* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Vesvese ve Kuşkulara Kapılma  (Okunma sayısı 140 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2334
Vesvese ve Kuşkulara Kapılma
« : Eylül 09, 2020, 03:11:52 ÖS »
Vesvese ve Kuşkulara Kapılma

Şeytan gerçekte var olmayan olayları insanların kafalarında sanki varmış gibi gösterir. Kişinin sevilmediği, güvenilmediği, başarısız bulunduğu gibi türlü kuşkulara kapılması bu imtihanlara birer örnektir.

Dünya Hayatının Süsleri:

Şeytan kişiyi sonsuz ahiret hayatını düşünmekten alıkoyup dünya hayatına yöneltmek için mal, servet tutkusunu ya da sapkın eğlenceleri süslü göstermeye çalışır. Bu süsler de kişiye birer imtihan oluşturabilirler.

Öfke ve Kin Duyma:

Şeytan insanlara öfke ve kin telkini vermeye çalışır. İnsanların işlerinin planladıkları gibi gitmemesi, yakınlarına sinirlenip kızmaları, günlük yaşamın bir parçası olan örneğin trafik sıkışıklığı gibi durumlarda öfkelenip Kuran ahlakına uygun olmayan tavırlar sergilemelerini ister. Mümin için bu tip durumlar, “Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlardan bağışlama ile geçenlerdir.” (Al-i İmran Suresi, 134) ayetinin hükmü gereği öfkelerini yendikleri birer imtihan konumundadır.

Müminlerin Alacağı Güzel Sonuç

Dünyadaki imtihan ortamında, sağduyu sahibi insana düşen, vicdanının sesini dinleyip, Allah'ın kendisini bir denemeden geçirdiğini hiçbir şekilde unutmamaktır. Samimi kalple Allah'a yönelen bir insan karşısına ne tür bir zorluk çıkarsa çıksın, mutlaka bir kolaylıkla karşılaşacak ve doğruyu bulacaktır. Bu imtihan dünyasının en büyük sırlarından biri, iman edenler için mutlak bir kazançla noktalanmasıdır. En büyük kazanç ise hiç şüphesiz, iman edenlerin bu denemeler karşısında gösterdikleri güzel ahlak, cesaret ve metanetin, onların ahiretteki karşılıklarını ve derecelerini artıracak olmasıdır. Allah müminleri Kuran'da şöyle müjdelemiştir:

Hiç şüphesiz Allah, müminlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır... (Tevbe Suresi, 111)

...Şu halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur. (Tevbe Suresi, 111)

Birkaç Saniye mi? Birkaç Saat mi?

Birk"Bir tatil anı düşünün: Sonunda, iki saat süren yolculuğun ardından uzun süredir planladığınız tatile çıkmayı başardınız ve seçtiğiniz tatil köyüne vardınız. Tatil köyü çok kalabalık, sizin gibi tatile çıkan yüzlerce kişi var etrafta. Resepsiyonda tanıdık yüzlerle karşılaştınız ve hepsiyle selamlaştınız. Daha fazla vakit kaybetmeden deniz kıyısına inmek için acele etmeye başladınız. Hemen üstünüzü değiştirerek kumsala indiniz. Karşınızda harika bir deniz ve kumsal duruyor. Hava ise gerçekten insanı bunaltacak kadar sıcak. Ve sonunda denize girip yüzmeye başladınız. Fakat yüzerken bir ses duydunuz: "Uyan! Saat 8 oldu!"

Bir anda duyduğunuz bu sese hiçbir anlam veremezsiniz. Duyduğunuz sesle bulunduğunuz ortam arasında bağlantı kurmaya çalışırsınız, fakat ilk anda başaramazsınız. Sonunda yavaş yavaş gözlerinizi açıp uyanırsınız. Gözleriniz bulunduğunuz odaya alışıp da şuurunuz yerine geldiğinde rüya gördüğünüzü fark edersiniz. Gerçekten de çok şaşırırsınız. "Herşey o kadar gerçekti ki, saatlerce yolculuk yaptım, masmavi denizi gördüm, çevremde bir sürü tanıdık insanla karşılaştım, hatta şu an kış olmasına rağmen o müthiş sıcağı bile hissettim" diye tüm samimiyetinizle şaşkınlığınızı ifade edersiniz.

