* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Senin Fabrika Ayarların Ne Alemde  (Okunma sayısı 100 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2314
Senin Fabrika Ayarların Ne Alemde
« : Şubat 12, 2023, 11:12:19 ÖÖ »
Senin Fabrika Ayarların Ne Alemde

Bismillahirrahmanirrahim

Hayat kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’imize baktığımızda fıtrat ve fatr kökünden türemiş veya onlarla ilgili on dokuz ayet vardır.

Rum Suresi, 30. ayet: Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiçbir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.

İsra Suresi, 84. ayet: De ki: Herkes kendi yaratılışına (fıtrat tarzına) göre davranır. Şu halde kimin daha doğru yolda olduğunu Rabbin daha iyi bilir.

Fıtrat kelimesi “yarmak, ikiye ayırmak; yaratmak, icat etmek” manalarına gelen fatr kökünden isim olup “yaratılış, belli yetenek ve yatkınlığa sahip oluş” anlamında kullanılır.

İlk yaratılış, bir bakıma mutlak yokluğun yarılarak içinden varlığın çıkması şeklinde telakki edildiğinden fıtrat kelimesiyle ifade edilmiştir.

Buna göre fıtrat ilk yaratılış anında varlık türlerinin temel yapısını, karakterini ve henüz dış tesirlerden etkilenmemiş olan ilk durumlarını belirtir (İbn Abdülber, XVIII, 57 vd.; Lisânü’l-ʿArab, “fṭr” md.; Tâcü’l-ʿarûs, “fṭr” md.). Bütün varlığın yaratılışı sırasında Allah’ın türlere kazandırdığı bu temel yapıdan dolayı aynı kökten gelen fâtır kelimesi Kur’an’da Allah’ın isimlerinden biri olarak zikredilmiştir (meselâ bk. el-En‘âm 6/14; Fâtır 35/1; ez-Zümer 39/46). (Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi)

Fıtrat ile ilgili dini literatürde farklı yorumlar yapılmıştır. En çok rağbet göreni yaratılışa uygun hareket etmek demektir, şeklinde olan görüştür. Buna ilaveten günümüzde kullanma kılavuzuna uygun hareket etmek, fabrika ayarlarına uygun hareket etmek, yaratılış kodlarına uygun hareket etmek gibi isimlendirmeler de bulunmaktadır.

İnsanoğlunun Hz. Âdem aleyhisselamdan beri düşmanı olan ve düşmanlığının boyutlarını kişi ve zamana göre güncelleyen Şeytanın asıl hedefi yaratılışı değiştirmektir.

Kur’an-ı Kerim’de Şeytan ile ilgili ayetleri ayrıntılı bir şekilde incelediğimizde karşımızda hiç de hafife alınmayacak bir düşmanının olduğunu görürüz.

Âdem aleyhisselamın yaratılış süreci ile başlayan hasedi, secde emri ile ortaya çıkan kibri, Allah Teâlâ’nın huzurundan kovulması ile şeytanlaşması, insanoğlunu yoldan çıkarmak için söz vermesi vb. hususlar. Ne kadar da çok değil mi?

Nisa Suresi, 119. ayet: Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak davarların kulaklarını kesmelerini emredeceğim ve Allah'ın yarattıklarını değiştirmelerini emredeceğim. Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost (veli) edinirse, kuşkusuz o apaçık bir hüsrana uğramıştır.

Maide Suresi, 91. ayet: Gerçekten şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?

Bu yazımızda asıl inceleyeceğimiz ve üzerinde tefekkür edeceğimiz ayet-i kerime ise Bakara Suresi 205. ayet-i kerime. Ahmet Tekin hocamızın mealinden beraber okuyalım:

“İş başına, iktidara geldikleri, dünya liderliğini ele geçirdikleri, Kur’ân'ı ve Kur'ân hükümlerini engelleyerek, dünyayı, halkı istedikleri istikamette yönlendirdikleri zaman, yeryüzünde, ülkelerde fesadı yaymak, kadına ait değerleri, kazanç ve gelir düzenini bozmak; tabiatı, toprağı tahrip edip ürün veremez hale getirmek; ilmî araştırmaları, Kur'ân üzerinde çalışmayı, derinleşmeyi baltalamak; nesillere hayat hakkı tanımamak, tohumları, bitkileri, ürünleri bozma planları uygulamak; gençleri mahvetmek için çalışırlar, koşuştururlar. Allah bozgunculuğu sevmez.”

Ayeti ayrıntılı bir şekilde okuduğumuzda aslında Rabbimizin bizlere her şeyi net bir şekilde haber verdiğini görüyoruz. İnsanoğlunun neslinin devamı üreme ile, üreyen neslin sağlıklı devamı ise sağlıklı beslenme ile olur. Fakat günümüzde her iki konuda da sıkıntılar yaşanmaktadır. Eskiye nazaran daha çok engelli çocuk doğmaktadır. Yaşamın daha ilk günlerinde ya da ilerleyen süreçte mutlaka bir kronik rahatsızlığa yakalanmaktadır insanoğlu. Gün geçmiyor ki yeni bir hastalık tespit edilmesin. Fakat ilginç olan bilimsel anlamda, teknolojik anlamda çok ilerlemelerin görüldüğü 21. yüzyılda kronik rahatsızlık olarak isimlendirilen hastalıkların tedavisinin bir ömür hap kullanmak şeklinde olmasıdır. Konuyu çok uzatmamak adına bu konuların ayrıntısına girmiyorum.

