İyimisiniz
Bu alemde dertsiz insan yok gibidir.
Çünkü “Meydana” düşmüşüz bir kere.
Bu meydan “Alem-i kevn ü fesat”tır. Yani oluşlar ve yıkılışlar, İyilikler ve kötülükler, aydınlıklar ve karanlıklar, ümitler ve korkular, sıkıntılar ve ferahlıklar alemidir. İki unsurun iç içe olduğu bu alemde, iyiliklerin kötülüklerden tamamen ayrıldığı Cennet beklentisi içinde olamayız.
Fuzulinin dediği gibi, “Meydana düşen kurtulamaz seng-i kazadan.” Dünya meydanına düşen kaza okuna hedef olmaktan kurtulamaz.
Ama gerçek şu ki, bu alemde iyilikler kötülüklere hep galiptir.
Bugün rahat nefes alabiliyor musunuz?
İyisiniz demektir.
Ayaklarınız üstünde durabiliyor musunuz?
Elleriniz işliyor, gözleriniz görüyor, kulaklarınız işitiyor mu?
İyisiniz..
İçtiğiniz çayın, yediğiniz lokmanın tadını alabiliyor musunuz?
Bir çiçeğin ve bir bebeğin tebessümü içinizi ısıtıyor mu?
O halde siz iyisiniz.
Dert mi? onu büyütmeyin yeter. Önemsemeyin, geçer. Derdin üzerine bir “Bu da geçer Ya Hu” süngeri çekin gitsin..
Sahi bu uğradığınız kaçıncı dert? Ötekiler ne oldu? Geçip gittiğine göre,
“Bu da geçer Ya Hu!”
Derdinizin yüzüne gülün, siz güldükçe o küçülecek, dönüşüm geçirecektir, değiştirecektir. Düşmanlığın yüzüne güldükçe şakaya dönüşmesi gibi.. Derdinizi çepeçevre kuşatan iyiliklerinizi sayıp dökün.
Dahası sizden çok büyük dertler içinde kıvrananları anın..
Gözünüz görüyor, ağzınız tad alıyor, kulağınız duyuyorsa,
Ayaklarınız elleriniz noksansız çalışıyor, göğüs kafesinizde kalbiniz bir saat gibi işliyorsa,
İyisiniz..
Aklınız çalışıyor, size yol gösteriyorsa,
İyisiniz..
Küçük beladan feryadı bırakıp tevekkül kılınız.Çünkü biz biliyoruz ki, “Güzel gören, güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.”
Çünkü inanıyoruz ki,”Fena adama iyisin iyisin desen iyileşmesi, iyi adama da fenasın fenasın desen fenalaşması çok vukubulur.”
Sanırım şimdi daha iyisiniz, değil m?