Rüyanızda çok uzun bir vaktin geçmiş olduğunu sanmanıza rağmen tüm rüya yalnızca birkaç saniye sürmüştür. Ne kadar aksini ispat etmek isteseniz de bunun yalnızca birkaç saniyelik bir rüya olduğunu kabul etmek durumunda kalırsınız.

İnkarcıların Şaşkınlığı

İşte çok kısa süren dünya hayatını tüketip de ahirete giden inkarcıların şaşkınlığı da aynı bu şekilde olacaktır. Çok uzun süreceğini zannettikleri dünya hayatı onları aldatmıştır. Öyle ki kimi bin yıl, kimi bin yıldan da fazla hayatlarını sürdürebilecekleri gibi bir hisse kapılmışlardır. Oysa ölümlerinin ardından diriltildiklerinde, dünyada aslında çok az bir süre kaldıklarını anlayacaklardır. Bu durumu Rabbimiz Kuran'da şöyle anlatmıştır:

“Dedi ki: ‘Yıl sayısı olarak yeryüzünde ne kadar kaldınız?’ Dedi ki: ‘Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık, sayanlara sor. Dedi ki: ‘Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz’” (Müminun Suresi, 112-114)

10 yıl yaşamış bir insan da 100 yıl yaşamış bir insan da yukarıdaki ayetlerde ifade edildiği gibi dünyada en fazla bir gün kadar ömür sürdüklerini eninde sonunda fark edeceklerdir. Tıpkı rüyadan uyanan ve çok uzun bir tatil geçirdiğini zannederken yalnızca birkaç saniyenin geçtiğini fark eden insan gibi... Hatta yaşadığı ömür ona öyle kısa gelecektir ki, aşağıdaki ayette bildirildiği gibi büyük hırslarla geçirdiği ve yıllarca süren hayatının yalnızca bir saat içine sığdığına yemin dahi edecektir:

“Kıyamet saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkarlar, tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına and içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı.” (Rum Suresi, 55)

Sınırlı Yaşamlar

Herkesin kesin olarak bildiği gibi dünyadaki yaşam süresi sınırlıdır. Birkaç saat, bir gün, bir yıl, 30 yıl ya da 70 yıl... Ve herkes şunu da kesin olarak bilir ki sınırlı olan herşey eninde sonunda bitecektir. Bir insan 80 yıl da yaşasa, 100 yıl da yaşasa her geçen gün kaçınılmaz olan sona doğru ilerler. Bunun örneklerini istisnasız herkes kendi hayatında görmüştür. Uzun vadeli olarak yaptığınızı düşündüğünüz her plan eninde sonunda geçip gitmiştir. Şu anda geriye dönüp baktığınızda hayatınız hakkında söyleyeceğiniz ilk söz "ne kadar çabuk geçti!" olacaktır. (Harun Yahya, Hayalin Diğer Adı Madde)

Örneğin liseye başlayan bir genci düşünün. Birinci sınıftayken liseyi bitirmesinin çok uzun süreceğini, bu sürenin bir türlü sona ermeyeceğini düşünür. Ancak bir gün kendini liseyi ve hatta üniversiteyi bitirmiş bulur ve birinci sınıftayken neler düşündüğünü dahi hatırlamaz. Aklında başka planlar vardır. Belki de birkaç ay sonra yapacağı evliliği planlıyordur ve o günün bir türlü gelmeyeceği kanaatindedir. Ama o gün de gelir ve ondan sonra planını yapacağı diğer günler de.

Hatta zaman o kadar hızlı geçer ki kişi bir anda kendini çocukları ve torunları olmuş yaşlı bir insan olarak bulur.

Artık dünya hayatı için belirlenen süre dolmak üzeredir. O büyük güne belki birkaç yıl, belki birkaç hafta, hatta belki de birkaç dakika kalmıştır...

