Bütün Peygamberler, üç temel esası emretmişlerdir
Bu yazımızda daha önceki yazılarda da konu edindiğimiz “nereden başlamalı ve ne yapmalı” sorularına cevap aramak için birkaç hususu özetlemek istiyoruz.
Şuârâ Suresi’nde özetlenen kıssalar dikkate alındığında bütün peygamberler (Aleyhimüsselam) şu üç emir ile kavimlerinin karşısına çıkmışlardır:
Putları terk etmek ve yalnızca Allah’a iman etmek ki biz buna Tevhid inancı diyoruz.
Zulmetmemek ve adalet ile hükmetmek.
Salih amel yani güzel ve faydalı işler yapmak.
Faiz, hırsızlık ve öldürmenin haram kılınması gibi tüm emir ve yasakların temel amacı, zulmün önlenmesidir. Buna örnek olarak:
Salih Aleyhisselam’ın kavmini zalimlikle suçlaması,
Şuayb Aleyhisselam’ın kavminin ekonomik karmaşa ve zulmüne engel olmaya çalışması,
Hz. Musa’nın, Firavun’dan zulmüne son vermesini istemesi gibi birçok ayet verilebilir.
Zira zulüm devam ettiğinde:
İnsanların sağlıklı düşünmesi ve sağlıklı karar vermesi imkânsız olur.
Yine zulüm, tebliğin önünde de engeldir.
Ayrıca dünya ahiretin tarlasıdır yani ahiret, dünyada yapıp ettiklerimizle kazanılır.
Kişinin dünyasının mamur ve sağlıklı olması, ahiretini inşa etmesine imkân tanıması açısından önemlidir. Örneğin; hasta veya özgürlüğünden mahrum olan insanın ibadet ve hayırlı işler yapması nasıl mümkün olabilir?
İnsanın yaratılış gayesi olarak imar ve ihsanın gösterilmesi, tevbenin kabul olmasının da yine iyi işler yapmaya bağlanması, iyiliklerin kötülükleri silip götürmesi, sadakayı
cariyeden gelen sevapların ölümden sonra da devam etmesi gibi bütün hususlar da salih amelin önemi ve değerine yöneliktir.
Zira:
Salih amel, imanın muhafazası ve güçlenmesi için gereklidir.
Ayrıca salih amel sayesinde diğer insanların hidayetine vesile olmak da mümkündür.
Putlardan kurtulmak ise; zulme son verip adaleti hakim kılmak, salih amel işlemek ve insan olmak için temel şarttır. Put deyince; sadece taştan veya diğer şeylerden şekillerden yapılan somut şeyler anlaşılmamalıdır. Örneğin;
Hayatımızın amacı haline getirdiğimiz ve uğruna tüm diğer görevlerimizi terk ettiğimiz çocuklarımızın ve ailemizin,
Uğruna hayatımızı şekillendirdiğimiz arkadaşlarımızın ve çevremizin,
Özellikle “insanlar ne der ve hakkımda ne düşünür” gibi sözlerin,
İnsanları memnun etme ve onlara şirin görünme arzusunun veya bir başka ifade ile şöhretin,
Uğruna her şeyi mubah gördüğümüz makamın,
Yine sahip olduğumuzda bize Allah’ın emirlerini ve adaleti unutturan makamın,
Elde etmek uğruna tüm inançlarımızı ve şahsiyetimizi feda ettiğimiz para ve malların,
Yine sahip olduğumuzda malı ve parayı kendimizinmiş gibi görmenin,
Yine gururun,
Bazen inadın
Bazen menfaatin de birer put halini alabileceği ya da birer put olduğunu unutmamak gerekiyor.
Peki, iman niçin önemli ve gereklidir?
İnsanın insan olarak kalabilmesi,
Zulmetmemesi ve salih amel işleyebilmesi,
Adaleti tesis etme ve zulümle mücadele etme yolunda karşısına çıkan sorunları çözebilmesi için iman önemlidir.
Şahsiyetlerinde ve imanlarında sorun olan insanların, cennette huzurlu yaşamaları ve başkalarına huzur vermeleri de mümkün değildir.
Bu yüzden imandaki en ufak bir hata kabul edilmemektedir. Fakat cennete giderken insanın geçireceği manevi değişim, amellerine dair bazı hataları düzeltip temizleyebilir.
Demek ki ilk başlayacak olduğumuz yer insan yetiştirmek ve insanları ıslah etmektir.
Bunun yolu da önce insanları putlarından yani doğru zannettiği ve Allah’tan daha çok değer verdiği şeylerden kurtarmaktır.
Ancak bundan sonra insanların ahlaki ve ameli yanlışları düzeltilip yeryüzünde hak, adalet ve nizamın tesis edilmesi mümkün olur.
Turgut Akyüz.