* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: İhsan - Allsh'ı Görüyormuşçasına Yaşamak  (Okunma sayısı 147 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2314
İhsan - Allsh'ı Görüyormuşçasına Yaşamak
« : Aralık 08, 2020, 11:13:54 ÖS »
İhsan - Allsh'ı Görüyormuşçasına Yaşamak

“Allah (c.c.) her şeyde ihsanı farz kılmıştır…”
(Müslim, Sayd, 56.)

Hz. Peygamber (s.a.s.) bir gün ashabıyla oturmuş sohbet ederken üzerinde hiç yolculuk emaresi olmayan, bembeyaz giyimli, simsiyah saçlı, hiç kimsenin tanımadığı birisi çıkageldi. Peygamberimizin yanına oturdu, dizlerini dizlerine değdirdi, İslam nedir ve iman nedir diye sorular sormaya başladı. Hz. Peygamber (s.a.s.), her bir sorusuna cevap verdikçe bu yabancı adamın “Doğru söyledin.” demesi sahabenin iyice garibine gitti. Hz. Peygamber (s.a.s.) “O Cebrail’di; size dininizi öğretmeye geldi.” diyerek kimliğini deşifre ettiği bu yabancı adamın sorduğu sorulardan birisi de “İhsan nedir?” idi. Hz. Peygamber’in (s.a.s.) bu soruya verdiği cevap, bu zamana kadar ihsan kavramının en şümullü tanımı olup Müslümanların hayat felsefesini özetleyen bir mahiyet arz etmekteydi. Allah Resulü’nün bu soruya verdiği cevap şu şekildeydi: “İhsan, Allah’ı görüyormuşçasına O’na kulluk etmendir. Her ne kadar sen O’nu göremesen de O seni görmektedir.” (Buhari, İman, 36.)

Buradan öğreniyoruz ki ihsan, dinin mütemmimi olan hasletlerden bir tanesidir. Zira dini öğretmek için gelen Cebrail’in Hz. Peygamber’e sorduğu üç temel unsurdan biridir ihsan. İhsan, iman ve İslam’ın ideal seviyede yaşanmasının yegâne yolu olup bu kavramın hem Allah hem de kullar için bir anlam dünyası bulunmaktadır. Allah için kullanıldığında ihsan, O’nun bütün mahlûkata ikramda bulunması, rızık vermesi, dünya hayatında kâfir yahut mümin, insan yahut hayvan ayrımı yapmadan rahmetiyle muamele etmesi gibi anlamlara gelmektedir. Kullara bakan yönüyle ise ihsanın dört mertebesinden bahsedebiliriz:

Kişinin kendisine karşı ihsan

Hem yaratılış hem donanım hem de yetenek bakımından kişinin kendisini bilmeden ve tanımadan Yüce Allah’ı bilmesi ve mutlak doğruya ulaşması mümkün değildir. Nitekim bu hakikati ifade etmek üzere “Nefsini bilen rabbini de bilir.” sözü bir kelâm-ı kibar olarak söylenegelmiştir.

Kendini bilip tanımanın en önemli yolu da kişinin kendisine karşı ihsan üzere olmasıdır. İnsanın yaratılış gayesini bilmesi ve yaptıklarının hesabını vereceğinin bilincinde olması, kendisine karşı en büyük ihsanıdır. Zira bu bilinç, kişinin dünyada huzuruna, ebedî âlemde de kurtuluşuna vesile olacaktır.

Yüce Allah’a karşı ihsan

Yukarıda zikredilen Cibril hadisinde de görüldüğü üzere ihsanın en temel anlamlarından biri, Allah’ı görüyormuşçasına yaşamaktır. Aynı şekilde ihsan, “Nerede olursanız olun O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görmektedir.” (Hadid, 57/4.) ayetini düstur edinip ona göre davranmaktır. Bu yönüyle ihsan, kulluk bilincinin zirvesidir. Zira alıp verdiği her bir nefeste Allah’ı görüyormuş gibi davranan, attığı her bir adımda Rabbin huzurunda olduğunun bilincinde olan bir Müslüman’dan hem kendisine hem de başkalarına zarar verecek bir iş sadır olmayacaktır.

Diğer insanlara karşı ihsan

İhsan, karşılıksız iyilik yapmak, güzel davranışlar ortaya koymak gibi anlamlara da gelmektedir.

