* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Kardeşlikten Karındeşenliğe  (Okunma sayısı 91 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2334
Kardeşlikten Karındeşenliğe
« : Eylül 17, 2022, 02:11:09 ÖS »
Kardeşlikten Karındeşenliğe

İslam’ın temel ölçüleri arasında öyleleri var ki; siyasetten sosyal yaşama kadar her alana kolları uzanır ve tâbîyet zaafı gösterildiğinde etkisini hemen gösterir. Cezası anında kesilen ve gerek sosyal gerekse siyasal yaşama direk etkisi ile göze çarpan bir ölçü; KARDEŞLİK.

Toplumdan ayrı yaşaması caiz olmayan insanın, kendisinden başka, toplumun her kesimine karşı sorumlulukları ve görevleri vardır. Bu zeminde Allah Teâlâ; insanın sonsuz saadeti için, bir şeriat indirmiştir. Kardeşlik hukuku ile ilgili nice ayetlerin süslediği Kur’an-ı Kerim; kendi öz yapısı içinde, indirildiği peygamberin bütün özelliklerini yansıttığı gibi, ashabı kiram içindeki nice insanın da karakterinden örnekler ile toplumsal yaşamdaki farklı yapı ve karakterdeki insanların birbirleri ile ilişkilerini inceleyen bir başyapıt olarak başucumuzda durur.

Birbirleri ile şehadet yarışı yapan insanların bir bahçe yüzünden tartıştığını, iki gün önce Uhud’da birbirleri yerine ölmeyi şeref sayan Allah’ın yeryüzü şahitlerinin, bir hurma yüzünden peygambere şikâyette bulunduklarını görüyoruz. Demek ki toplumsal yaşam kendi içerisinde kardeşlik hukuku ile korunan bir yapıdır. Böyle ince bir zemin üzerinde durması da yine onun kolay devrilebilir bir bina olduğunu gösterir.

Kıyamete kadar gelecek olan binlerce farklı yapı ve karakterdeki insanlardan; bir araya gelip, gerek toplumsal yaşamı gerekse devlet yapısını oluşturan bir organizasyonun parçası olmasını isteyen Rabbimiz, Müslümanların farklılıklarının bir bina olmaya engel olmayacağını Saff suresinde bize anlatmış: “Allah binanın tuğlaları gibi saf bağlayarak…” yani Müslümanlar ne kadar farklı olurlarsa olsunlar bir binayı oluşturan tuğlalar olabilirler. İslam öyle bir kardeşlik emreder ki hem insanların kendi öz karakterini bozmaz hem de tâbîyeti altındaki insanları aynı tuğla gibi bir binanın parçası yapabilir.

Problem şu ki; böylesi harikulade bir yapının tâbîyeti altında olduğumuz halde Müslümanlar günümüzde aynı tuğlalar gibi bir araya gelemez. Bırakın bütün Müslümanları, birkaç Müslüman bile bir çarkın dişlisi gibi birbirine geçemez, kilitleri birbirine uymaz. Onlarca cemaat aynı Allah’a, aynı İslam’a çağırdığı halde biri diğerine tahammül edemez hale gelmiş ve tekfir etmeye kadar her hainliği birbirlerine yapmışlar ve yapıyorlar.

Kardeşlik hukukunu kâğıtlar ile değil kalp ile koruyan dinimiz, bunun ihlali sonucu başımıza gelecekleri peygamberi ağzıyla; “…Sizler birbirinizi sevmedikçe Allah’a (kâmil manada) iman etmiş olmazsınız…” diyerek bildirmiş. Bu şiddetli tehdit altında bile Müslümanların birbirlerinin gıybetini yapmaktan çekinmelerini bırakın, arkalarından kuyu kazar hale gelmesi bu durumun iman zafiyetinden başka açıklaması olmadığını gösteriyor.

Kardeşliği zedeleyen şeytanın zehirli oklarından da bir kaçını ele alır isek;

Evvela gıybet bu işin başıdır. Bir Müslümanın arkasından onun hoşlanmayacağı şekilde konuşabilen insan, bu karakteri ile dünya-ahiret diğer Müslümanların nazarında itibar sahibi ve emin kişi değildir. Bunu anlamanın etkili bir yolu ise; kendi hakkınızda aynı şeylerin söylendiğini düşünmektir. Bu yeterli olur herhalde.

Saniyen, insanların karakterlerini ve öz yapılarını hiçe sayarak, onlarla İslam’ın yasakladığı yollarla iletişim kurmak; nezaket ve hoşgörü adabına riayet etmemek de iki Müslümanı birbirinden ayırmaya yeterli olacaktır.

Salisen ve en önemli madde ise dış mihrakların kullanmış olduğu ajanlardır ki bu ajanlar asırlar boyu İslam ümmeti içinde hep varolagelmiş, her bozuk itikadın ve sapkın mezhebin altından bir parçaları çıkmış ve böylece bizi birbirimize farklı imiş gibi göstererek düşmanlık yaptırmaya çalışmışlar.

Ta Evs ve Hazrec kabilelerini birbirine düşürmeye çalışan Yahudi uşaklarından günümüz Lawrence’ları ve çok daha fazlası ile her yanımızı sarmış olan ihanetten İslam ümmeti bir türlü kurtulamamış, bu ajanlar ile Müslüman Müslümanı kırmış ve bize silah çeken bizden değildir düsturunu yerle bir etmişlerdir.

Bu kadar karanlık zaman içerisinde basiretini kaybetmeyen insanlar ise kardeşlik hukukunu yaşatmanın aslında toplumu yaşatmak olduğunu fark etmişler ve yollar ötesine gönül köprüleri kurmuşlar.

Allah bizleri de muvaffak eylesin.

Amin.

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap
/font]

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Aralık 21, 2024, 04:50:26 ÖS]