* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Depremler Neden Oluyor  (Okunma sayısı 91 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2330
Depremler Neden Oluyor
« : Nisan 27, 2023, 09:42:42 ÖÖ »


Depremler Neden Oluyor

Hocam, kafama takılan soru şu: Depremler oluyor. Hatta on bir ilimizi etkileyen bir deprem meydana geldi, binlerce insan hayatını kaybetti, binlercesi enkaz altında yaralandı, milyonlarcası da mağdur oldu. Böylesi bir felaket, cezalandırılma olarak değerlendirilebilir mi? Değilse buna nasıl cevap veririz?

Bununla Allah’ın cezalandırmasını kastediyorsak doğru değildir. Çünkü depremler, yeri ve zamanı tam bilinemese de sürekli tekrar eden olaylardır. Geçmişte birçok deprem olmuş, hâlâ olmakta ve gelecekte de olacaktır. İslam düşüncesinde bu gibi tekrar eden ve gerçekleşmesi muhtemel olaylara “âdetullah” denilir.

Bunun anlamı Allah’ın evreni yaratıp bir sistem koyması ve insanın bu sisteme göre yaşamasıdır. İnsana düşen bu sistemin işleyişini bilmesi ve ona göre yaşamasıdır.

İnsanları şaşırtan ve sürpriz denilen şey alıştığının ve bildiğinin dışında gelişen olaylardır. Nitekim alışılagelen ve süreklilik arz eden olay ve eylemlere biz alışkanlık veya âdet diyoruz. Buradan hareketle âlimlerimiz bu tür olaylara âdetullah adını vermiştir.

Bunun dışında gerçekleşen olaylar olabilir mi?

Elbette olur. Peygamberlerin isteğiyle meydana gelen mucizeler, alışılagelmişin yani âdetin dışında gerçekleşen olaylardır. Mucizenin bir başka adı da olağandışı yani âdete aykırı gerçekleşen anlamında harikulâde olaydır. Ancak bu tür olaylar süreklilik arz etmez, yani rutin olarak tekrarlanmaz. Mucize Allah’ın yaratmasıyla gerçekleşir, öğrenilerek ve eğitilerek elde edilemez, tekrarlanamaz.

Âdetullahı biraz daha netleştirsek…

Âdetullah, Yüce Allah’ın evrene koyduğu ve insan bakımından âdet yani alışılagelmiş ve rutinleşmiş olay demektir. Bir başka deyişle Allah’ın evrene koyduğu kanun, düzen ve nizamdır. Uzayın varlığı, galaksiler, sistemler, güneş ve gezegenler, dünyanın kendi etrafında ve güneşin etrafında dönmesi, gece ve gündüzün meydana gelmesi, mevsimlerin oluşması bütün bunlar, Yüce Allah’ın koyduğu kanunlar çerçevesinde işler. Rüzgâr, yağmur, kar, bitkilerin büyümesi ve canlıların türemesi de aynı şekilde âdetullahtır. Bunlara bugün biz tabiat kanunları diyoruz.

Deprem bunların neresinde?

Deprem de aslında âdetullahın yani tabiat kanunlarının bir parçasıdır. Çünkü depremler tarih boyunca olagelmiştir, bugün de olmaktadır. Yaşadığımız Kahramanmaraş depremi bunun en yakın ve acı örneğidir. Nadiren meydana gelmesi, çok can yakması ve can alması dolayısıyla depremler çok ürkütücü görülmüştür.

Depreme olumsuz bakışın başka nedeni olabilir mi?

Vardır, nitekim bazı kültür ve inançlarda depremlerin farklı bir yeri bulunmaktadır.

Depremler sosyal ve psikolojik olarak toplumları büyük değişimlere ve dönüşümlere uğrattığından uğursuz kabul edilmektedir.

Yanı sıra depremin cezalandırma olarak algılandığı inançlar da söz konusudur. İnsanların ilahi bilgiden değil de birtakım anlatılardan, efsanelerden, büyücülerin ve kâhinlerin temelsiz haberlerinden beslenmeleri bu konuda batıl inançların ve hurafelerin oluşmasına ve yerleşmesine yol açmıştır. Sonuçta bazı toplumlarda doğal olaylar gök cisimlerine ve yıldızların hareketlerine bağlanmış, güneş ve ay tutulmasıyla ilişkilendirilmiştir.