Kişinin kendisi için sevip istediği şeyi Müslüman kardeşi için istemesi de ihsandır. Bu doğrultuda; insanlara iyilik ve ikramda bulunmak, dertlere derman, gönüllere şifa, yolunu kaybedenlere kılavuz olmak; kısaca insanlığın hayrına olacak her türlü güzel davranış ihsandır. İlim ve fende çığır açmış nice Müslüman ilim adamının yaptığı gibi yeni buluşlar ortaya koymak, bilişim ve teknoloji başta olmak üzere hayatın her alanında Müslümanların ve bütün insanların işlerini kolaylaştıracak icatlar yapmak, ihsanı hayatının merkezine yerleştiren müminlerle mümkün olacaktır. Hiç şüphe yok ki başkasına faydası olmadan çokça nafile ibadetle geçen bir ömürdense başkalarına faydalı olup sadece farz ibadetlerle meşgul olmak çok daha hayırlıdır.

Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) bu hakikati şu sözüyle dile getirmiştir; “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır.” (Taberânî, el-Mu‘cemu’l-Evsat, VI/58; Beyhakî, Şuabu’l-Îmân, X/115.)

Canlı cansız bütün varlığa karşı ihsan

Canlı cansız bütün varlığa karşı güzel muamelede bulunmak da ihsandır. Nitekim dergimizin bu ayki sayısı için belirlediğimiz hadiste Hz. Peygamber (s.a.s.), Yüce Allah’ın her işte ihsanı farz kıldığını bildirmektedir. Hadisin devamında Allah Resulü savaş hâlindeyken düşmana bile işkence edilmemesini, kurban edilirken hayvana eziyet edilmemesini ve onun rahatlatılmasını isteyerek ihsanın hangi alanlarda olabileceğinin örneklemesini yapmıştır. (Müslim, Sayd, 56.)

Bunların yanı sıra ihsan, bir işi en güzel şekilde yapmak diye de tarif edilebilir. Bu manadan hareketle, mümin bir bireyin ibadetten ticarete, tarım ve hayvancılıktan sanayiye, kısaca hayatın her alanında ihsan üzere olması ve buna göre davranması gerekmektedir. Bilim insanının araştırmalarında insanlığa/canlılara faydayı hedeflemesi; gıda üreticisinin ürettiği gıdada helal ve zararsız içerik bulundurması; mühendisin yaptığı binayı sağlam ve estetiğe uygun inşa etmesi; müteahhidin dere kenarlarına bina yapmaması, zemini sağlam olmayan yerlerde yüksek binalar inşa etmemesi gibi hususların hepsi ihsan kavramının bir gereğidir. Ayrıca İslam’ın üzerinde titizlikle durduğu adaletle muamele, emaneti ehline verme, liyakati önceleme vb. ilkeler de ancak ihsan kavramıyla ayakta kalacaktır.

Özetle ihsan; Allah’ın gördüğünü bilerek her işi en iyi ve en güzel şekilde yerine getirmek ve her şeyin hakkını vererek yapmaktır. İhsan bilinci kaybolduğunda insandaki şuur, ibadetteki huşu da kaybolur gider. Bu yüzden mümine düşen ister toplum içindeyken ister yalnız başınayken olsun ibadetinde veya dünyalık bir meşgalesinde ihsan üzere yaşamaya ve bu hâl üzere ruhunu teslim etmeye gayret etmektir.

Hadisten öğrendiklerimiz

1. İhsan, Allah’ı görüyormuş gibi yaşamak, yapılan her bir işi/ameli en iyi, en güzel ve en sağlam şekilde yapmak demektir.

2. İhsan bilincinin yitirilmesi, adaletin yerini zulmün, huzurun yerini kaosun almasına zemin hazırlayacaktır.

 


* BENZER KONULAR

Rahîm Ve Rahmân Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:28:55 ÖÖ]


Davranışlarımız Kaydediliyor Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:22:46 ÖÖ]


Biliniz Cesedin Öyle Bir Et Parcası Vardır Ki Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:18:08 ÖÖ]


Melek Girmeyen Evler Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:04:30 ÖÖ]


Doğru Çalışma Methodu Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:59:59 ÖÖ]


Başınızı Çevirip Gitmeyin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:39:23 ÖÖ]


Ozan Birgül 320 kbps - 2 kısım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:15:33 ÖÖ]


Ozan Birgül - İlahiler 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:04:09 ÖÖ]


Dualarımız Neden Kabul Olmuyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:43 ÖÖ]


Birlikte Hizmet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:59 ÖÖ]


Gizli Halleri Açık Hallerinden Daha Hayırlı Adamlara İhtiyacımız Var Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:31 ÖÖ]


Mücahitler Kazandığınızı Kaybetmeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:32 ÖÖ]


İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:24:29 ÖÖ]


Zamanın Kıymetini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:13 ÖÖ]


Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]