* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Musibetleri Doğru Okuma Kılavuzu  (Okunma sayısı 137 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Musibetleri Doğru Okuma Kılavuzu
« : Ekim 03, 2020, 08:28:13 ÖÖ »
Musibetleri Doğru Okuma Kılavuzu
   
Bizler emanetçileriz. Kendi varlığımız da dahil bütün mülk Allah’ındır. Mülk sahibi mülkünde istediği gibi tasarruf eder. Ve hiç kimsenin O’nun tasarrufuna itiraz etme hakkı yoktur.

Bize verilen her şey birer ilahi ihsan ve lütuftur. Onları sahiplenme ancak mecazi anlamda olursa doğrudur. Kendini hakiki malik ve sahip sayanlar gizli şirk sarmalında savrulup duran zavallılardır.   

Bela ve musibetler ya kaderin bize uyguladığı program çerçevesinde teali ve yükselişimize vesile birer irşat ya da işlediğimiz hata ve günahlardan arınmamıza vesile birer ikaz, birer uyarı ameliyesidir.

İster irşat isterse ikaz olsun böylesi musibetler sonuç itibariyle Rabbimizin engin rahmetini gösteren önemli işaretlerdir. Eğer musibetler kahrı ilahiyi işaret ediyorsa o zaman da bize düşen tövbedir, istiğfardır, nedamettir, pişmanlıktır ve O’na iltica ile kahrın da hoş, lütfunda hoş diyebilmektir.   

Kader adildir. Allah hiçbir kuluna zulmetmez. Öyleyse başımıza gelen musibetlerde öncelikli vazifemiz kendi yanlışlarımızı araştırıp bulmak ve vakit geçirmeden bu yanlışları hemen terk etmek olmalıdır. 

Cenab-ı Hakk’ın bütün yaratılmışları kuşatan ve adına “adetullah”, “sünnetullah”, “şeriat-ı fıtriye” denilen kanunlar manzumesine uyumlu davranmak, olmazsa olmaz bir şarttır. Bu kanunlara muhalefet ise bir suç, bir hatadır. Ve bu tür suçların cezasına muhatap olmada hiçbir ayırım yoktur. Ceza da hemen verilir.

Bu gerçekten hareketle, başımıza gelen kolektif ya da bireysel bela ve musibetlerde, şeriat-ı fıtriyeye uyumlu davranıp davranmadığımızı sorgulamalı ve muhalefetimiz varsa derhal terk etmeliyiz. 

Anlatılır ki, şeytan Hz. İsa’ya “Sen her şeyi Allah’ın takdiri olarak değerlendiriyorsun. Kendini şu yüksek yerden at bak nasıl öleceksin” demiş. Hz. İsa “Allah kulunu imtihan eder; fakat kul Allah’ı imtihan edemez” cevabını vermiş. Yani kula düşen O’nun sünnetullah kanunlarına riayet etmektir.

Bu kanunlara muhalefet kulluk edebine aykırıdır. Olağan üstü haller (mucizeler, kerametler) ancak O’nun dilemesiyle gerçekleşir. Biz her şeyi O’ndan isteriz; fakat her verdiğine ya da vermediğine razı oluruz.

Bela ve musibetlerde, insan daima kendisinden durumu daha ağır olanlara bakmalı bir taraftan haline sabrederken aynı zamanda şükretmelidir. Kadere itiraz anlamına gelecek her türlü hal, davranış ve söylemden ısrarla kaçınmalıdır. 

Adamın biri ayakkabılarını çaldırmış. Yalınayak, mahzun, mükedder evine dönerken yolda iki ayağı kesik bir adamın dizleri üzerine emekleyerek yürüdüğünü görmüş.” Yarabbi, sana şükürler olsun, benim ayakkabım yok, hâlbuki şu kulunun ayakları yok” demiş.

Aynı musibet, herkeste aynı şiddet ve tesiri göstermez.

Ruh, kalp ve diğer duygular inkişaf ettiği oranda musibetin şiddet ve tesiri de artar. Onun içindir ki bir hadiste, en şiddetli belalar Peygamberlerin, sonra Allah’ın veli kullarının sonra da manevi derecelerine göre diğer insanların başına gelir, buyrulur.

Bu sebepledir ki, bazı veli kullar, başlarına bela ve musibet gelmediğinde üzülür, bu mahrumiyetin sebebini araştırarak kendilerini hesaba çekerler. Bu durum özeldir ve ancak o mertebenin sahiplerine mahsustur.

Genel prensip ise, musibeti istememek, geldiğinde ise sabretmek şeklindedir.

Lezzetler, hazlar zeval bulup gittiğinde yerini manevi birer acı ve ıstırap olan hasrete bırakır öyle giderler. Elemler, acılar gittiğinde ise yerini lezzetlere, hazlara terk ederler. Zeval bulup giden her lezzet bize “ah”; zeval bulup giden acılar ise “oh” dedirtir. Tercihimiz, sonu “oh” ile biteceklerden yana olmalıdır…

İtikadımız odur ki, hayır ve şer Allah’ın elinde ve O’nun dilemesiyledir. Bizim hayır sandığımızın hakkımızda şer, şer sandığımızın hayır olması her zaman ihtimal dahilindedir. Tevekkül ve teslimiyet en bereketli azığımızdır.

 


* BENZER KONULAR

Rahîm Ve Rahmân Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:28:55 ÖÖ]


Davranışlarımız Kaydediliyor Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:22:46 ÖÖ]


Biliniz Cesedin Öyle Bir Et Parcası Vardır Ki Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:18:08 ÖÖ]


Melek Girmeyen Evler Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:04:30 ÖÖ]


Doğru Çalışma Methodu Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:59:59 ÖÖ]


Başınızı Çevirip Gitmeyin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:39:23 ÖÖ]


Ozan Birgül 320 kbps - 2 kısım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:15:33 ÖÖ]


Ozan Birgül - İlahiler 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:04:09 ÖÖ]


Dualarımız Neden Kabul Olmuyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:43 ÖÖ]


Birlikte Hizmet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:59 ÖÖ]


Gizli Halleri Açık Hallerinden Daha Hayırlı Adamlara İhtiyacımız Var Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:31 ÖÖ]


Mücahitler Kazandığınızı Kaybetmeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:32 ÖÖ]


İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:24:29 ÖÖ]


Zamanın Kıymetini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:13 ÖÖ]


Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]