Ebû Hureyre’nin (ra) naklettiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi yahut Hıristiyan veya Mecûsî yapar…” (B4775 Buhârî, Tefsîr, (Rûm) 2; M6755 Müslim, Kader, 22)

Günümüzde cinsiyetler arası karışıklıklar gün geçtikçe çoğalmaya başladı. Şeytanın yaratılışı bozma planı farklı şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Cinsiyet değiştirme ya da cinsiyetsizlik şeklinde uygulanan yeni şer planı maalesef küresel bazı güçlerin destekleriyle normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Allah Teâlâ her canlıyı olması gerektiği şekilde yaratmıştır. Yaratılışın aksi istikametteki her türlü eylem Allah Teâlâ’ya isyan olur.

Günümüz insanının gıdasını bozarak cinsel yönden de kimliğine müdahale edilmektedir.

Gençlerin yediği hazır gıdaların büyük çoğunluğunda, dinledikleri müziklerde, izledikleri film ve dizilerde fıtratlarına yönelik olumsuz etkiler açık veya gizli bir şekilde yer almaktadır. GDO’lu yiyecekler şeklinde tanımlanan yiyecekler, insanın ruhsal frekanslarına etki edecek farklı isimlerdeki müzikler, gönül dünyasını tarumar edecek film ve dizilerle karşılaşan genç, belli bir süre sonra farklı arayışların içine girebilmektedir.

Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, 15 asır öncesinden her doğan çocuğun İslam üzere doğduğunu belirtmiştir. İlerleyen zamanda çocuğun ailesi ve çevresine göre şekilleneceğini hadisten açık bir şekilde anlayabilmekteyiz. Yine Sevgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem kadınlardan erkeklere benzeyenleri ve erkeklerden de kadınlara benzeyenleri lanetlemiştir. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem insan kodlarını, yaratılış özelliklerini gayet iyi biliyordu.

Mükemmel bir ayarda yaratılan canlının ayarlarını bozmaya kalktığımızda bir daha geri dönülmez hataların karşımıza çıkacağını bilmeliyiz. Sizlere dünyada yapılan olumsuz uygulamaları söyleyerek morallerinizi bozmak istemiyorum. Her gün sosyal medya ya da TV’den birçok olumsuz haberle karşı karşıya günümüz insanı. O tür yayınların da hepsi bilinçli ve belli bir sistematik dâhilinde yayınlanır.

Peki, bizler ne yapmalıyız. Ev alırken iyisi olsun diye paraya acımayan insanoğlu, araba alırken iyisi olsun diye harcadığına acımayan insanoğlu, söz konusu kendi nesli olunca gayet cimri davranıyor değil mi? Çok çeşitli özel okul ve hocalardan özel mi özel dersler aldırırken, dünyalık bir makama gelmesi, zengin olması için elinden geleni yaparken, konu ahiret ve güzel ahlak olunca pek bir ihmalkar davranabilmektedir insanoğlu.

Aklımızı başımıza alalım. İş işten geçmeden bir an önce evlerimizi medrese haline getirelim. Evlatlarımızın hem ruhen hem de bedenen en güzel şekilde yetişmesi için her türlü fedakarlığı yapalım. Ehil hocalara götürelim.

Özel Kur’an-ı Kerim dersleri, dini ilimler dersleri, ahlak dersleri, edep dersleri aldıralım.

Zırhını kuşandıralım.

Sonra diğer yönlerden gelişmesi için gayret gösterelim.

Zırhını kuşandırmadan savaşa göndereceğimiz evladımızın farklı yönlerden yaralanacağını unutmayalım. Evlatlarımızın güzel bir şekilde yetişmesi için hiçbir fedakarlıkta bulunmadan evlatlarımızla ilgili şikayete geçmeyelim. Şeytanın işini, içimizdeki yardımcıları ile çok profesyonel şekilde yaptığını unutmayalım. Hazırlıklarımızı ona göre tamamlayıp tedbirimizi bu bilinçte alalım.

Not: Konuyla ilgili, dergimizin İlkadım Kitaplığı köşesinde bu ay incelemesi yapılan Dr. Bekir Tok’un Tıbbın Fesadı kitabını okumanızı tavsiye ediyorum.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Dualarımız Neden Kabul Olmuyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:43 ÖÖ]


Birlikte Hizmet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:59 ÖÖ]


Gizli Halleri Açık Hallerinden Daha Hayırlı Adamlara İhtiyacımız Var Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:31 ÖÖ]


Mücahitler Kazandığınızı Kaybetmeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:32 ÖÖ]


İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:24:29 ÖÖ]


Zamanın Kıymetini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:13 ÖÖ]


Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 06:02:09 ÖS]