Hz. İbrahim’in gönderildiği kavim bunlardan birisiydi. Yüce Allah ona göklerin ve yerin hakikatini göstermiş; o da güneşin, ayın ve yıldızların tanrı olamayacağını ispat etmeye çalışmıştır. (Enam, 6/75-80.) Bugün dahi maalesef yıldızların ve burçların insanların kaderini, kişiliğini ve karakterini belirlediğine inanan insanlar bulunmaktadır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.s.) güneş ve ay tutulmasının ölüm gibi dünyada gerçekleşen herhangi bir olayla irtibatlı olmadığını açıkça bildirmiştir. (Buhari, Kusuf, 1; Müslim, Kusuf, 10.)

Peki, bu olayların kaynağı nedir?

Evrende gerçekleşen her olay, Allah’ın iradesi ve kudretiyle belirlenen âdetullah denilen tabiat kanunları ve düzeni çerçevesinde gerçekleşir. Buna göre deprem ve benzeri olaylar bir tabiat olayıdır. Bu tür olayların oluşmasında insanın bir etkisi veya katkısı olmadığı gibi sorumluluğu da bulunmaz.

Öyleyse depremden biz sorumlu değiliz.

Tabii ki biz sorumlu değiliz. Rüzgârdan, yağmurdan, kardan da sorumlu değiliz.

Sorumluluğumuz bunlara karşı önlem almak veya oluşan şartlara karşı hazırlıklı olmaktadır. Nasıl ki yağmura, kara ve rüzgâra karşı hazırlıklı davranıyorsak depreme karşı da aynı şekilde davranmalıyız. Kış geldiğinde sıcak mekânlarda barınıyor ve kalın giysiler giyiniyorsak depreme yönelik de fay hatlarından uzak sağlam binalar yapmalıyız.

Kader bunun neresinde?

Bilelim ki her olgu ve olay “kader” çerçevesinde olmakta ve sürmektedir. Kader, Yüce Allah’ın takdiri yani bütün olgu ve olayları ezelî ilmiyle bilmesi ve belirlemesidir. İnsanlar için düşündüğümüzde kader, Yüce Allah’ın onlara imkânlar vermesi ve şartlar oluşturmasıdır. Oluşturulan şartlar kimi zaman kolay kimi zaman zorlu olabilir. Yazın sıcak, kışın soğuk olması, kar yağması, sel gelmesi, yangın çıkması, deprem meydana gelmesi bunlardandır. Öyleyse deprem de Yüce Allah’ın takdiriyle gerçekleşmiş bir olaydır. İnsana düşen hazırlıklı olmaktır.

Peki, insan neden sorumludur?

İnsan ilahi takdirden ve olayların oluşlarından değil verilen imkânları kullanma ve şartlara uygun davranmaktan sorumludur. Söz gelimi deprem Allah’ın takdiriyle meydana gelmiştir ama buna yönelik hazırlık yapmak ve önlem almak insanın sorumluluğundadır.

Eğer kişi bunları yapmamışsa sorumluluğunu yerine getirmemiştir. Bir de bunu bilerek yapmamışsa ve kendi kusuru dolayısıyla insanlar zarar görmüşse kul hakkı da söz konusudur.

Allah’ın bildiği ve takdir ettiği olaydan neden insan sorumlu olsun?

İnsanın cüzi iradesi dâhilinde olan olaylarda, ilahi imtihan gereği Yüce Allah’ın iradesi kulun iradesine bağlı işler. (Ebu’l-Muin en-Nesefî, Tebsıra, II, 313.) Öyleyse insanların cüzi iradesi dâhilindeki olaylar kendi iradelerine göre gerçekleşmektedir. Allah’ın onları insanlardan önce bilmesi ilminin ezelî ve ebedî olmasındandır. Yani Allah için insan gibi zaman ve mekân sınırı yoktur. Öte yandan insanın yaptığı veya ilgili olduğu olaylar, Allah bildiği için değil insan yaptığı için gerçekleşmektedir. Olayı yapan veya ilgisi bulunan insan olduğundan sorumluluk da ona aittir. Söz gelimi bir öğretmenin sınav yaparken çalışmayan bir öğrencisinin soruları cevaplayamayacağını ve sınıfta kalacağını bilmesi öğretmeni sorumlu kılmaz. Orada sorumlu olan çalışmayan öğrencidir. “Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettiklerinizdendir.” (Şura, 42/30.) ayeti de bu çerçevede anlaşılmalıdır.

O takdirde insanlar depremden değil kendi yapıp ettiklerinden sorumludurlar.

Depremler, insanlar tarafından meydana getirilemeyeceği gibi insanların kusurları veya günahları dolayısıyla da oluşmazlar. İnsanların buradaki sorumlulukları depreme karşı hazırlık yapmaları ve önlem almalarıdır. Kusurları da sorumluluk alanına göre oluşur.

Prof. Dr. Cağfer Karataş

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Aralık 21, 2024, 04:50:26 ÖS]