Herkes Mes'uldür
İnsanlar cemiyet halinde yaşamak zorunda oldukları gibi bu toplum içerisinde de bir takım vazifeler yüklenmek ve bu vazifeleri adil ölçüler içerisinde yerine getirmekle muhatabtirlar.
Cemiyetlerin tessekül ettirilebilmesi ve ayakta kalabilmesi ise, fertlerinin görevlerini, disiplinize edilmiş birtakım şart ve kurallar içerisinde de yerine getirebilmeleriyle yakından alakalıdır. Görev vazife yükümlülük mesuliyet kavramlarının olduğu yerde amirlik memurluk mefhumları da tabiyatı ile olacaktır. Öemanda ki hayvanların nasıl bir kralı varsa havada ki göçmen kuşların naişl bir rehberi mevcut ise insanlar içerisinde de rehberler amirler idareciler yolgosrericiler olmak zorundadır. Ve olagelmiştir. İlk insane adem aleyhisselam kavmının efendisidir peygamberidir yol göstericisidir.
Amiridir. Allah ın son peygamberi efdadul beşer aleyhisselatu vesselam efendimizde peygamberliği gereği bir rehber bir önder olduğu gibi aynı zamanda da bir amir devletin bir reisi durumunda idi. Devlet reisliği veya başkanlığı amirlik olduğu gibi 3 yada 5 kişinin idaresinden sorumlu kimse de kendilerine tabi olanlara nisbetle amir durumundadır.
Hiç bir insan amir veya memur dışında kalamaz. Allah Rasulu efendimiz; her biriniz çobansınız. Ve elinizin altındakilerden sorumlusunuz. Devlet reisi imam çobandır. Halkından sorumludur. Erkeklerde ailelerinin çobanıdı ve sürüsünden mesuldur.. Kadın kocasının evinin çobanı çocuklarının eğitim ve namusundan mesuldur. Hizmetçi işçi efendisinden patronunun malını gözetmekle yükümlüdür,o da ondan sorumludur. Hülasa hepiniz çobansınız ve elinizin altındakileri korumakla ,vazifelerinizi yerine getirmekle mükellefsiniz’ buyurmaktadır. Tek başına yaşayan bir çoban bile kendi vücudunu korumakla mükelleftir. Bir kavmın bir topluluğun başına geçmiş yönetici olmuş bir kimse o toplumun her haliyle tüm problemleriyle ilgilenmek ,çaresini aramak ihtiyaçlarını gidermeye çalışmak
Ve onlara iyi muamele etmekle sorumludur. Cenabi hak baş tarafta okuduğumuz ayeti kerimede mealen şöyle buyurmaktadır :“müminlerden sana tabi olanlara kanadını aç şefkatle muamele et.“
Diğer bir ayeti kerimede ise; „“muhakkak allah adaleti ihsanı akrabayı gözetmeyi emreder. Edepsizlikten fenalıktan ve azgınlıktan men eder. Ders almamız için bu konuda size öğüt verir buyurarak adaleti ve iyi muamele yapmayı zulmetmemeyi emretmektedir.
Rasulullah (sav) efendimiz herhangi bir amir müslümanların işini üzerine alırda onların iyiliğine çalışmazsa müslümanlarla birlikte cennete giremez. Buyurmaktadır.işte bu korku ve inançla haşır üzerinde yatmıştır. Rasulullah ve onun raşit halifeleri ve bu duygu ve düşünce ile gece yarıları uyumayıp halkın halini araştırıp allah korkusundan gözyaşı dökmüşlerdir.
Ve bu mesuliyet duygusuyla Hz. Ömer ! kenarı diclede bir kürt aşırsa bir koyunu, gelirde adlı ilahi sorar Ömer’den onu diyerek“ tarihe adalet güneşi olarak geçmiştir. Ve hep kaçmışlardır başkanlıktan,reislikten olamk için değil olmamak için yarışmışlardır birbirleriyle.
Erkek de evinin reisidir ve aile fertlerinin her halinden sorumludur. Allah’u Teala “ey iman edenler kendinizi ve aile efranıdınızı yakıtı inasanlar ve taşlar olan cehennem ateşi olan cehennemden koruyunuz’ buyurulmaktadır. Hanımlar ve çocuklarımızın maddi ve manevi ihtiyaçlarından sorumluyuz ve onalrin hatası ve sevabıyla bizde muhatabız.
Kardeşin,kardeşten,kişinin anne ve babasından,hanımından çocuklarından kaçacagio kıyamet gününün dehşetinden korunabilmemiz onlara karşı vazifelerimizi yerine getirmemizle mümkün olabilir. Aksi takdirde şahıs olarak yapmış olduğumuz ,hasenat ve ibadetlerimizin faydasını göremiyebiliriz. Çocuklarımıza dünya serveti yığmak biriktermek yerine,onları,ahırette bizim için sevap kaynağı olacak şekilde müslim-muvahhid-mücahid dürüst bir insan cemiyetifaydalı bir insan olarak yetiştirmeliyiz. Ayağına diken batmasına bile tahammül edemediğimiz yavrularımızın o korkunç azaba uğramalarına nasıl seyirci kalabiliriz. Bu konuda neden hassas değiliz.
