmıştır. Kur'an'da şeytanın, dünya hayatında kendisine verilen süre boyunca tüm insanlığı Allah'a iman etmemeye çağırdıktan sonra, hesap gününde Allah'tan korktuğunu söylediği bildirilmektedir:

“Şeytanın durumu gibi; çünkü insana "İnkâr et" dedi, inkâr edince de: "Gerçek şu ki, ben senden uzağım. Doğrusu ben, âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım" dedi. (Haşr Suresi, 16)

Kur'an'da verilen bu bilgi, din aleyhinde yürüttüğü onca çabaya, kınanıp lanetlenerek Cennet'ten kovulmasına rağmen, şeytanın da kendisini Allah'tan korkan biri olarak değerlendirdiğini ortaya koymaktadır. Şeytanın insanlara oynadığı oyun da işte yine bu düşünceyi temel almaktadır. Bu kimseler de Allah'tan çok korkup sakınan, halis niyetli samimi Müslümanlar olduklarını iddia ederler; ama bir yandan da haksızlığa uğradıkları iddiasıyla içten içe Allah'ın adaletinden şüpheye düşerler (Allah'ı tenzih ederiz). Kimi zaman bu fikir içlerinde giderek büyüyerek onları iman etmemeye sürükler. Fakat buna rağmen, bir yandan da doğru yolda olduklarını iddia ederler. Ancak Yüce Allah Kur'an'da, bu kişilerin gerçek bakış açılarını ve ahlâk yapılarını şöyle tanımlamaktadır: "... Böylelikle onlar, hiç şüphesiz haksızlık ve iftira ile geldiler." (Furkan Suresi, 4)

İmanı bildikleri halde şeytanın 'haksızlığa uğrama' telkinlerinden etkilenen insanlar, bu konuyu sadece birkaç dakika için açık bir şuurla değerlendirseler, şeytanın oyunundaki çelişkiyi çok açık bir şekilde görebileceklerdir. Çünkü bir insanın aynı anda hem Allah'tan çok korkması hem de haksızlığa uğradığını düşünebilmesi mümkün değildir. Allah korkusu; Allah'a karşı çok derin bir sevgi, içli bir bağlılık ve sadakat demektir. Böyle bir insan Allah'ı tüm üstün sıfatlarıyla bilip tanır ve bundan dolayı nasıl bir olayla karşılaşırsa karşılaşsın, Allah'ın en güzelini, en hayırlısını yarattığını ve kendisine en adaletli, en merhametli şekilde karşılık vereceğini bilir. Allah'ın imanında sadakat ve samimiyet gösteren bir kulunun en yakın, en güvenilir dostu olduğundan; onu daima yardımı, sevgisi ve ihsanı ile destekleyeceğinden emindir. Tüm bunları kavrayan bir insanın haksızlığa uğrayabileceğini düşünmesi mümkün değildir. Allah, insanlara Kur'an-ı Kerim'de bu gerçeği bildirmiştir.

Samimi iman eden bir insan için Kuran'daki bu açıklamalar, şeytanın bu yöndeki kışkırtmalarını engellemek için yeterlidir. Allah Kur'an-ı Kerim'de üstün adaletini ve insanların en küçük bir haksızlığa uğratılmayacaklarını şöyle bildirir: "Gerçek şu ki Allah zerre ağırlığı kadar haksızlık yapmaz..." (Nisa Suresi, 40)

Kur'an-ı Kerim'in bir başka ayetinde ise Allah (cc), böyle bir fikre kapılan insanların kalplerinde hastalık ve kuşku olduğunu bildirmektedir:

“Bunların kalplerinde hastalık mı var? Yoksa kuşkuya mı kapıldılar? Yoksa Allah'ın ve elçisinin kendilerine karşı haksızlık yapacağından mı korkuyorlar? Hayır, onlar zalim kimselerdir.” (Nur Suresi, 50)

Tüm bu ayetlerin ortaya koyduğu gibi, Allah'ın insanlar üzerindeki sonsuz rahmetini ve lütfunu bilerek böyle çirkin bir tavır içerisine girebilenler ancak "zalim" kimselerdir. Bu, Allah'a karşı apaçık bir iftirada bulunmaktır ki Kur'an ahlâkını bilerek böyle bir tavır gösteren bir kimsenin ahirette bu konudaki sorumluluğu da aynı derecede büyük olur. Nitekim şeytanın bu yöndeki çirkin cesaretinin karşılığı da bu nedenle çok büyük olmuştur. Allah Kur'an'da haksızlığa uğradığını düşünerek isyan eden şeytanın aldığı karşılığı şöyle bildirmiştir:

“(Allah) Dedi: "Kınanıp alçaltılmış ve kovulmuş olarak oradan çık. Andolsun, onlardan kim seni izlerse, Cehennem'i sizlerle dolduracağım." (Araf Suresi, 18)

Güzel ahlâkta kararlılık göstermek, insanları bu psikolojiden uzak tutar. Tüm bu gerçekleri düşünebilen bir insan, şeytanın insanlara büyük bir tuzak kurduğunu idrak ederek, bir an önce onun şerrinden sakınıp Allah'ın razı olacağı bir ahlâka ulaşmak için çaba sarf etmelidir. Bunun yolu ise çok açıktır: "Kötülükten sakınıp iyilikle yaşamak (iyiliği ilke edinmek)" Allah, Kur'an-ı Kerim'de iyiliklerin kötülükleri gidereceğini şu şekilde bildirmiştir:

“Şüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlara bir öğüttür.” (Hud Suresi, 114)

Allah'ın: "Şüphesiz: "Bizim Rabb'imiz Allah'tır" deyip sonra doğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); artık onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır." (Ahkaf Suresi, 13) ayetiyle bildirdiği gibi, güzel ahlâklarında istikrar gösterdikleri takdirde, Allah bu kimselerin hayatlarından korkuyu, hüznü çekip alacak; kötülüklerini örtüp bağışlayacak ve onlara yaptıklarının en güzeliyle karşılık verecektir.
 

 


* BENZER KONULAR

Gizli Halleri Açık Hallerinden Daha Hayırlı Adamlara İhtiyacımız Var Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:31 ÖÖ]


Mücahitler Kazandığınızı Kaybetmeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:32 ÖÖ]


İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:24:29 ÖÖ]


Zamanın Kıymetini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:13 ÖÖ]


Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:25:53 ÖS]