Oysa dünyanın geçici bir yurt olduğunu ve asıl yurdun ahiret olacağını Allah Kuran’da insanlara açıklamıştır. Ahirette sonsuza kadar devam edecek olan cennet ve cehennem hayatının tüm detaylarını Allah tarif etmiştir. Buna rağmen insan çok kısa süren bu hayata yönelir ve nefsine fayda sağlamaya çalışır. Halbuki olayları biraz akılcı değerlendirebilen ve gerçekleri düşünen bir insan, dünya hayatının sonsuz hayat yanında ne kadar değersiz olduğunu görüp anlar. Ve ahirette sonsuza kadar sürecek olan hayatını eşşiz nimetlerle dolu cennette geçirmek için çalışır. Bunun tek yolu da ihlasla Allah'a yönelmektir. Kesinlikle gerçekleşecek olan sonu hiç düşünmeyip, dünya hayatının biteceği anı görmezden gelenler ise sonsuz azabı hak etmişlerdir kuşkusuz...

Allah Kuran'da Kendisi'ne kulluktan kaçınan insanların karşılaşacağı bu sonu şöyle bildirmiştir:

“Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi. Onlar için de acele etme. Onlar, tehdit edildikleri şeyi (azabı) gördükleri gün, sanki gündüzün yalnızca bir saati kadar yaşamışlardır. (Bu,) Bir tebliğdir. Artık fasık olan bir kavimden başkası yıkıma uğratılır mı?” (Ahkaf Suresi, 35)

Şirkten Arınmanın Yolu

İnsanların fikirlerini temelinden değiştiren, insanları Allah'a iman etmeye mecbur eden, Kuran'da bahsedilen bütün güzel ahlak özelliklerinin severek ve isteyerek yaşanmasını sağlayan, insanlardaki hırs, rekabet, kin, düşmanlık, kibir duygularını ortadan kaldırarak, sevgi, merhamet, şefkat ve tevazuyu hakim kılan bu olağanüstü önemli gerçeği, yani dünya hayatının geçici, zamanın ve maddenin bir algı olduğu gerçeğini öğrenen ve anlayan insanların sayısı hızla artmaktadır. Bu insanlar bu gerçeği fark ettikten sonra, "Bu kadar açık ve kolay bir gerçeği nasıl olup da bugüne kadar fark edemedim" diye geçmiş düşüncelerini ve önceki yaşantılarını bir ibret örneği olarak anlatmaktadırlar.

İnsanların, kader, zaman, ölüm, diriliş, cennet, cehennem gibi konuları kesin şekilde anlamalarını sağlayan bu büyük sırrı kavrayan her insanın, diğer insanları da bu önemli bilgiden haberdar etmesi çok önemlidir. Bunu yapan bir insan, bu sayede hem insanların Kuran'ı daha iyi ve çabuk anlamalarını sağlayacak hem de insanların büyük bir hızla hidayetlerine vesile olacaktır.

Allah Kuran'da Kendisi'ne gizli veya açık şekilde şirk koşulmadığında, yalnızca Kendisi'ne ibadet edildiğinde, tek ilah ve tek güç olarak Allah kabul edildiğinde, Kuran ahlakını dünyaya hakim edeceğini müjdelemektedir:

"Allah içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl güç ve iktidar sahibi kıldıysa, onları da yeryüzünde güç ve iktidar sahibi kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse işte onlar fasıktır."(Nur Suresi, 55)

 


* BENZER KONULAR

Rahîm Ve Rahmân Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:28:55 ÖÖ]


Davranışlarımız Kaydediliyor Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:22:46 ÖÖ]


Biliniz Cesedin Öyle Bir Et Parcası Vardır Ki Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:18:08 ÖÖ]


Melek Girmeyen Evler Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:04:30 ÖÖ]


Doğru Çalışma Methodu Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:59:59 ÖÖ]


Başınızı Çevirip Gitmeyin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:39:23 ÖÖ]


Ozan Birgül 320 kbps - 2 kısım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:15:33 ÖÖ]


Ozan Birgül - İlahiler 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:04:09 ÖÖ]


Dualarımız Neden Kabul Olmuyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:43 ÖÖ]


Birlikte Hizmet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:59 ÖÖ]


Gizli Halleri Açık Hallerinden Daha Hayırlı Adamlara İhtiyacımız Var Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:31 ÖÖ]


Mücahitler Kazandığınızı Kaybetmeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:32 ÖÖ]


İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:24:29 ÖÖ]


Zamanın Kıymetini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:13 ÖÖ]


Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]