Kadınlardan evinden sorumludur. Namusunu korumakla,çocuklarını eğitmekle, koasına hizmet etmekle yükümlüdür. Çocuğun okulunun eğitimini takip etmekle sorumludur.
İşçi, işverenini aldatmayacağı onun malına işine hile yapmayacağı gibi işverende işçisinin emeğinin karşılığını vermek , onun zulmetmemekle onu sömürmemekle yükümlüdür. Emeğinin karşılığını işçinin alın teri kurumadan vermelidir.
Hoca,talebesinden,talebeside hocasından sorumludur. Kısacası toplum içerisinde yaşayan sosyal ve şahsi vazifelerle yükümlüdür. Ve bunları Allah ve Rasulunun istediği şekilde yerine getirmek zorundadır.
Sahip olduğu mevki makam ve selahiyetleri kötüye kullanmak müslümanların menfaatlerini değilde şahsi menfaatlerini tercih etmek veya müslümanların düşmanlarının karanlık emellerine alet olmak o kimsenin çetin bir azaba uğramasına sebeb olacaktır. Ve onun hesapların görüldüğü günün dehşetinden ne efendileri ne de şakşakçıları kurtarabilecektir.
Bir kaç kirli dosyanın açığa çıkmasıyla dünyada insanların yüzüne bakamayanlar yada işi pişkinliğe vurunlar bütün dosyaların ortaya serildiği mahşer günü hangi tarafa kaçacaklar nereye saklanacaklar.
Ya Rab! Yüzümüzü kızartacak fiilleri işlemekten sana sığınırız. Sen bizi yüzsüzlerin şerrinden koru.. en önemli vazifemiz ailemize karşı olan vazifemizdir. En küçük toplum birimi ailedir. Fertler aileyi ailelerde cemiyetleri meydana getirir. Sağlıklı ve düzenli ailelerden oluşan toplumlardan sıhhatli ve güçlüdür. Dejenere olmuş ailelerden müteşekkil sıhhatli bir toplum düşünülümez. Bu nedenle fert,fert her insana sorumluluk yükleyen islamiyet bu sorumluluklarının en önemlisini ve en çoğunu da aile fertleri arasında birbirlerine karşı vazife ve haklar olarak beyan etmiştir. Kadının kocasına,kocasının hanımına karşı hak ve vazifeleri vardır. Çocuklar ın anne ve babasına karşı,ebeveyninde çocuklarına karşı hak ve yükümlülükleri vardır. Bunlar yerine getirilmediği zaman ailede çöküş başlamış toplum içten içe yanmaya yüz tutmuş demektir. Dinimize göre ailemizin reisi erkektir. Aileden mesulde odur.kadın kocası varken aile reisi değildir. Zaten olması da fıtratına aykırıdır. Kadının ruhen ve bedenen yapacağı işlerle ,erkeğin beceri ve kabiliyetleri ayrı ayrı şeylerdir. Bunları kadınada yüklemek zulümdür. Erkek çalışıyor o halde kadın da çalışsın demek kaddin hakkı değil kadını sömürmektir. Kadına zulüm etmektir. Kadının çocuklarına karşı vazifeleri vardır. Bunları yapabiliyorsa kendisine zaten bu yetip artmaktadır. Birde kadını sabahtan akşama kadar çalıştırıp akşamda evinde hizmet etmesini istemek haksızlıktır. Bu çocuklar içinde haksızlıktır. Anne baba yüzü görmeyen anne şevkatinden mahrum çocuklar bunalıma girmektedir. Kendisi de büyüdüğünde sıhhatli bir aile yuvası kuramamaktadır. Ve küçükken sevgi ve şevkatını göremediği anne ve babasını büyüdüğü zaman hiç tanımamakta onlara itaat etmemektedir. Halbuki cenab’ı Hak onlara of bile demeyin buyuruyorken Anne Baba döven nesiller yetişmektedir. Ve körüklenmektedir asi gençler anarşist gençler yetişsin diye. Dini hakkı ile öğretilmediği gibi üstelik her gün istisnasız amerikan dizi ve filimleriyle çocuklarımız koparılmaktadır. Anne babalar çocuklarından , kadınlar kocalarından uzaklaştırılmaktadır.
Yüz kızartıcı film ve rezaletler ailelerimizi içten içe yıkmakta hergün biraz daha bozup dağıtmaktadır. Buna dur demek bütün müslümanların en başta görevidir. Müslüman aile yapısının öğretileceği yerde kokuşmuş dejenere olmuş sufi batı tipi aileye özendirilmektedir insanımız. Buda toplumumuza çok pahalıya mal olmaktadır. Kendi elimizle sonumuzu hazırlamamız demektir. İşte sonradan dizimizi dövmekten iş işten geçmeden tedbir alıp çocuklarımızın din ve ahlak dersi almasını kuran ve ilmi,hal bilgilerini öğrenmesini ihmal etmemeliyiz.